Hasan Efe 1957 doğumlu olup Türk Dili ve Edebiyatı, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık, Aile Danışmanlığı, Hipnoterapi ve Karikatür üzerine öğrenim ve eğitim görmüş çok yönlü bir yazarımız.
Kendisi benim gibi televizyon izleme alışkanlığına sahip değil. “Sağlıklı Yaşama Yolculuk” adlı bu kitabında yaşamında herkesin yaşadığını kendimizin de yaşadığını belirtip farkındalık yaratmayı esas almış. Yazılarını da, kendi çizdiği karikatürleriyle zevkli bir sunuma dönüştürmüş. Bu kitabıyla duygularla sağlıklı yaşamın iç içeliğini işlemiş. Bedenimiz gibi ruhumuzun da beslenmesi gerektiğini vurguluyor. Sağlıklı ve iyi insanlarla birlikte olmak esas olup bireysel özgürlük de gerekli. Öncelikle “Benim dışında gelişen şeyler nelerdir?” sorusuyla baş başayız. Düşünür Epiktotes’ten huzurlu bir yaşam için el almayı yeğliyor. Kişilik ve yaşam biçimimize önem vererek mutlu olabileceğimizi vurguluyor. Huzur için başkasının işini kendi işimiz gibi görmememiz gerektiğine dikkat çekiyor. Tarihçi yazar Hariri’in Sapiens kitabından hareketle mutluluğun dışsal koşullara bağlı olmadığını, içimizde hissettiğimizle ilgili olduğunu belirtiyor. Tutkulardan uzak duramamak da huzur bozan önemli etkenlerden. Olumlu ve olumsuz duygulara kendimiz neden oluyoruz. Yaşanan olumsuz olaylardan doğan duyguları örneklerle sorgulatıyor. Sonuçta düşüncelerimiz nesnel gerçekliği değil öznel gerçekliğimizi yansıtıyor.
Bir öteki konu da hazzın ertelenerek güzel ve sağlıklı bir yaşam sürdürülebileceği olup beslenme için de önemli olduğudur. Duygular ise ruh durumumuzu bildiren habercilerdir. İşlevi de doğaya ve topluma uyum sağlamaktır. Duygu sözcüğünün Latince’de “hareket” anlamına gelen “emote” sözcüğünden doğduğunu biliyor muydunuz? Öznel yaşantı açısından duygularımız bize özgüdür. Duygusal yaşantıya da bazı davranışlar eşlik eder. Duygusal yaşantılar çeşitli bedensel değişikliklere neden olur. Yazar toplumumuzda sık rastlanan saldırganlığı derinlemesine inceliyor. Sağlıklı bir yaşam ve iyi iletişim için duygu kontrolünün şart olduğu, bunun da beyin ve sinir sistemimiz ile gerçekleşebileceğini belirtiyor. Otonom sinir sisteminde olan sempatik ve parasempatik sistem, duygusal beslenme ilgili ayrıntılı bilgiler de veriliyor. Duygu durumlarıyla bağlantılı olarak bedenimiz bir çok hormon üretiyor. “Duygularımız ve Hormonlar” başlığı altında ayrıntılı olarak bilgi veriliyor. Dopamin, mutluluk hormonu Serotonin, endorfin, stres hormonu Noradrenalin, adrenalin, melatonin üzerinde durulan önemli hormonlar. Duygularımızın, beyinle rekabet edercesine çalışan bağırsaklarla ilgisi, ayrıntılı olarak anlatılıyor. Daha sonra da beyin, bağırsak ve duygu birlikteliği açıklanıyor. Bir bölümde de anne ve çocuk uyumunun gelişimi, ilişkilerin ve anne baba eğitiminin önemi ayrıntılarıyla anlatılmakta.
Son konular, gürültü ve yaşlılığa ayrılmış. Yirminin üzerinde kitap ve çok sayıda internet sitesi kaynak olarak kullanılan değerli bir çalışma olmuş.
Hasan Efe’nin emeklerine sağlık. İyi okumalar…