-Müzikte takriben 1750 yılı ile 1800lü yılların başını kapsayan Klasik Dönem hem Avrupa tarihi hem bütün insanlık tarihi için önemli gelişmelerin yaşandığı bir zaman dilimine denk gelir. Bu devirde burjuvazinin aristokrasiyle olan mücadelesiyle ve bunun sonucundaki Fransız Devrimiyle beraber dünyada özgürlük ve eşitlik atılımları ivme kazandı.
-Burjuvazinin siyasal iktidara yürüme eylemiyle paralel giden Aydınlanma hareketinin müziğe getirdiği anlayış doğa, aydınlık, yalınlık, tutku gibi öğeleri içine alıyordu.
Barok’un dekoratif yapısı karşısında bu dönemde dramatik ifade gelişti. Bütün türlerde bir çeşit şarkısallık eğilimi kendini gösterdi. Bu yolda esas olarak iki biçimsel gelişme, Dönemsel Cümleleme ve Sonat doğdu. Sonat türü ya da formu asıl olarak içinde; sonat allegrosu, rondo, menuetto, scherzo, çeşitleme gibi formları barındırıyordu.(A,B,C,D… farklı temalar olmak üzere)
Sonat allegrosu dört bölmeden oluşur;
1: Sergi bölmesi: A (1. Ton) + B (2. Ton)
2: Gelişme bölmesi: Temaların işlenişi
3: Yeniden Sergi bölmesi: A (1. Ton) + B (1. Ton)
4: Coda (Kuyruk): Bitiriş
Rondo: A + B + A + C + A + D… + A
Çeşitleme: A + A* + A** + A*** + A**** … + (A)
Sonat Klasik dönemde öyle bir tür/form haline geldi ki solo sonat, konçerto, yaylı kuarteti, senfoni gibi türlerin hepsi için başlıca bir besteleme ortamı oluşturdu.-Sonat formunun en büyük hali ise bütün orkestra için yazılan -tekil herhangi bir çalgının öne çıkmadığı- senfoni türüydü.
Senfoni ilk olarak Milano, Viyana ve Mannheim’da geliştirildi. İlk senfoniler konçerto türünde olduğu gibi hızlı-yavaş-hızlı planında 3 bölümlü eserlerdi. Daha sonra esas olarak Mannheim’da bir dans bölümü eklenerek 4 bölümlü hale getirildi. Buradaki besteciler sonatta uygulanan sonat allegrosu formunu daha da geliştirerek bunu senfoninin birinci bölümünde kullanmaya başladılar. Mannheim orkestrası ayrıca icra boyunca ses gürlüğünü yavaşça artırma ya da yavaşça azaltma yoluna başvurarak klasik tarzdaki dramatik ifade özelliğine de katkıda bulundu. 1770’lerde ortaya çıkan Sturm und Drang (Fırtına ve Coşku) akımının müziği etkilemesiyle birlikte klasik tarzın dramatik ifade gücü daha da arttı. Buna göre Aydınlanma felsefesinin müzikte yarattığı doğallık, yalınlık ve tutku eğilimleri icrada oluşturulan zıtlık öğesiyle dinleyiciye duyuruluyordu. Bununla dinleyicinin müzik sırasında arzu, acı, sevinç gibi duygulara yöneltilmesi amaçlanıyordu.-Klasik dönemin ilk eğilimleri arasında ayrıca Fransız filozof Jean-Jacques Rousseau’nun da desteklediği komik opera vardı. Tüm bunlar aristokrasi havasının müzikte etkisini kaybettiğini yerine tarihsel olarak ilerici durumda olan burjuvazinin sıcak ve duyarlı havasının müzikte hakim olmaya başladığını gösteriyordu.
-Avusturya-Macaristan imparatorluğunun topraklarında bulunan Esterhaza sarayında görev yapan (Avusturyalı besteci) JOSEPH HAYDN (1735-1809) bu eğilimleri, türleri ve formları birden en yüksek noktasına çıkardı. Senfonilerinde ve yaylı kuartetlerinde polifon yazıyı tekrar kullanmaya başladı ve bunu Fırtına ve Coşku akımıyla birleştirerek güçlü bir dramatik ifade yakaladı. Çalma listemizde Haydn’ın bir yaylı kuartetinden bir parçaya yer verdik. Bu örnekle yaylı kuartetinin iki keman, bir viyola ve bir çellodan oluşan tınısının da işitilmesini amaçladık.
