Ajans Bakırçay
2022-08-30 12:32:39

Büyük Taarruz'un Küçük Tanığının Bilinmeyen Öyküsü!

Özgür Duygu Durgun

30 Ağustos 2022, 12:32

Yönetmen, yazar Turgut Yasalar Kurtuluş Savaşı'nın cephedeki küçük dev adamı Ali Şamil'in bilinmeyen hikayesini yazdı. Kitap, Büyük Taaruz'un 100. yıldönümü dolayısıyla 30 Ağustos'ta okurlarla buluşuyor. Turgut Yasalar ile Ali Şamil'i ve hikayesini yazma sürecini konuştuk.

Ali Şamil Güler... Büyük Taarruz'un yıldönümü olan 30 Ağustos'ta hemen her sene adına abartılı güzellemeler ve kalpaklı askeri üniformalı fotoğrafıyla sosyal medya paylaşımlarında karşımıza çıkar. Hikayesi çoğu kez "Kurtuluş Savaşı'na katılan dev yürekli cüce" ya da "Saray soytarılığından Atatürk'ün sofrasına bir cücenin hikayesi" başlıklarıyla anlatılıp geçilir. Osmanlı sarayında geçirdiği yıllar, Enver Paşa ve diğer hanedan mensuplarıyla olan ilişkileri, Mustafa Kemal Atatürk ile tanışması, cepheye katılışı hakkında bilinenler ise şehir efsanesinden öteye gitmez.

"Leoparın Kuyruğu", Ahmet Ümit'in romanından beyazperdeye uyarlanan "Sis ve Gece", "Şeytanın Pabucu" gibi sinema filmlerine imza atan, pek çok Tv dizisi ve reklam filmi de çeken yönetmen, senarist,yazar Turgut Yasalar'ın yazdığı ''Ali Şamil: Büyük Taarruz'un Küçük Tanığı'' adlı kurgu roman bu yıl 30 Ağustos'ta, Büyük Taarruz'un 100. yılında okurlarla buluşuyor.

Ali Şamil'i ilk kez Yılmaz Özdil'in yaklaşık altı yıl önce kaleme aldığı gazete yazısıyla duyduğunu belirtiyor Turgut Yasalar. Özdil o yazıda, Ali Şamil'in adeta köle gibi Enver Paşa'ya hediye edildiğini, üzerine giydirilen gülünç giysilerle saray soytarısı olarak Paşaları ve Sultanları eğlendirdiğini ima ediyordu. Peki, gerçek böyle miydi?

Yasalar, kitapta Ali Şamil'i fantastik bir sirk figürü olarak değil; etten kemikten bir insan olarak aktarıyor. Bunu yaparken,Osmanlı Sarayı, Sultanların şaşaalı saray yıllarından çeşitli Avrupa ülkelerinde sürgüne uzanan trajik hayatları, Enver Paşa gibi bugün hala tartışmalı bir figürün 41 yıla sığan hayat hikayesi, Mustafa Kemal Paşa ve Saray arasındaki gerilim, Vahdettin'in sürgün yaşamı gibi bağımsız bölümlerle Ali Şamil'in hikayesini tarihsel gerçekliklerle dolu bir atmosferde kurgulanmış şekliyle anlatıyor.

''Saray soytarısı'' olmadı

Yasalar'ın, Ali Şamil Güler'in hayatta olan yakınlarından aldığı bilgi ve belgeler üzerinden bakıldığında Ali Şamil'in sosyal medyada anıldığı gibi ''saray soytarısı'' olmadığı anlaşılıyor. Hatta aile, dedelerinin bu sıfatla anılmasından epey rahatsız olmuş ve birkaç yıl önce ''Bizim dedemiz saray soytarısı değildi'' minvalinde bir açıklama kaleme almış. Ailenin kaleme aldığı bu mektupta Ali Şamil'in Enver Paşa ile Naciye Hanım ile birlikte yaşadığı köşkte haremlik ve selamlık arasındaki haberleşmeyi sağlamak gibi bir görevi olduğuna dikkat çekilmiş.

Bu bakımdan, Turgut Yasalar'ın kitabını Milli Mücadele'nin küçük dev adamına bir iade-i itibar kitabı olarak okumak mümkün.

