Yiğitseniz çıkıp ortaya “Biz, üç beş ailenin mal varlığını korumaya çalışıyoruz, vatan umurumuzda değil.” deyin, bin bir dolap çevirerek korkunç bir sarmalın içine attığınız bu vatanı öldürmeyin.
“Adamların iç savaş hazırlığı yapmasına göz yumduk, şimdi de o tehdidi kullanarak onları korumaya çalışıyoruz. Eh, az bir şey başarıyoruz da…” deyin.
Devletten anladığınız nedir sizin?
Vatandan anladığınız?
Vatan sevgisinden anladığınız nedir?
Vatan üzerinde pazarlık yapmak nedir?
Vatanını seven, vatan pazarlığı yapmaz; öyleyse sizinki nedir?
Siz olup bitenleri, oldurulup bitirtilenleri, yapıp ettiklerinizi kimse bilmez sanıyorsunuz yarım yüzyıldır, oysa başı kuma gömülü devekuşu gibi ortada bir yerleriniz ki herkes biliyor, görüyor. Millet saf değil ama sizler saf mısınız nedir?
***
Her yerde vatan sevgisinden söz ede ede vatan pazarlıklarına girişmeyin, yaptığınızın adı vatan hainliğidir, vatan sevgisi değildir, vatan hainliği yapmayı sürdürmeyin.
Devlet dediğiniz dürüst olmalı, açık olmalı, net olmalı, vatanın yararına çalışmalı, sizinki nedir?
Vatan satandan kimseye hayır gelmez, vatanı parsel parsel satanı korumak nedir?
Millet sevginiz nerede sizin?
Milletin ‘m’sini bırakmadılar, sesiniz çıkmadı da şimdi yaptığınız nedir?
İç savaş hazırlıklarına göz yumdunuz da şimdi iç savaş üzerinden pazarlık yapmanız nedir?
Düşün bu milletin yakasından, düşün.
Yapabiliyorsanız, hazırlıklarına göz yumduğunuz her türlü pis işi temizleyin, temizletin.
***
Çekilin kenara da bu millet bir nefes alsın, artık biraz huzur yüzü görsün, yoksulluktan kırılmasın, kendine yetebilir bir ülke olsun. Çekilin de milletin iradesi kendi kaderini seçsin.
Burnuna kadar falan devlete, feşman devlete bağımlı olmaktan yararınız nedir sizin?
Ülkemizin çürütülmesinden yararınız nedir? O yarar uğruna vatanınızı karanlık adamlara peşkeş çekmeye değer mi? O yarara değiştiğiniz vatan sevginize ne oldu, nereye gitti, cebinize mi girdi, vicdanınızın deliğinden mi düştü?
Yıllardır topladığınız dünya kadar ipsiz sapsıza mı kırdıracaksınız o çok sevdiğiniz milletinizi? Onların ganimet toplama telaşındaki ayaklarına mı çiğneteceksiniz o çok sevdiğinizi memleketinizi?
***
Affedersiniz ama sizdeki vatan sevgisi, vatan sevgisi değil, vatan düşmanlığı gibi görünüyor.
Bunu bir anlatın, açıklayın, sizin vatan millet sevgisinden anladığınız tam olarak nedir?
Bu ülke, yüzyıl önce, bütün dünya karşısındayken kurtardı kendisini. Bu kez, dün dost olan Rusya da karşısındaymış, ne yapalım, olsun varsın. Komşu komşunun külüne muhtaçtır oysa. Ama komşuyu kendine bağımlı kılmak iştahı kabardığında, o kül havaya savruluyor demek ki. Olsun, varsın…
(Komşu konusu açılınca aklıma hep, mısır yetiştiren çiftçi hikayesi geliyor. En iyi mısır yetiştiren çiftçi yarışmasında her yıl aynı çiftçi birinci seçilirmiş ya hani… işte o hikâye… Komşularındaki kötü tohumlar, rüzgarla uçup kendisine gelmesin diye komşularına iyi tohum dağıtan ve böylelikle de hep en iyi mısırı yetiştiren çiftçi. Konuyla ne ilgisi varsa da artık…)
Yani demem o ki… Yüzyıl öncesinde altımızı oymak isteyenden daha çoğu kenarlarda bekleşiyor. Dünün dostları da düşman olmuş bugün. Hiçbir şey yapamasa, kuytularda bekleşen karanlık devletle el ele verip kişisel ya da kurumsal bilgisayarlara sızıyor, ufaktan değil ciddi zarar vererek felç ediyor; olsun ne yapalım…
***
Bizim asıl meselemiz kuytularda gizlenen karanlık devlet. O, bakalım şimdi ne yapacak?
Dün, kazandığımız seçimi kazandık diye ilan etmemizi engelledi.
Bakalım bugün ne yapacak? Bunca kararlı bir vatansever kitlesi karşısında ne yapacak? Öyle haybeden vatansever değil bu kitle üstelik, her biri içten vatansever. Her biri vatanını, içine itildiği çirkefin içinden kurtarmaya kararlı.
Bekliyoruz, kuytuların karanlıklarından kader çizmeye meyleden zat-ı şahaneler! Sayın hanımlar, beyler, bekliyoruz!
Bakalım iç savaşa yol verip vatanımızı dünya ülkelerinin önüne mi atacaksınız, yoksa vatan sevgisinin bu olmadığını anlayıp hatalarınızı düzeltmeye mi çalışacaksınız?
Geleceğini kendisi belirlemeye kararlı milletin bu birleşik gücü karşısında şapka mı çıkartacaksınız, ülkeyi kişisel hırslarınıza kurban mı edeceksiniz, bekleyip göreceğiz.
Hepitopu iki gün kaldı.
Biz kazanacağız!
Hani bizleri aptal sanıyorsanız söyleyelim: On beş gün önce de kazanmıştık, biliyoruz bunu.
Biz bunu biliyoruz da siz ne bilip ne bilmediğinizi biliyor musunuz acaba?
Siz vatan sevgisinin ne olduğunu biliyor musunuz acaba?
Korku duvarları aşıldı dostum. Bundan sonrası ya bağımsız ve özgür vatan ya ölüm!
Yanisi şu: Ya herro ya merro!
NOT: Bu vatan babanızın malı değil, hepimizin vatanı!