Ajans Bakırçay
2024-08-19 21:00:19

KİBYRA

Dr. Ceyhun Balcı

19 Ağustos 2024, 21:00

Anadolu’da 180’i aşkın antik (eskil) kent olduğu yazılı kaynaklarda. Elbette, bu sayı kazılmış ve günyüzüne çıkartılmış olanlara ilişkin. Kazılar sürdükçe bu sayının artması şaşırtıcı olmayacaktır.

Herhangi bir yoldan birkaç yıl geçmeseniz ören yeri gösteren tabelalara yenilerinin eklendiğini görürsünüz.

Adı üstünde “bereketli hilâl”!

İnsanlık tarihinin hemen her döneminde yoğun yerleşime ve yaşama sahne olmuş bugün üzerinde yaşadığımız topraklar.

Bu yazıya konu olan Kibyra eskil kentini görünceye dek bu adı işittiğimi anımsamıyorum.

Her ne kadar Burdur’un Gölhisar ilçesi sınırları içinde yer alsa da Denizli, Antalya, Muğla ve Isparta’ya da uzak sayılmaz.

UNESCO Geçici Kültür Mirası listesine 2016’da eklenmiş.

Deniz düzeyinden 1100-1330 metre yüksekte Gölhisar ovasına egemen bir konumda Kibyra.

Gölhisar ovası

Lidyadan göç edenlerce kurulduğu kabul edilen Kibyra MÖ II. Yüzyılda Bergama krallığının egemenliği altında geçmiştir. Daha sonraki dönemleri Roma kenti olarak geçirmiştir. Kibyra 2300 yıllık geçmişe sahiptir.

MS 23’teki depremde yerle bir olan kentin yeniden yapımı için Roma imparatoru Tiberius vergi bağışıklığı getirerek yeniden yapımı özendirmiştir. Buna bağlı olarak kentin adının önüne imparatora şükran amacıyla “Caesarea” nitelemesi eklenmiştir.

Kibyra, antik dönemde Likya, Karya, Pisidya ve Frigya kültür bölgelerinin kesişme noktasında, kuzeyi güneye ve doğuyu batıya bağlayan ticaret yollarının tam merkezinde konumlanır. Bölge erken dönemlerde “Kabalia”, Roma İmparatorluk Dönemi’nde ise “Kibyratis” olarak bilinmektedir.

Kibyratis

Kentin önemli özelliklerinden birisi üç komşu tepede yer alan yapıların biribirlerinin görülmesine engel olmayacak şekilde yerleştirilmiş olmasıdır.

Kibyra, Helence olmayıp Luvice kökenli bir addır.

Bugün de ayakta olan stadyum 10-13 bin kişilik izleyici kapasitesiyle Anadolu’nun en görkemlilerinden birisidir. Stadyumun eskil dönemde spor etkinliklerinin yanı sıra gladyatör dövüşlerine evsahipliği yaptığını kestirmek güç olmasa gerektir. Bu nedenle Kibyra’yı “gladyatörler kenti” olarak niteleyenler de olmuştur.

Kibyra stadyumu

At yetiştiriciliğinde uzmanlaşan Kibyra “hızlı atların kenti” olarak da bilinmiştir.

Strabon’a göre Kibyralılar Pisidia, Solym, Helence ve Lidyaca konuşmuşlardır.

Kibyra, 500 hektara yakın yüzölçümüne sahip bir kent olarak güney limanlarını iç bölgelere bağlayan kavşaktır.

Bugün kentte yapılan kazılarla ortaya çıkartılan yapıların tümü Roma döneminden kalmadır.

Odeon çok işlevlidir. Müzik evi olmasının yanı sıra toplantı salonudur. 3500 kişilik kapasitesiyle dünyanın en büyüğüdür. Odeon’u ünlü kılan büyüklüğünün yanı sıra sahnedeki medusa başıdır. Yapımı MS 1. yüzyıla tarihlenen "Gözlerine bakan kötü niyetli kişileri taşa çevirdiğine" inanılan "yılan saçlı, keskin dişli, dişi canavar" olarak bilinen Medusa'yı tasvir eden "Opus Sectile" tekniği ile renkli mermerlerden inşa edilen mozaiğin dünyada benzeri bulunmamaktadır.

1800 yıllık hamam kentin Odeon ve stadyumdan sonraki üçüncü büyük yapısıdır. Su taşıyıcı düzeneğin bunca yıl sonra varlığını sürdürmekte oluşu ayrıca etkileyicidir. Hamamın ısıtılması zemin mermerlerinin altından sağlanmıştır.

Kibyra hamamı

Kibyra hamamı su borusu

Hamam yakınındaki mozaik döşeme

Stadyumla tiyatro arasındaki düzlükte yer alan agoraya girişi belirleyen görkemli kapı gözden kaçmaz.

Agora kapısı

Dikdörtgen planlı caddenin iki yanında konuşlu dükkânlar alışveriş gereksinimini giderirken agora kentlilerin bir araya geldiği yer işleviyle de öne çıkar. Ana caddenin altında kanalizasyon düzeneğinin yanı sıra içme suyu şebekesinin yer aldığını eklersek yaratılan uygarlığın düzeyi hakkında ipucu vermiş oluruz.

Ana cadde

Odeon’un yanı başında yer alan tiyatro 8000 kişilik kapasitesiyle Anadolu’daki büyükler arasında yer alır.

Kibyra tiyatrosu

Kentin en etkileyici yapılarından anıtsal çeşme 2000 yıl önceye tarihlenir. Ayağa kaldırılan çeşmeden yaklaşık 1300 yıl sonra yine su akmaya başlamıştır. Suyun akmasıyla görselliğe eklenen işitsellik etkileyiciliği katlamıştır.

Anadolu’daki amnıtsal çeşmelerin Kibyra ve Sagalasso’ta başka deyişle Burdur’da yer alıyor oluşu da ilgi çekici bir başka ayrıntı olsa gerektir. Restorasyon sonrasında çeşmeyle birlikte yer alan heykeller Burdur müzesinde sergilenmektedir.

Çeşme sağladığı görselliğin yanı sıra dairesel biçemli iki öğesiyle kentin su gereksinimini de karşılamaktaydı.

Kibyra’da Anadolu’daki pek çok eskil kentte görülebilecek yapılara rastladık. Hamam, tiyatro ve agora eskil kentlerin değişmezleri olarak burada da karşımıza çıktı.

Bizce burayı ilginç kılan iki önemli ayrıntı anıtsal çeşme ve odeondaki mermer medusa başıydı.

Kibyra da başka bir çoğu gibi gezginlerin ilgisini bekler…

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.