6-16 Aralık 2019 günlerinde 8. Uluslararası İzmir Tiyatro festivali düzenlendi. TAKSAV’ın yürüttüğü bu festivalin teması “birlikte yapabiliriz”.
Hidayet Sayın Emek Ödülü, Meltem Cumbul Onur Ödülü aldı. 31 oyun sergilendi. 15 Aralık, Pazar günü “Experimental Theatre Everywhere” adlı Gürcü topluluk “Bald Singer Lady”i (Kel Şarkıcı) sahneledi.
Türkçe üst yazılı olan bu oyun, absürt tiyatronun bir klasiği olup yıllarca önce Ankara Devlet Tiyatrosunca da yorumlanmıştı. Eugene İonescu’nun bu oyununda mantıksız görünen düşünceler, sözcükler savruluyor. Sahnenin ortasında iki karış derinliğinde bir havuz olup oyuncular havuzun içindeki sandalyeler üzerinde görüşmelerini yaptılar. Elbette zaman zaman da ıslanarak. Konusu kısaca iki aile arasında geçiyor. Sürekli tartışır ve yarışırlar. Aşkın ve anlayışın olmadığı bir dünyada yaşıyorlar. Şarkıcı zaman ve mekânda çığlık atsa da kimse onun sesini duymuyor. Tükenen dünya da dönmesini sürdürüyor.
6 Aralık günü Dünya Koro Müziği Özel Konseri Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi’nde çok sesli koro mutluluk ve heyecanla dinlendi. Sahnede Üniversite, Lise, Belediye, Çocuk, TRT ve özel çok sesli korolardan oluşan 14 koro yer aldı. Repertuvarlarda; yerli yabancı çok seslendirilmiş halk şarkıları da vardı, çok seslendirilmiş pop şarkıları da. Türkiye Polifonik Korolar Derneği’nin düzenlediği bu etkinlikten amaçlarının, koro severlerin desteğiyle koro müziğine olan farkındalığı arttırmak ve bu buluşmayı her sene geleneksel hale getirmek olduğu belirtildi. Daha iyi akustiği olan daha iyi bir sahne özlemiyle salondan ayrıldık.
13 Aralık günü Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde; İsmet İnönü ve Demirhan Altuğ’u anma konseri gerçekleştirildi. Şef önce İsmet İnönü’nün yaşamını hiç bir yorum yapmadan okudu. Demirhan Altuğ’un da aynı şekilde müziğe yaptığı katkılarını anlattı. İzmir Devlet Senfoni Orkestrası önce Samuel Barber’in huzur veren “yaylı çalgılar için adagio, op.11”ini çaldı. 56 yaşındaki Rus viyolonselci Kirill Rodin ise F. Gulda’nın “viyolonsel konçertosu”nu çaldı. Birçok ödül sahibi genç çellocu bestecinin zor parçalarından biri olarak bilinen bu parçayı büyük bir ustalıkla çaldı. 30 yaşındaki bu beste caz, rock türleri esinli olmasıyla, doğaçlamalarıyla gençlerin de gönlünü kazandı.
18 Aralık günü Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde Olten Filarmoni Orkestrası’nın konseri vardı. Fatma-Ceyhan Olten adlı iş insanı bir klasik müzik âşığı çiftin kurduğu orkestrayı İbrahim yazıcı yönetti. Solist ise genç kadın saksafoncu İngiliz Jess Gillam. Dinleyici olarak da gençlerin çokluğu bizi mutlu etti. Arka yukardaki koro bölümü bile doluydu. Darius Milhaud’un Scaramouche Saksafon Konçertosu’nu Jess sevinçle icra etti. 3. Bölüm olan Brazileira’nın aynı zamanda bis parçası olup yeniden çalması kaçınılmazdı. Brezilya sambasından esinlenen bu bölüm uzmanlarca “gerçek olamayacak kadar etkileyici” olarak değerlendiriliyor. Hâlâ dinlemediyseniz youtube size yardımcı olur.
22 Aralık, Pazar günü Aziz Vukolos Kilisesi’nde özel iki çok sesli koro konseri olduğu haberi aldık. Ancak gittiğimizde konserin iptal edildiğini öğrendik. Yine de bahçenin bir köşesinde konuşlanan ve daha önce gezemediğimiz İzmir Basın Müzesi’ni sindire sindire gezerek mutluluğumuzu bozmadık. Kilise 19. yüzyılın ikinci yarısında yapılmış ve şu an kültür merkezi olarak hizmet veriyor. Müze de bu kilisenin müştemilatında yer alıyor. Kilisenin Tarihi Kentler Birliği Ödüllü olduğunu da belirtelim. Öldürülen gazeteciler odası, ilk fotoğraflar, daktilolar( mekanik ya da elektrikli), kameralar, filmler, ses kayıt cihazı, video kamera, Attila İlhan Odası ağırlıklı olarak sunulan bölümler. Müzeyi gezerken basının zamanla yolculuğuna tanık olmanın heyecanını yaşadık. Fotoğrafın 100 yıllık dönüşümüne tanık olduk.
25 Aralık, Çarşamba günü Yaşar Üniversitesi Senfoni Orkestrası’nı, Yeni Yıl Konserinde uzun yıllardır Türkiye’de orkestralarımızın şefliğini yapan Antonia Pirolli yönetti. Solist Letonyalı soprano Inga Slubovska-Kancevica popüler opera aryalarından bir seçmeyle karşımızdaydı. Çok sayıda ulusal ve uluslararası ödül sahibi soprano parlak sesiyle aryalara can verdi. İmparator, Mavi Tuna vb. Strauss valsleri ise gecenin anlamına en uygun yapıtlardı.
26 Aralık, Perşembe günü Narlıdere Belediyesi Çocuk Senfonisi’nin ilk konseri vardı. Orkestra şefi Kartal Akıncı yetiştirdiği çocuk müzisyenlerle gurur duyduk. İstiklal Marşı ile başlayan konser; J. Pachalbel’in Canon’u, Mozart’ın 20. Piyano Konçertosu’ndan 2. bölümle sürdü. Solist Nehir Özsengin’in uluslararası yarışmalarda ödül kazandığı öğrendikten sonra bis olarak kendi bestesini yorumladı. Jingle Bells, Strauss’us Radetzky Marşı, 10. Yıl marşımız ille gece tamamlandı. Bu tip konserler için akustiği iyi yeni bir salon isteğiyle mutlulukla ayrıldık.
28 Aralık, cumartesi günü Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde Türgök’ün Fazıl Say konser vardı. Fazıl Say açıklamalı bir konser verdi. İzmir Süiti ilk parça olup 7 bölümden oluşuyordu. Fazıl Say, 2.,4. ve 6. bölümler Brahms, Chopin ve Rahmaninov İzmir’in Dağları’ndayı dinleseydiler nasıl yorumlarlardı fantezisiyle bestelediğini belirtti. İkinci bölümde ise 250. Doğum yılı kutlanan Beethoven’e bir saygı niteliğindeydi. Fa minör tonundaki Appassionato Sonat’ında bestecinin büyük bir yaşam mücadelesi verdiğini açıkladı. Son bölüm ise Mozart’ın La majör piyano sonatı idi. Beste bünyesinde ünlü Türk Marşı’nı da barındırıyordu.