OXFAM’ın 2021 Küresel Eşitsizlik Raporu’nu, 2020 raporunun çıktığı günden beri dört gözle bekliyorduk. Yayınlanalı epey bir süre oluyor; 25 Ocak’ta yayınlandı. Fakat Dünya’daki yoğun "gündem sirkülasyonu" ve iki sınava birden hazırlanıyor oluşum yüzünden, yazı biraz gecikti.
Raporun ne olduğunu, neye benzediğini anlatmıştım. Hiç uzatmadan, raporda yer alan bilgileri özetlemeye başlıyorum;
Sayfa 9; "(Farklı ülkelerden ekonomistlerden oluşan anket katılımcılarının)%87'si, ülkelerindeki gelir eşitsizliğinin güçlü bir şekilde artacağını söyledi. Katılımcıların yarısından fazlası (3’te 2’si) aynı zamanda cinsiyet eşitsizliğinin ve ırksal eşitsizliğin çok büyük olasılıkla artacağını söyledi.
En zengin 1000 milyarderin servetinin, pandemi öncesi zirvelerine dönmesi sadece 9 ay sürdü, ancak Dünya'nın en yoksul insanlarının iyileşmesi 14 kat daha uzun zaman alabilir; on yıldan fazla. Kriz başladığından bu yana en zengin 10 milyarderin servetindeki artış, virüs nedeniyle dünyadaki herkesin yoksulluğa düşmesini önleyebilir ve herkes için bir COVID-19 aşısı sağlayabilir."
Sayfa 10, 11: "Koronavirüs krizi, zaten aşırı derecede eşitsiz olan bir dünyayı iyice kasıp kavurdu. 2.000'den fazla milyarderden oluşan küçük bir grup, bin yaşamda harcayabileceklerinden daha fazla servete sahip oldular. İnsanlığın neredeyse yarısı günde 5,50 dolardan daha az parayla yaşamaya zorlanıyor. 40 yıldır, en zengin % 1'lik nüfus, küresel nüfusun alt yarısının iki katından fazlasını kazanıyor. Yüzyılın son çeyreğinde en zengin %1'lik kesim, en alttaki %50'nin iki katı kadar karbon tüketti ve büyük iklim tahribatına neden oldu.
Üç milyardan fazla insanın sağlık hizmetlerine erişimi yok. Çalışanların dörtte üçünün işsizlik parası veya hastalık maaşı gibi sosyal korumalara erişimi yok ve düşük ve düşük-orta gelirli ülkelerde işçilerin yarısından fazlası yoksulluk içinde."
Sayfa 12; "Dünya çapında milyarderlerin serveti, 18 Mart ile 31 Aralık 2020 arasında 3,9 trilyon dolar arttı. Bu servet şu anda 11,95 trilyon dolardır ve bu da G20 hükümetlerinin salgına yanıt olarak harcadıkları paraya eşittir. Dünyanın en zengin 10 milyarderinin servetleri, bu dönemde toplu olarak 540 milyar dolar arttı."
Sayfa 14; "Dünya Bankası'na göre, hükümetler eşitsizliğin yılda sadece iki puan artmasına izin verirse, 2030'da 501 milyon daha fazla insan günde 5,50 dolardan daha az gelirle yaşıyor olacak. Tersine, hükümetler eşitsizliği yılda iki puan düşürmek için harekete geçmeyi seçerlerse, üç yıl içinde kriz öncesi yoksulluk düzeylerine dönebiliriz ve 2030'a kadar 860 milyon daha az insan yoksulluk içinde yaşar."
OXFAM’la ilgili yazılarda bunu caydırıcı olacak kadar tekrar etmiş olabilirim. OXFAM, liberal ekonomi hükümetlerinden medet umduğu ölçüde hüsrana uğramıştır.
Sayfa 15; "Salgın, yüksek gelirli ülkelerdeki çocukları altı haftalık bir eğitimden mahrum bırakırken, en yoksul ülkelerdeki çocukları neredeyse dört aylık eğitimden mahrum bıraktı."
Bu konuda WEF’in verdiği bilgiler çok daha umutsuzdu.
"Pandemi nedeniyle yüz milyonlarca iş kaybedildi. Oxfam ve Development Finance International’ın Eşitsizliği Azaltma Taahhüdü (CRI) Endeksi, 103 ülkenin işgücünün en az üçte birinin pandemiye, işçi hakları ve hastalık ücreti gibi korumalardan yoksun şekilde girdiğini gösteriyor."
Sayfa 19: "Koronavirüs salgını sırasında şirketler tarafından kazanılan fazla kar üzerine uygulanacak bir vergiden 104 milyar dolar elde edilebilir; tüm işçiler için işsizlik koruması ve en yoksul ülkelerdeki tüm çocuklar ve yaşlılar için mali destek sağlamaya yetecek kadar."
Sanırım, yukarıdaki cümlemi tekrarlamama gerek yok.
Sayfa 20; "Dünya Eşitsizlik Laboratuvarı, 1980 ile 2016 yılları arasında, en zengin %1'in, küresel gelir artışından her bir doların 27 sentini aldığını göstermiştir. Bu, en alttaki %50'ye düşenin iki katından fazlaydı. Böylesine aşırı eşitsizlik, pandemi vurduğunda milyarlarca insanın zaten sınırda yaşadığı anlamına geliyordu."
