"Vatansız" bir vatansever: Fahri Petek
Moleküler biyoloji alanında dünyanın önde gelen bilim insanlarından biriydi ama Türkiye onu bu yönüyle hiç tanıyamadı.
Fransa’nın önde gelen araştırma kurumu CNRS’de yıllarca araştırma direktörlüğü yaptı. Fransa adına dünyanın yoksul ülkelerinde araştırma laboratuvarlarının kurulmasına öncülük etti.
Sosyalist düşünceye inanmış bir entelektüel ve parlak bir bilim insanı olan Fahri Petek, 1940’ların çalkantılı siyasi ortamında Türkiye’de yaşamaya da çalışmaya da imkân bulamadı.
İşte Fahri Petek’in siyasi nedenlerle Paris’e uzanan ve orada son bulan ilginç yaşamöyküsünden satırbaşları…
1922 yılında İstanbul’un Eyüp semtinde İstanbullu bir anne ve Selanik göçmeni bir babanın tek oğlu olarak dünyaya gelir Fahri Petek. Mübadele kanunlarına göre Selanik göçmeni babası eczacı Avni Hilmi Bey’e Bergama’da bir eczane verilince aile Bergama’ya taşınır.
Fahri Petek’in Bergama’da geçen çocukluğu önemli izler bırakır hayatında. Dünyaya dair algısı açıktır. Henüz ortaokul yıllarındayken, İspanya İç Savaşı’na dair gelişmeleri izler. Bergama’daki mahalle arkadaşı ile el ele verir, Diktatör Franco’ya meydan okumak için bir fırsatını bulup İspanya’ya gitme planları yapar.
Bergama’nın ilk sinema işletmecisi "Bolşevik Cavid" olarak anılan Cavit Gizer'in salonunda sinema sanatıyla tanışması dünyayla ilişkisinde açılan pencerelerden biri olur. "Milli kültürü yükseltecek milli müesseselerden biri" olarak modernleşmenin önemli simgelerinden olan Halkevleri ise genç Fahri’de sosyal bilincin temellerinin atılmasında belirleyici rol oynar. 1934’te Bergama’da açılan Halkevi, bandosuyla, caz topluluğuyla, fotoğraf, resim kurslarıyla, tiyatro ve müzik faaliyetleriyle bu küçük ilçede önemli izler bırakacaktır o döneme tanık olanların hafızalarında.
Fahri Petek liseye İzmir Atatürk Lisesi’nde başlar, İstanbul Erkek Lisesi’nde tamamlar. Ardından İstanbul Eczacılık Fakültesi’nde okur. Üniversite yıllarında sosyalist fikirlerle tanışır. Türkiye Emekçi Köylü Partisi’nin (TEKP) kuruluşunda yer alır. Babası Avni Hilmi Bey’i kaybedince Bergama’ya döner ve babadan kalan eczanenin başına geçer.
Bergama’ya 1940’ların sonunda dönen Petek, sosyalist olması nedeniyle mimli bir isimdir. Bergama ve çevresinde örgütlemeye çalıştığı TEKP ve Türkiye Komünist Partisi çalışmaları nedeniyle tehditler alır. Bergamalıların eczaneden alışveriş etmesine yasaklar getirilir. Baskılar öyle bir hal alır ki, ülkeyi terk etmek zorunda kalır. Eczacılık yaptığı dönemde köylülerin dertleriyle yakından ilgilenen Fahri Bey, geçmişten bahsederken, kızı Gaye Petek’in ifadesiyle "Ege köylüsünün sefaletini, ezilmişliğini gördüğü için komünist oldum" diyecektir.
1949’da Paris’e yerleşen Fahri Petek, eşi Neriman Petek ve küçük kızı Gaye’yi birkaç yıl sonra yanına alır. Uzun yıllar sürgünde kıt imkanlarla zor şartlarda yaşarlar. Bir yandan bilimsel çalışmalarına devam eder; diğer yandan siyasi mücadelesini Fransız Komünist Partisi saflarında sürdürür.
Fahri Petek 1961’de Türk vatandaşlığından atıldığını üç sene sonra öğrenebilecektir. O da bilimsel kongrelere katılabilmek için "Vatansız" pasaportu alır. 1970’te Fransız vatandaşı olur. Emeklilik yıllarında da aktif olarak bilimsel çalışmalarını sürdürür. Ve 2010 yılının bir soğuk kış günü, 40 yılı aşkın süredir göremediği vatanına hasret, bu dünyadan ayrılır.
Fahri Petek’in bilinmeyen yönlerinden biri de iyi bir fotoğrafçı olmasıdır. Aralarında Nâzım Hikmet’ten Abidin Dino’ya, Yılmaz Güney’den Yaşar Kemal’e, Attila İlhan’dan Mübin Orhon’a, Doğan Avcıoğlu’ndan Münevver Andaç’a Paris’e yolu düşen pek çok sanatçı, entelektüel ve düşün insanına evinin kapılarını açan Petek, elinden ayırmadığı kamerasıyla bu dostlukları çeşitli dönemlerde fotoğraflar.
Foto: Fahri Petek, Nazım Hikmet...
1945-1968 döneminde Petek’in Paris’te çektiği bu portreler, Institut Français’nin düzenlediği "Fahri Petek’in Gözünden Paris Okulu" sergisiyle ilk kez bu yıl izleyicilerin karşısına çıkıyor. Sergi, 12 Şubat’a dek İzmir, 26 Şubat’a dek Ankara ve 18 Mart’a dek İstanbul’da görülebilir.
Yazar M. Şehmus Güzel’in kaleme aldığı "Fahri Petek: Bir Hayat, Üç Can" (2009) adlı kitap ise Petek’in Türkiye kamuoyunda pek de bilinmeyen yaşamöyküsüne dair yazılmış nadir kaynaklardan biri. Güzel, bu kitapta, Fahri Petek'in Bergama'da başlayan yolculuğu, solla tanışması, Türkiye Komünist Partisi (TKP) ve Türkiye Sosyalist Emekçi ve Köylü Partisi (TSEKP) ile temasları, Fransa yılları, İlerici Jön Türklerle ilişkileri, Barış Hareketi, Nâzım Hikmeti kurtarma kampanyaları ile 50'li yıllara dair tanıklıkları okurlara sunuyor.
Foto: Yasar Kemal, Abidin Dino, Fahri Petek (arkada), Neriman Petek...
Bergama’ya, Ege köylüsüne nice hizmeti olan değeri bilim insanı Fahri Petek’i saygıyla anarken, Fahri Petek gibi bir değerle tanışmamıza vesile olan Ajans Bakırçay yazarı Mehmet Gülümser’e teşekkür ediyorum.
mehmet gülümser 2 Yıl Önce
Bu kadar hızlı yazıp sunduğunuz için kutlarım. Ve dünün Vatansızın bugün ülkemizin üç ilinde en güzel mekanlarında sergileri açılıyor. Kızı Gaye hnmı da kutlarım.
Süleyman Yeşiller 2 Yıl Önce
Işıklar içinde uyusun.