“Ben aşımı yaptırdım. Onlar yaptıramadılarsa bana ne? Bu onların sorunu. El âlemin derdi beni gerdi durumları istemem.”
“Ama efendim, diyorlar ki, şey diyorlar. ‘Biz de aşılanmış olmalıydık. Hani bizim aşımız?’” diyorlar.
“Versinler siparişlerini, alsınlar aşılarını. Ellerini tutan mı var?”
“Şey… Böyle dertlerini çözmeniz için Tarkanya Cumhuriyeti Başkanı seçmişler bizi. Aşıyı biz getirtmeliymişiz. Bu bizim görevimizmiş. Öyle diyorlar.”
“Hasst… Bak ağzımı bozacağım şimdi. Onlar mı seçti lan beni? Seçselerdi düşünürdük. Bak seçenlere iş de buluyoruz, aş da veriyoruz. İş yoksa yaratıyoruz. Aş yoksa çöküp başkalarının aşından alıyor, onlara veriyoruz. Hiçbirini ortada bırakmıyoruz.”
“Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum efendim.”
“Söyle lan!”
“Kimin seçtiği önemli değilmiş. Bir kez seçildinizse hepsinin derdiyle ilgilenmeniz gerekiyormuş. Bütün Tarkanyalılar sizin sorumluluğunuzdaymış. Hepsinin başkanı imişsiniz. Hepsinden sorumluymuşsunuz.”
“Yok yaaa, var mıymış başka dertleri? Hem seçmeyecekler hem aşı isteyecekler. Yemezler. Yok öyle üç kuruşa beş köfte. Oy pusulasının fotoğrafını kaybettiyse üye kartının fotoğrafını göndersin, aşısını olsun. Herkese aşı yetmez. Geçeceksin bunları. Yol geçen hanı mı burası?”
“Öyle mi diyelim kendilerine?”
“Yok, mal mısın sen? Öyle demeyeceksin tabii. $&^=$½#²¾!&$…”
“Efendim!”
“Kalk, kalk. Ne çürük çıktın sen de. İki pata küte dayanamıyorsun. Kalk lan!”
“Kalktım efendim.”
“Bak şimdi iyi dinle. Araya bir sürü olay sokacak, aşıyı maşıyı unutturacaksın. Dinden imandan söz et, dinî sempozyumlar falan düzenle. Ses çıkarana terörist de. Evini bas, içeri at, kolunu bacağını kır. Şu maaş ödediklerimiz ne halt ediyorlar? Söyle onlara da işlerini yapsınlar. Cartla curtla oyalasınlar insanları. Yakında kısmetse aşıları için de çözüm bulacağız. Kendi aşımız yolda. Nisanda çıkacak. Az beklesinler.”
“Bizim aşımızı olmaktan korktuklarını söyleyenler var. Bilim konusunda sınıfta kalmışız. Bayşoptek aşısı iyiymiş. Ondan istiyorlarmış.”
“$&^=$½#²¾!&$…”
……………….
“Sanki analarının karnında bilim öğrenip de gelmişler dünyaya bu …lar. Tarkanya Cumhuriyeti lan burası! Tarkanya’nın aşısını beğenmemek kimin haddine? Olacaklar tabii. Başka seçenekleri mi var? Bayşoptek aşısı için anti propaganda yapma görevini verdiğimiz deyyusu çağırın bana. Çoniyiye aşısınınkini de çağırın. Tiiiiz! Şunu da kaldırın şuradan.”
……………….
“Nerede kaldı bunlar? İşim gücüm var benim. Kankamın takımı küme düştü diye adam yerine koymuyorlar mı yoksa beni? Gösteririm ben onlara!”
……………….
“Basına sızdırın. ‘Bugün şuraya gidecek, şunu bunu ziyaret edecek.’ deyin. Bir iki de komplo sıkıştırın araya. Oyalansınlar. Aşı da neymiş be? Zaten kankamın takımı küme düşüp güme gitmiş, canım burnumda. Bayşoptek ile Çoniyiye anti propagandistlerini de azledin. Hem işlerini yapmayacaklar hem geç kalacaklar. Yok öyle bedavaya ekmek. Yerlerine yenilerini atayın.”
***
Tarkanya Cumhuriyeti iyi ki bizden uzak bir ülke. Biz de böyle olsak ne yapardık?
Bugün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü imiş.
Tarkanya Cumhuriyeti gibi ülkelerde çalışan, çalışmayan, çalışmasına izin verilmeyen, engellenen, susturulan, cezaevine atılan, sürgüne gönderilen, kendilerine, kaçmaktan başka çıkış yolu bırakılmayan, vurulan, öldürülen yine de canları pahasına gerçeğin peşinde koşan ve her koşulda onurlu duruşlarını koruyan gazetecileri öne çıkararak, tüm onurlu gazetecilerin Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyorum.
İyi ki varsınız ve iyi ki Tarkanya Cumhuriyeti gibi ülkelerde doğup büyümediniz...
Ve hepimiz, iyi ki böyle güzel, böyle temiz, böyle sorunsuz bir ülkedeyiz ve ne mutlu bizlere ki her an huzur içindeyiz.
İyi pazarlar.
Alev Subaşı 4 Yıl Önce
Anlaşılan o ki Tarkanya Cumhuriyeti' nin acil ihtiyacı olan aşı , Demokrasi " aşısı. :)) Kaleminize Sağlık