Liberalizm ve bunalım
Yıkımı yaşayan liberalizm, yarattığı sorunlara çözüm üretemediğinden, felsefi olarak varoluşçuluğun hiçliğine sığınmakta. Paravan olarak sarıldığı bilim, onun (liberalizm) aleyhine geliştikçe, bilinmezlik, her yeni gelişmede, yeniden parlatılarak farklı bir görüntüyle karşımıza çıkarılmaktaysa da, liberal felsefe; diyalektiğin karşısındaki yenilgisini gizleyememekte.
Liberal felsefe; sınıf(lar) ve toplumsal dinamiklerin inkârı üzerinden, bilinmezliği kutsayarak, somut gerçeklerden bağımsız, kendini konumlandırmaya uğraşırken, insanı; maddi üretimin dışında, soyut ifadelerle açıklamaya çalışmakta.
Emeğin sömürülmesi somut gerçeği üzerine oturan liberalizm, felsefi tıkanıklıklarını varoluşçu yöntemlerle örtmeye çalışırken, çıkmazlarını; ortacı yöntemlerle revize etmeye çalışsa da, aslında, tarihsel yenilgisinin adını koymadan kabul etmekte. Varoluşçu yaklaşımlar; liberalizmin insanlık yaşamında yarattığı felaket ve yıkımların gizlenmesini sağlamak adına kapitalizmin hedef saptırmasıdır. Ölmüş olan liberal felsefenin ölü olduğunu saklamaya, yaşıyormuş gibi davranmaya gerek yok(1). Ölüleri gömmenin zamanı geldi de geçiyor.(2)
Liberal felsefenin varoluşçu bilinmezlik iddiası, ekonomik alt yapıya özgü kaotik (kaos) dönemlerin, periyodik özellikler sergilemesi, sistemin; üretken, atılımcı belirsizlik içeren karakterde olduğunu gerçeği yanında, determinist düzgün bir yapının varlığı ile çürütülür. Yapılacak doğrusal çözümleme ile sistemin (denklemin); sonuçlarının bilinebileceğini, yapının; tıkanacağı ve yıkılacağını ve devamında farklı paradigmalarla (üst-üretim modeli) devam edeceğini bize gösterir.
Ekonomik faaliyetlerle, toplumsal döngü arasında bağ gerçeği, dönüşümün dinamiklerini de ipucu olarak bize sunar. Gerçekler; donmuş sabit hareketsizlik halinde olamayacak kadar kaos içerir. Kaos içeren her olgu, içindeki yükselen karşıtlık tarafından, düzgün bir evreye sıçratılır(devrim) Devrimsel ve determinist birlikteliğin oluşturduğu yeni aşama farklı devinimler içeren bir üst yapıdır artık. "Bilime giden düz bir yol bulunmuyor ve yalnızca onun dik patikalarını tırmanmakta çekinmeyenler aydınlık doruklarına ulaşma şansına sahiptir"(2)
Liberal ekonominin çıkmazını resmetmenin en kolay yöntemi, süreklilik arz eden (zamansal boyutlarda süreklilik kaçınılmazdır) olgularda, soyutlama yöntemiyle (gözlem) incelemektir.
Liberalizm, kapitalist gelişim aşamalarını kendisi gibi yaşamamış toplumları geri tanımlayarak, kendi çıkmazını ihraç edip tıkanıklığını aşmaya çalışsa da, aslında bu, buhranın boyutsal alanını geliştirerek krizin evrensel ölçülere yayılmasını, çözümsüzlüğün küreselleşmesini getirir. Krizin evrenselliği, çözüm arayışlarında evrensel olma zorunluluğunu sağlar.
Yöntem
Kapitalizmin kaoslu üretim biçimi, onun (kapitalizm) devamlılığını sağlayan alt yapısıdır. Periyodik kaos döngüleri, kendini yeniden üretmenin kaynağını yarattığı kadar, kendini yok eden karşıtlığı da oluşturur. Maddenin mutlak ve görece birlikteliği insan ve örgütlülük faktörünü öne çıkartır. Belirlenmeci (determist) süreçlerde, mekanik yöntemler, kendini kaos esnekliği ile yeniden üreten yapılarda (kapitalizm) insan ve görecelik unsurunu içermediğinden yetersiz kalır.
Diyalektik yöntem, bilinmezlik, öngörülemezdik fetişizminden insanı ve emeği elinden tutarak ayağa kaldırır.
Tarihsel süreçlerin ayrımına varılmasında, düşünsel alanın bir boyutu olan, görecelik ile mutlak arasındaki diyalektik ilişkinin harmanlanması, bilince varma sürecinde determinist zorunluluk ile devrimci insani (sınıfsal) müdahalenin zorunlu birlikteliğini bize gösterir. Bu bilince varış, görece –mutlak birlikteliği veri sistemin geçiciliğini onayıdır bir yönüyle de. Görecenin idraki, yaşamda maddi gerçeklere ters, aykırı olanın görülmesini de kolaylaştırır. Çelişkilerin çıktısı (resmi), maddi olguların açıklanması sağlar. Teorik çözümleme yeni bir aşamaya evrilir. Bu yeni aşama, kuramsal alt yapının üzerine yükselen pratiği de içeren boyuttur artık.
Emperyalizm Aşaması ve çözüm
Emperyalizm aşamasına ulaşmış liberalizm, dünyanın farklı yerlerindeki, birçok (etnik ve dinsel vs.) farklılıkları top yekûn aynı algılayarak, bir anlamda, tarihsel bir işlev yapmakta. Dünyanın Pazar olarak yeknesaklığının yanına, felsefi tek boyutluluğu da getirerek, aslında, alternatif örgütlenmelerin önünü açıcı kendi sonunu hazırlayan pozitif bir etki istemese de oluşturmakta. Ama bu oluşum (yeknesaklık) günümüzde yaşandığı gibi,- dünyanın ve insanlığın yaşadığı felaketlere devrimci alternatifler geliştirilmediği sürece- insanlığın ve doğanın yok olacağı bir uçurumun kenarına bizleri sürüklemekte. Emperyalizm aşamasına ulaşmış liberalizmin tıkanıklıklarına sistem içinden çözüm arayışları; emperyalizmin kendi paçasını kurtarma saçmalığıdır. İnsanlığın bu çıkmaz sokaklarda kaybedecek bir dakika dahi vakti yok.
*********
Epicharmus ‘ Mortal should have mortal, not immortal thought’ Matta’ya göre İncil Bap 8/22 –Fakat İsa ona dedi ki: Benim ardımca gel, ölüleri bırak kendi ölülerini gömsünler.
BEKİR HOCA 1 Yıl Önce
Kaleminize sağlık değerli hocam.