Ajans Bakırçay
2024-05-11 11:47:52

CHP

Çağdaş Güneş Gündüz

11 Mayıs 2024, 11:47

Derin bir uykudan uyanmış gibiydim. Yaklaşık bir aydır sahada geçen yorgunluğumu unutmuştum ve üzerimden büyük bir yük kalkmıştı. Takvim yaprakları 1 Nisan’ı gösteriyordu. Çok uyumamıştım aslında 31 Mart gecesi, birçok arkadaşım gibi yerinde duramamış, yerel seçim zaferinin ardından önce üyesi olduğum Balçova ilçe örgütüne ardından il binasına gitmiş ve sonunda da kendimi Cumhuriyet Meydanı’nda başkan Cemil Tugay’ı karşılarken bulmuştum. Aynen seçimin ardından yayılan muhalif espri konusu sözün içinde sevinci ve hüznü betimleyişi gibi ne yapacağımızı, nasıl sevineceğimizi bilememiştik doğrusu. Kolay değildi tabii benim gibi kırklı yaşlarının henüz başında olan yoldaşlarım, ilk kez oy kullandığı 3 Kasım 2002’den bu yana muhalif parti seçmeni konumunda kalıyordu. Seçim sonrası ritüeli bant kaydı gibi ekranlara düşer, genel sekreter Önder Sav (Dede), yurttaşlar bize muhalefet görevi verdi açıklamasını yapınca sandıklar gibi seçim konusu da bir süreliğine hüzünlü bir kapanışa sahne olurdu. Öyle ki o gece yaşadığım sevinci en son 6 yaşında, SHP bayraklarıyla süslediğim BMX marka bisikletimle çocuksu ama politik bir ortamda yetişmenin özgüveni ile “Oyum SHP’ye” diye bağırarak dolaştığım 89 yerel seçimlerinin ardından İzmir’in Yeşilyurt semtinde yaşamıştım. Bana göre geç de olsa yine benzer bir zaferle karşı karşıyaydık.

100 YIL SONRA

Ve geçmişte olduğu gibi kurucu irade yine önemli bir sorumluluk üstlendi. Öncelikle farklı partilerden devraldığımız belediyelerin borç yükündeki olağan dışı artış hemen göze çarpıyor. Yapılan hizmetlerle kıyaslayınca bu orantısız artış ciddi finansal sorunları da beraberinde getiriyor. Tam da bu noktada tarih ve siyaset CHP’ye yine önemli bir misyon yüklemiştir. Osmanlı Devleti’nden yıkım ve yenilgi içinde kalan topraklarda milletimizin hakkını, hukukunu korumak için yerelde Müdafaa-i Hukuk derneklerini kurarak Atatürk ve silah arkadaşları öncülüğünde birleşen örgütler, zaferden sonra Cumhuriyet Halk Partisi çatısı altında toplandı. İlke ve politikalarıyla genç Cumhuriyet’e ivme kazandıran CHP, ilk kez 1854 yılında Sultan Abdülmecid’in Kırım Savaşı’nı finanse etmek için aldığı dış borçların ödenmesi için de büyük çaba sarfetti. Osmanlı’dan kalan, Lozan antlaşmasıyla bağıtlanan ve 1954’e kadar devam eden ödeme sürecinde en büyük pay Türkiye Cumhuriyeti’ne düştü. Özellikle dünyada yaşanan ekonomik bunalım 1929 Büyük Buhranı fırsat bilinerek 1930 yılında dış borç diplomasisi yeniden başlatıldı. 1933 yılında imzalanan Paris Sözleşmesi ile borç tutarı ciddi oranda düşürülerek aynı zamanda diplomatik bir zafer de elde edildi. Bugün de içeride ve dışarıda müzakere kültürünü yaygınlaştırılmasının yararları olabilir. Tabii ki mücadele sürekli, müzakere ise gerekli olduğunda yapılmalıdır onu da belirtelim. Ülke içinde kurucu iradenin vermiş olduğu tarihi sorumluluk, dışarıda ise örneğin şubat ayında Sosyalist Enternasyonel’in başkan yardımcılığına seçilen bir genel başkana sahip olmanın mutlaka artıları olacaktır. Madrid’de gerçekleştirilen konsey toplantısının ardından Sosyalist Enternasyonel Başkan Yardımcılığı görevine seçilen Özgür Özel şunları söylemişti; “Seçilmiş olduğum bu görev, dünyada sosyal demokrasiyi geliştirmek için siyasi akrabalarımızla daha sık temas kurmamızı sağlayacak. Filistin’de yaşanan dram başta olmak üzere Avrupa’da ve dünyada sosyal demokratların seslerinin daha gür çıkması gerekiyor. Bu görevin buna vesile olmasını ümit ediyor ve partimizi, ülkemizi en iyi şekilde temsil ederek, bütün dünyanın sorunu olan otoriterleşmeye karşı mücadeleye katkı sağlayacağıma inanıyorum.” Benzer şekilde Beştepe ile olan iletişimi de bu bağlamda değerlendirmek gerekir. Hukukun üstünlüğü, hayat pahalılığın önlenmesi, yeni kazanılan belediyelerin borçlarının yapılandırılması, mültecilerin ülkelerine dönmesi, kentsel dönüşüm vb. konularının görüşüldüğünü düşünüyorum. CHP geçtiğimiz hafta tasarruf genelgesi yayınladı. CHP’nin şeffaf bir şekilde, kazandığı belediyelerdeki AKP’li başkanların israf ve savurganlığını afişe etmesi son derece önemli. Artık yüklenen misyona uygun akıllı, modern teknolojilerden yararlanan, üretilecek projelerle Avrupa Birliği fonlarından destek alabilecek finansal çözümler üretme zamanı.

Tarihin ve siyasetin yoklamasında CHP, geçmişte zor zamanlarda olduğu gibi yine ben varım diyerek elini taşın altına koydu. Şimdi kuruluş felsefesi, ilkeleri, dinamik kadrosu ve halkçı çözümleriyle yurttaşa can suyu olma, nefes aldırma, toplumun tüm kesimlerine umut olma zamanı. İşte o zaman tarih ve siyaset yine yeni yeniden CHP’yi yazacak ve yaşayacaktır.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.