Güneş Kuarteti No.1 –IV: Presto
https://www.youtube.com/watch?v=oAdZaiSMa1c
-(Avusturyalı besteci) WOLFGANG AMADEUS MOZART (1756-1791);
Klasik stilin en tipik bestecisidir. Sanatına Aydınlanma felsefesinin rasyonalite kavramıyla orantılı bir biçimde simetri öğesi hakimdir. Operalarının çoğu komik opera türündedir fakat Mozart bunlara ciddi operanın gelişmişlik derecesini olduğu gibi aşılamıştır. Müziği insan sesinin ruhunu taşır. Senfonilerinin ağır bölümleri bir arya havasındadır ama simetrik bir şekilde yeri geldiğinde insan sesini de senfoni gibi işlemiştir. Hayatının son döneminde Bach’ın müziğini incelemesinin ardından füg yazısına eğilim göstermiştir. Mozart bütün türlerde müzik tarihinin en önemli bestecisi olduğu gibi, kendi çağında ortaya çıkan formların da en iyi örneklerini verdi. Aşağıdaki örnekte Mozart’ın işlediği bir sonat allegrosu formuna çalma listemizde yer verdik:40. Senfoni –I: Molto allegro
https://www.youtube.com/watch?v=BJPmYURJk4c
(Bu örnekte; sergi bölmesindeki A temasının minör bir tonda, B temasının ise majör bir tonda olduğunu duyuyoruz. Sergi bölmesi tekrar edildikten sonra temaların parçalanıp başka tonlara aktarıldığı gelişme bölmesini dinliyoruz. Ardından gelen yeniden sergi bölmesinde A teması kendi minör tonunda gelirken B teması A temasının minör tonunda geliyor. En sonda da parça coda ile bitiriliyor.)
Listemizde Mozart’ın bir solo konçertosundan klasik stilin yine çok kullandığı bir form olan rondosu sunuluyor. (Rondonun yukarıda belirtilen haliyle Türk Müziğindeki Peşrev formuna benzediği söylenebilir).4. Korno Konçertosu –III: Rondo-allegro
https://www.youtube.com/watch?v=jbuELxd54nY
Burjuvazinin yeni dünya görüşüyle uyumlu şekilde Mozart’ın komik operalarının kahramanları genellikle aklı soylulara galip gelen zeki esnaf, uşak veya hizmetçilerdir. Bunun en iyi örneğini Figaro’nun Düğünü operasında görebiliriz. Başrolde bir berber ve evlenmek üzere olduğu bir hizmetçi vardır. Listemizdeki parçada Figaro Susanna ve kendisine bir yatak yapmak için ölçü almaktadır.
Figaro’nun Düğünü – Cinque… dieci…
https://www.youtube.com/watch?v=Hyw5sf7KKrU
Mozart’ın operaları aynı zamanda iyilikle kötülüğün karşı karşıya konduğu ahlaki öğelerin işlendiği eserlerdir. Don Giovanni operasında kadınları aldatan Don Giovanni’nin kötü sonu, Saraydan Kız Kaçırma operasında Selim Paşa’nın sevgi üzerine verdiği ahlak dersi buna örnektir. İyilikle kötülüğün yan yana işlendiği Sihirli Flüt operasından bir parça –kötülüğü simgeleyen gece kraliçesinin Der Hölle rache aryası- çalma listemizde yer alıyor.
