23 Şubat 2022 gecesi Karşıyaka Oda Orkestrası, Anadolu Nefesli Beşlisi’ne eşlik etti. Hikmet Şimşek Sanat Merkezi’ndeki konserde genç besteci Cem Oslu’nun “Yolculuk” adlı yapıtı seslendirildi. Berklee College of Music’te öğrenim gören bol ödüllü besteci halen Los Angeles’te yaşamakta olup film müzikleri de besteliyor. Yapıt Nefesli Beşli, Yaylı Çalgılar ve Perküsyon için bir Süit olup üyelerce başarıyla icra edildi. Türk motiflerin de serpiştirildiği yapıt dinleyiciler tarafından da tam not aldı. “Melodi”, “Ateş Başında” ve “Veda Müziği” adlarında üç bölümden oluşuyordu. İkinci bölümde Dmitri Shostakovich’in Do Minör tonundaki 8. Oda Senfonisi seslendirildi. Kitapçıkta Rus bestecinin zor zamanlarında ülkesini terk etmediğine dikkat çekiliyor. 19 yaşında 20. yüzyılın en önemli ve popüler bestecileri arasında yer almayı başarmış. Parça; largo (ağır), Allegro molto (çok hızlı), allegretto (allegrodan daha az hızlı), largo (ağır), largo (ağır) olmak üzere dört bölümden oluşmuştur. Kadın orkestra şefi ise Sibil Arsenyan da orkestrayı büyük heyecanla, dinamik bir şekilde yönetti. Kendisini başka yönetmelerde de görmek isteriz.
***
Genç kuşak psikologlardan Beyhan Budak ilk kitabı ile karşınızda. Adı; kendine iyi davran güzel insan”. Kitabı; sıkıntılar, sorunlar yaşayan insanların bunalımlar geçirmeden korunma, savunma yollarına odaklanmış. Asıl olan duyarlılığını yitirmeden kendini güçlendirmektir. Kendini sevmek, kendine değer vermek, kendine güvenmek, kendine saygı duymak insanlar arası ilişkilerde temel olmalıdır. Kendine yardım edemeyene başkası hiç yardım edemez, diye düşünüyor. Kendini dönüştürmenin yollarını aralıyor. Kitabı okurken sonda ayrılan boş sayfalara not tutmamızı, hatta okunan yer boşluklarına bile not almamızı, karalamamızı salık veriyor. Kitap daha okunurken karamsarlıktan kurtuluyor, mutlu duygulara sarınıyorsunuz. İyi ki varsınız Sayın Beyhan Budak. Psikologumuza youtubedan da ulaşabildiğimize dikkat çekelim. 10,15 dakikalık küçük sunumlarla her an yanı başımızda hazır durumda. İyi okumalar. Kitabı bir daha okumak isteyebilirsiniz…
***
15 Şubat 2022 günü Hikmet Şimşek Sanat Merkezi’nde Karşıyaka Belediyesi ev sahipliğinde Behzat – Süheyl Uygur kardeşleri ağırladık. “Hayata Dair” konulu söyleşiyi soru - yanıt şeklinde yapmayı tercih ettiler. İzleyiciyle iletişimlerinde çok başarılıydılar. Işıklar içinde yatsın, babaları Nejat Uygur sayesinde onlar da küçük yaşlardan beri çocuk olarak, turnelerde ailece bulunarak tiyatro dünyasıyla iç içe yaşamışlar. 1968’ lerde uçakla geldikleri İzmir’de, Efes Otel’in kral dairesindeki 15 günlük serüvenlerini kahkahalarla anlattılar. Seneye Basmane’de tek yıldızlı bir otelde kalmışlar. Behzat’ın “Sosyal medyada ünlüleri izliyor musunuz?” sorusuna kardeş Süheyl “onlara ünlü mamülleri diyorum” esprisiyle karşılık verdi. Klasik tiyatrocularla birlikte olunduğunda 5 yaştan 40 yaşa çıkmış olarak kalkabildiğini, ama sosyal medya ünlüleriyle tam aksi 40 yaştan 5 yaşa inebildiğini belirttiler. Eski sanatçılarla yeni medya ünlülerini karşılaştırdıklarında eski sanatçıların çok şık, çok zarif giyindiklerini vurguladılar. Tiyatrocularda "Herkese, her yerde tiyatro" sözü en önemli ilkelerinden biriydi. Babalarının kendisinden bilet arzu eden izleyiciye "beleş kartı" gönderdiğini, özel hayatlarında da örnek olmaya çalıştıklarını vurguladılar. Mesleği, işi ne olursa olsun 70 yaş üstü insanlarının anılarını dinlemeyi salık verdiler. Komik, dramatik, ne olursa. Esprilerle süslenmiş uzun dakikalar yaşandı. Aynı geceki tiyatro oyunlarına da davet ederek veda ettiler.