Sayfa 21, ve 22; "Vergi Adalet Ağı, şirketlere uygulanan düşük vergi oranlarından kaynaklanan kayıpların yanı sıra, ülkelerin uluslararası kurumlar vergisi suistimaline ve özel vergi kaçakçılığına karşı her yıl toplam 427 milyar dolardan fazla vergi kaybettiğini tahmin ediyor. Aynı zamanda, şirketlerin varlıklı hissedarlarına yaptığı ödemeler önemli ölçüde arttı. 2009 ve 2018 arasında Fransız CAC40 şirketlerinde, hissedar ödemelerinde %70, CEO maaşlarında ise % 60 artış gördü. Buna paralel olarak, bu şirket çalışanlarının ortalama maaşı sadece %20 arttı.
Mali krizi (2008,2009) izleyen on yılda hükümet politikası önlemlerinin kapsamlı bir araştırması, uygulanan kemer sıkma önlemlerinin küresel nüfusun %75'ini etkilediğini ortaya koydu. Bunlar arasında emekli maaşlarının kesilmesi, öğretmenlerin ve sağlık çalışanlarının ücretlerinin düşürülmesi, sübvansiyonların ve sosyal hakların kesilmesi ve işçi haklarının azaltılması yer alıyordu. 2010'dan bu yana geçen on yılda, en zengin şirketler ve bireyler için vergi oranlarında bir düşüşle birlikte, KDV oranlarında da istikrarlı bir artış görüldü."
Sayfa 23: "Mevcut ekonomik kriz, büyüklük ölçeğinde yalnızca 1930'ların Büyük Buhranı ile karşılaştırılabilir. Dünya Bankası'na göre, salgın nedeniyle küresel olarak GSYİH daralması 2020'de% 5,2'ye yakın oldu ve kişi başına daralma yaşayan ülke sayısı, 1870'ten beri dünyanın gördüğü en yüksek seviyede.
Pandeminin başlangıcından bu yana, birçok büyük şirket kârlarını işçilerin güvenliğinin önüne koydu, maliyetleri tedarik zincirini aşağı çekti ve politik etkilerini kullandı. En büyük 25 ABD şirketi 2020'de, 2019'a göre %11 daha fazla kar elde ederken, ABD'deki küçük işletmeler, yılın ikinci çeyreğinde kârlarının %85'inden fazlasını kaybetti. Mukesh Ambani, Hindistan’ın en zengin adamı; şirketinin adı Reliance Industries. Bu dönem boyunca, Ambani’nin servetinde dört günden biraz fazla bir süre içinde meydana gelen ortalama artış, tüm Reliance Industries’in 195.000 çalışanının toplam yıllık ücretlerinden daha fazla.
Eylül 2020'de, o zamanlar dünyanın en zengin adamı olan Jeff Bezos, Amazon'un 876.000 çalışanının her birine, yalnızca Mart ve Ağustos 2020 arasında biriktirdiği servetle bir kereye mahsus 105.000 $ ikramiye verebilir ve yine de olduğu kadar zengin kalabilirdi."
Sayfa 24; "Mart ve Ağustos 2020 arasında, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki milyarderler, aynı dönemde bölgeye sağlanan Uluslararası Para Fonu (IMF) acil finansmanının iki katından fazla kar elde ederek servetlerini %20 artırdı.
Latin Amerika ve Karayipler'de piyasa çöktükten sonra, milyarderlerin toplam serveti Mart ve Temmuz arasında %17 arttı. Bu, 48 milyar $ 'a denkti ve bu, hükümetler tarafından o dönemdeki koronavirüs krizine yanıt olarak sunulan paketlerin, tüm mali teşviklerin üçte biri için yeterliydi. Aynı zamanda bu, IMF tarafından bölgeye sağlanan acil kredinin dokuz katıydı ve bölgedeki 12,4 milyon insanın bir yıl boyunca aşırı yoksulluğa düşmesini önlemek için gereken miktarın beş katından fazlaydı.
Kanıtlar bize, dünyanın her yerinde en zengin insanların pandeminin kötü etkilerinden kurtulduklarını gösteriyor. İngiltere'de, düşük gelirli haneler borca düşerken, en zengin %20, 30 milyar dolar tasarruf etti. Süper zenginler dağlık tatil beldelerinde teselli buluyor.
Son tahminler, günde 5,50 doların altında yaşayan insan sayısının 2020'de 200 milyon ila yarım milyar artmış olabileceğini gösteriyor. Küresel olarak, nüfusun %56'sı günde 2 ila 10 ABD Doları arasında bir gelirle yaşıyor. Düşük ve orta gelirli ülkelerde, işçilerin yarısından fazlası işçi korumaları, işsizlik yardımı veya desteğine erişim olmadan, yoksulluk içinde çalışıyor."
Sayfa 25; "Pandeminin neden olduğu ekonomik kriz, işçi dövizlerinde %20 düşüş yarattı."
Buraya kadarki veriler, oligarkların insafının ne düzeyde olduğuyla ilgili rapordaki verilerin yarısı. Rapor uzun, fakat yazan bütün bilgiler çarpıcı. Meraklısı varsa diye, kalan yarısını bir sonraki yazıda çevireceğim.