https://www.youtube.com/watch?v=YuBeBjqKSGQ
-Bu dönemde besteciler artık bir çeşit sosyal ve maddi özgürlük kazanmaya başlıyordu denebilir. Haydn hayatının sonuna doğru Esterhaza sarayından ayrıldı. Mozart Salzburg’taki kilise müzisyenliği görevini bırakarak Viyana’ya yerleşti. Ama en önemli özgürleşmeyi gerçekleştiren (Alman besteci) LUDWIG van BEETHOVEN (1770-1827) oldu. Viyana’ya geldikten sonra dönemin aristokrasisinden onlara bağımlı olmadan destek alarak, konserler vererek ve eserlerini yayınevlerine satarak bağımsız sanatçı olgusunu geliştirdi. Bu hali onun kimseye bağlı olmadan sadece kendi arzu ve eğilimleri doğrultusunda beste yapmasını sağladı. Sanatı daha önce hiçbir bestecide görülmemiş bir kişiselliğe doğru yol alıyordu. Kendisinden sonraki Romantik dönem bestecilerini etkileyen en önemli özelliği onun bu yanıydı. Eserlerinde Romantik bestecilere esin verecek unsurlar vardı, öte yandan klasik stilin türlerini ve formlarını sürdürdü. Ancak sanatı iki döneme de ait değildi. Beethoven Klasik dönem ile Romantik dönem arasında geçişi gerçekleştiren besteci oldu.
Beethoven’ın sanatı genellikle üç dönemde incelenir. Haydn’ın ve Mozart’ın etkilerini taşıyan birinci dönem. Sağırlık belirtilerinin başladığı, mücadele konularını işlediği, yoğun ikinci dönem ve daha az ama daha olgun ürünler ortaya koyduğu, füg yazısına ağırlık verdiği üçüncü dönem. Beethoven eserlerini sıklıkla bir bütünlüğe ulaşma çabasıyla yazıyordu. Senfonilerinde genellikle bütün bir eseri tek bir motif üzerinden yaratmaya çalıştı. Kullandığı bu tek motif sadece birinci bölümde değil, tekrarlanan bir unsur olarak eserin tüm bölümlerine uygulanıyordu. Bu uygulama Berlioz ve Wagner gibi bazı Romantik dönem bestecilerinde de varlığını sürdürecektir. Bu motif kullanımına örnek olarak ikinci dönem eserlerinden 5. Senfonisinin I. ve III. Bölümlerini listemize koyduk. Bu yeni uygulama kullanılırken bir yandan sonat formunun bazı öğelerinin aynı senfonide korunmakta olduğunu söyleyelim. Bu senfonideki motif ünlü “Ta ta ta taam… ta ta ta taam…” motifidir.https://www.youtube.com/watch?v=B7pQytF2nak
https://www.youtube.com/watch?v=7mvbRe5JOWk
(Bu örneklerde; 1. Bölümde başlangıçta içinde A temasının ve B temasının bulunduğu tekrarlanan bir sergi bölmesi duyuyoruz. Bu da senfoninin klasik stili koruduğunu gösteriyor. Öte yandan 1. ve 3. Bölümde aynı motifin tekrar edilmesinin yenilikçi bir öğe olduğunu bir kez daha belirtelim)
Beethoven’ın çoğu bestesi salt müzik örneği olmasına rağmen, bazı besteleri içinde müzik dışı öğeler barındıran programlı eserlerdir. İçinde kır sahnelerinin tasvir edildiği pastoral bir eser olan 6. Senfonisi ve Schiller’in şiirini içine alan 9. Senfonisi programlı müziğin önünü açan, kendisinden sonraki bazı Romantik bestecileri etkileyen örneklerdir. Çalma listemizde yer alan 6. Senfoninin IV. Bölümü kırda gerçekleşen bir fırtınayı tasvir etmektedir.https://www.youtube.com/watch?v=jHFje0sKhr4
Beethoven kendi devrinin tarihsel gelişmeleriyle çok ilgiliydi. Belki de müzik tarihinde sanatında politikaya onun kadar yer veren başka bir besteci olmadı. 1789 yılında gerçekleşen ve tüm Avrupa ülkelerinde milliyetçilik akımlarını başlatan Fransız Devriminin özgürlük, eşitlik ve kardeşlik gibi ilkelerini kimse onun kadar müziğine yansıtmadı. Kahramanlık temalarının işlendiği 3. Senfonisi, Egmont müziği, kardeşlik düşüncesini işlediği 9. Senfonisi ve bir siyasi özgürlük konusunu anlatan tek operası Fidelio burjuvazinin ilerici dönemine ait felsefeyi müzikte somutlaştıran eserlerdir. Bu operadan O namenlose Fruede parçasını listemizden dinleyebilirsiniz.
https://www.youtube.com/watch?v=biMScalm_m0