Ajans Bakırçay
2020-09-16 09:29:17

Tarık Akan

Baha Akıner

baha.akiner@mersin.edu.tr 16 Eylül 2020, 09:29

4 yıl oldu aramızdan ayrılalı...

4 yıl önce bugün,
16 Eylül 2016'da,
Karaciğer kanseri sebep oldu.
oldu da, ayrıldın aramızdan...

4 yıldan beri halâ;
İnsanlık adına,
Özgürlük adına,
O kadar kötü şeyler yaşıyoruz ki!...

Yapacak çok şey var!...

Dokunacak çok insan!...

Katedeceğimiz çok yol!...

Sensiz, 1 eksiğiz Tarık AKAN...

Cumhuriyetçi,
ATATÜRK ve insan sevdalısı,
Hür iradesiyle,
Çoktan seçmeli tercihleriyle yaşayan.

Asıl mesleği cankurtaranlık olan;
İnsanları kurtaran hep hayatında
ve dokunan,
ATATÜRK'ün;
Türk gençliğine 3 emrini kendine şiar edinen,
Çalışan,
Güzellikler için çabalayan,
Açtığı okulla gençleri yetiştiren,
Koca yürekli, kocaman bir adam...

Dile kolay!.
Ağız dolusu söylüyorum,
Tarık AKAN...

Bize söylemesi kolay ya,
Gurur duyuyoruz ya;
İnsanlığınla,
Fikirdaşlığınla,
Varlığınla,
Yaptıklarınla,
Yapılmamış - yarım bırakılmış yapacaklarınla,
Düşmanların da hep korktu senden;
Cesaretinden,
Yüreğinden,
İnsanlığından,
Cumhuriyet'i korumandan,
Sıkı sıkıya sarılmandan,
Sahip çıkmandan...

4 yıl oldu;
Yoksun,
Yoksun be Tarık AKAN...

Adile NAŞİT anlatıyor:

"'Bizim Aile' filminin çekimlerindeydik...

Halit AKÇATEPE ile Münir ÖZKUL,
Aralarında konuşup gülüşüyorlardı...

Tarık AKAN da;
Oturmuş bir köşeye,
Dalıp dalıp gidiyordu...

Yanına gittim...

Çorba içme saatiydi,
Çorba içtik ve
-Hayırdır... dedim.

-Neyin var?

-Yok bir şeyim, dedi.

Üsteledim...

Zor da olsa anlatmaya başladı:

"Mühendislik fakültesindeyken;
Okula yakın bir yerde,
Bir matbaacı arkadaşım vardı...

Cebinden kitaplar basar,
İnsanlar okusun diye uğraşırdı...

Bugün gelirken O'na rastladım,
İşleri bozulmuş.
Kapatmak zorunda kalacakmış dükkânı" dedi...

Çekimler iyi gidiyordu,
Münir'in yanına gittim.
Durumu anlattım...

Yevmiye usulü çalışıyorduk.
Münir, bunu epey dert edindi...

Hani o can alıcı sahne var ya:
Münir'in o güzel tiradı.
Saim Bey' in kapısından içeri girer,
"Sen değil, ben büyüğüm, ben..." diye noktalar...

İşte o sahnede,
Herkesin eli ayağı buz kesti.
Yarım saat bir sessizlik oldu...

Gün bitti, yevmiyeler dağıtıldı...

O gün ne olduysa,
Hepimiz 3'er yevmiye aldık.
Münir 10 yevmiye almıştı...

Herkes aldıklarını bir araya getirdi,
Topladık
ve Tarık AKAN'a uzattık...

Kabul etmedi...

Zorla kabul ettirdik...

Matbaadaki işler düzelene kadar,
Her gün biraz daha destek olduk...

Bugün,
Tarık'ın vesilesi ile o matbaa halen çalışıyor
ve geçtiğimiz gün,
20 bin adet kitap basıp,
Tüm ülkedeki okul kütüphanelerine yolladı..."
Adile NAŞİT - 21.06.1985

Kitabın adı ne miydi?
Kocaman harflerle yazıyorum:

NUTUK.....

"Dostum dostum,
Güzel dostum.
Bu ne beter çizgidir bu?
Bu ne çıldırtan denge?
Yaprak döker bir yanımız,
Bir yanımız bahar bahçe..."

O güzel insanlar mı?
O güzel atlara binip gittiler...

Ruhları şâd olsun...

Saygı, özlem ve minnetle...

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.