Yasalar şöyle anlatıyor Ali Şamil'i,

''Her şeyden önce hümanist bir adam. Fiziksel dezavantajı onu anti sosyal bir ucube de yapabilirken o insanlarla birlikte olmayı, onları güldürmeyi, onlara eşlik etmeyi kendisi için bir zevk haline getirmiş. tatlı dili ve nüktedanlığı sayesinde de Saray'da saygı duyulan bir karaktere dönüşmüş. Vahdettin'in damadı İsmail Hakkı Bey'in tüm itirazlarına rağmen, Saray'ı terk edip onunla Milli Mücadele'ye katılması bu vatan için bir şeyler yapmak arzusunun ne kadar öne çıktığını ve aynı zamanda özgüveninin ne denli yüksek olduğunu gösteriyor''.

Küçük dev kahramanın İzmir yılları

Kurtuluş Savaşı sonrasında ilan edilen Cumhuriyet ile birlikte sivil hayata İzmir'de devam eden Ali Şamil, emeklilik günlerinde Kahramanlar semtinde bir kahvehane işletiyor. Daha sonra kahvehaneyi satıp Alsancak'ta bir Rum evi satın alıyor ve ömrünün sonuna dek ailesiyle beraber o evde yaşıyor. İki defa evleniyor, ayrılıyor. Hiç çocuğu olmuyor. Çevresinde sevilen bir isim olan Ali Şamil'i tek bir gün takım elbisesiz gören yok. Evden çıkacağı zamanlar tertemiz kıyafetlerini giyip İzmir Fuarı'nın 26 Ağustos kapısından hep aynı Citroen taksiye biniyor. Usta bir tavla oyuncusu olan Ali Şamil'in bir başka ilginç özelliği de kıraathanesindeki kütüphanesi ve özenle sakladığı plakları.

İstiklal Madalyası takamadı

"Ali Şamil, Kurtuluş Savaşı'nın sayısız isimsiz kahramanlarından biri'' diyor Turgut Yasalar. ''Uzun ve şerefli bir hayat sürmüş. Her zaman işinde gücünde olmuş. Bir kahraman gibi yaşamadığı için toplum tarafından da fark edilmemiş. Sanırım onun da ilgi çekmek için özel bir çabası hiç olmamış.Ancak ilginçtir, İzmir'de uzun zaman yaşadı ama hiçbir İzmirli gazeteci evine veya kahvesine gidip de kendisiyle enine boyuna bir söyleşi yapmamış. Bu kitap için araştırma sürecinde doğrusu ben böyle bir habere rastlamadım. Bu ilgisizliğe anlam vermek güç. Hayat Mecmuası’nda yayınlanan tek bir söyleşisi var. Orada da muhabir, kendisine İstiklal Madalyası olup olmadığını soruyor. ''Yok'' diye cevap veriyor ama İsmail Hakkı Bey’in kendisine verdiği, "Cephede bilfiil bulunduğuna" dair bir evrak ile 2. Ordu Komutanı Yakup Şevki Paşa’nın verdiği yol vesikasını gururla sakladığını söylüyor''.

Hikayeleri yazılacak daha çok isimsiz kahraman var.

"Aslında en çok üzüldüğüm şey hiç kimsenin hatıralarını yazmamış olması" diye devam ediyor Yasalar; "Bu memleket Balkan Savaşlarından Kurtuluş Savaşına tam 10 yıl boyunca savaşlardan başını kaldırmamış. Düşünsenize hikaye kaynıyor aslında. Ama nedense bu 10 yıllık dönemin edebiyata yansıması çok sınırlı olmuş. Ali Şamil'in Büyük Taarruz sırasında 16. tümende komutanı olan Aşir Bey, mesela savaş sonrası ailesiyle İzmir'de yaşıyor. İsmet İnönü'nün Harbiye'den sınıf arkadaşı. Yunan kumandan Trikupis'i esir alan, yani savaşa son noktayı koyan komutanlardan biri. Hıncal Uluç'un ağabeyi Öcal Uluç gidip konuşmak istiyor kendisiyle. Reddediyor. Böyle yazılmayan çok hikaye var. İşgal döneminde yazılan romanlara bakmak istedim, bir döküm yaptım. Toplam 30 roman yazılmış. Ali Şamil gibi daha nice hikaye var aslında. Hiç biri yazılmamış, bilinmemiş. Ne yazık ki belleksiz bir ülkede yaşıyoruz".

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.