Kadın otobüs sürücüsüne saldırı haberini okur okumaz mutlaka İzmir’de olmuştur dedim. Metro, tramvay kadın sürücülerine son zamanlarda kadın otobüs sürücüleri eklenmişti İzmir’de.
Onlardan birisi (26.07.2022) İzmir’in orta yerinde (Alsancak) insan görünümlü bir canlının sözel ve fiziksel saldırısına uğradı. Neden de ilginç. Sürücü kurala uyarak durak dışında yolcu almadığı için.
Yaşamın tüm alanlarına ve özellikle de erkeğe özgü olduğu düşünülen işlere kadın eli değmesinde sonsuz yarar var.
İzmir bu uygulamalar için son derece elverişli bir kent. Toplumun bu uygulamalara tepkisi son derece olumlu ve özendirici.
Yazıya konu olgu tekil bir olay.
Tekil de olsa yarattığı dehşet yılgınlığa ve caymaya yol açmamalı.
Çoğu zaman eleştiri amacıyla kullandığım HİM (Hemşehri İletişim Merkezi)’i bu kez dayanışma duygularımı iletmeye aracı ettim. Bir yandan sürücü hanımefendiye geçmiş olsun dileklerimi iletirken diğer yandan da asla vazgeçmemesi gereğini kendimce anımsattım. Özellikle böyle durumlarda kentliye düşen görevin dayanışma ve moral vermek olduğu unutulmamalı.
Ülkemiz saldırganlar cennetine dönüştü.
Sağlık ortamındaki şiddet kadına şiddetle yarışır durumda. Geçenlerde hiç de alışık olunmayan bir şey yaşandı. Bir savunman şiddete kurban gitti.
Ülkemizde oluşturulan iklimin şiddetten birinci derecede sorumlu olduğu unutulmamalı.
Hekimi, sağlık çalışanını, kadını ve aklınıza gelebilecek hemen her kesimden kimseyi aşağılayanları, değersizleştirenleri görmezden gelen ülke yönetimi şiddetten doğrudan değilse de dolaylı olarak sorumludur.
İşin bu yanı akıldan çıkartılmamalıdır.
İzmir’de kadın otobüs sürücüsüne yönelen ve bu yazıya esin kaynağı olan olayın görüntülerini izledim. Kadın sürücümüze saygım katlandı. Sözel başlayan ve fiziksele dönüşen şiddet karşısındaki sağduyulu ve sakin duruşu her türlü övgüye değerdi.
Bu olay hiç kuşkusuz belediye tarafından da izlenecek ve saldırganın hak ettiği yaptırıma uğratılması sağlanacaktır.
Öte yandan, ülkemizde şiddeti besleyen ve kimi zaman onu kutsayan iklimi sonlandırmak da biz yurttaşlara düşen kaçınılmaz görevdir. Bundan kaçındığımız sürece bu yazıya konu olan olguların benzerlerini okumayı, işitmeyi ve izlemeyi sürdüreceğimizden kuşkumuz olmamalı.