***
Nihan Kaya’nın "Yazma Cesareti" adlı kitabı hem yazarlara hem de okurlara ve hatta yazmaya hevesli yazar adaylarına yönelik bir başucu kitabı niteliğinde. Yazarların yaratıcılık yönleri, sanat-yaratıcılık ilişkisi, yaratıcılığın psikolojisi ana konular. Yazar Rollo May’ın "yaratma Cesareti" adlı kitap esas alınarak konu işlenmiş. Freud, Jung gibi önde gelen psikiyatristlerden el alınarak değerlendirme yapılmış. Bütün sorunların sanat ve edebiyattan yardım alınarak çözüleceği düşünülmektedir. Yaratıcı enerjinin sanatçıda nasıl bulunduğuna da değinilmektedir. Ayrıca yaygın anlayıştaki sanatın duyguların ifade edilmesi olmadığı, sanatın kendisi dışında başka bir şey ifade etmediği ileri sürülmektedir. Sanatın yeni bir dünya görüşü, yeni bir görme biçimi ve kendi gerçekliği olduğu belirtilmektedir. Bir yandan da sanat ikili zıtlıklar üzerinden de açıklanmaktadır. Kaynakçada belirtilen yaklaşık 241 yayından yararlanılarak büyük bir emekle hazırlanmış. Sanata ve yazmaya meraklı okurların pişman olmayacağı bir kitap. İyi okumalar…
***
Dil Derneği’nin yayın organı Çağdaş Türk Dili Dergisi 407. Sayısını okuma olanağı buldum. İlk konu yayın yönetmeni Ertuğrul Özüaydın’ın "Yazgının Yazgısı" başlığını taşıyor. Yazarın yaşadıklarıyla yeniden yaratım, yazar ile okur birlikteliği değerlendirilmektedir. Yusuf Çotuksöken "işkolik" ve "işkoliklik" sözcüklerinin Türkçeleştirme sürecini anlatıp yeni öneriler getiriyor. Cambridge Dil Ansiklopedisi’den bir metin Ahmet Kodaman tarafından "Ruhbilimsel Kimlik" adıyla çevrilerek ufkumuzu genişletiyor. Yazar Raşel Rakella Asal, varoluşsal felsefe açısından Cumhuriyet Dönemi Türk romanlarında cinselliği irdelemiş. Varoluşçu Jean Paul Sartre’den el alarak; Adalet Ağaoğlu’nun "Ölmeye Yatmak", Oktay Akbal’ın "Suçumuz İnsan Olmak" ve "İnsan Bir Ormandır", Tezer Özlü’nün "Çocukluğun Soğuk geceleri" ve "Yaşamın Ucuna Yolculuk" adlı Türk yazarların kitaplarından yararlanmış. Dünyadan ise Albert Camus ( Düşüş ), Vladimir Nabokov ( Edebiyat Dersleri ) yararlandığı kitaplardan bazıları. Hassas bir konuyu ele alıp irdelediği için yazarımızı kutluyorum. Zerrin Saral’ın "O Rosa ki Tante Rosa" adlı yazısı iddialı metinlerden. Nesrin Küçükceylan, Dil Derneği’nin başkanı ve yazar Sevgi Özel’in “Türkiye Türkçesi Temel Bilgisi” adlı kitabının tanıtımını yaparak önemli bir konuya dikkat çekmiş… iyi okumalar…