Ajans Bakırçay
2023-03-29 10:41:37

Efsane Başkan Osman Özgüven

Çağdaş Güneş Gündüz

29 Mart 2023, 10:41

Bir belgesel düşünün;

Galasında 1200 kişilik salon tamamen dolu olup dışarıda kalanlar olsun… Duygu seline kapılan seyirciler, gecenin sonunda salondan ayrılmak yerine Osman Başkana sarılma kuyruğunda olsun… Miting havasında, sloganlar eşliğinde son bulsun…

25 Mart cumartesi akşamı İzmir Ahmet Adnan Saygun Kültür Merkezi büyük salonda gazeteci ve yönetmen Gökmen Ulu’nun imzasını taşıyan “Komünist Osman” belgeselinin galası yapıldı.

Etkinliğe sanat ve siyaset dünyasından birçok konuğun yanı sıra sivil toplum örgütü temsilcileri ile İzmir’in dört bir yanından eski tüfekler akın etti. Osman Özgüven nam-ı diğer Komünist Osman’a olan ilginin henüz gösterimden önce kuliste başladığına tanık olmuştum. İzmir BŞ Başkan Vekili Mustafa Özuslu, İzmir Köy Koop. Başkanı Neptün Soyer, Osman başkanın her iki yanına oturup kendisinden övgüyle söz ediyorlardı.

Bugünden geriye bakınca 12 Eylül cuntasının gölgesinde başlayan belediye başkanlığı süresince emek, barış, demokrasi mücadelesi verip sosyal belediyecilik devrimi ile tarihe geçmek kolay değildi. O günleri anlatmak bile ancak 19 aylık bir çalışma, 63 kişi ile röportaj yapılarak sahnelenebilirdi.

Suavi, Yaşar Seyman, Tunç Soyer, Atilla Sertel, Orhan Aydın, Özgür Özel ve tabii dönemin Dikili Belediyesi emekçileri… Genel olarak günün şartlarında yapılanların önemi vurgulandı. Dikili’de Osman Başkanın başlattığı “Barış, Demokrasi ve Emek Şenlikleri” dönemin bütün yasaklılarının kendilerini özgürce ifade edebildikleri tek platform olarak göze çarpıyordu. Hatta Erbakan ve Demirel de dâhil olmak üzere birçok siyasinin yolu Kuzey Ege’nin bu şirin beldesinden geçmişti. 1989 yerel seçimlerinden zaferle çıkan SHP genel başkanı Erdal İnönü; “Seçimlerdeki başarıyı sizlerin sayesinde kazandık.” konuşmasını yine Dikilili yurttaşlara hitaben yapmıştı. İnönü haklıydı, Dikili şenliklerinde henüz ortaokul çağında olan CHP Manisa milletvekili Özgür Özel, şenliklerde yapılan tartışmalarda üretilen fikirlerin katılımcılar yoluyla ülkenin diğer il ve ilçelerine ulaştığını anlatmıştı. 2015 yılında Tunç Soyer Seferihisar Belediye Başkanıyken hayata geçirdiği Seferihisar-Samos feribot seferleri ile ilgili Osman başkandan etkilendiklerinden bahsediyordu. 1985’te Osman Başkanın Midilli Belediye Başkanı Stratis Pallis ile el ele verişinden esinlenmiş olmalıydı. Ne de olsa Türk-Yunan dostluğu denilince akla gelen ilk isimlerdendi Komünist Osman…

Sosyal belediyeciliğin ilk örneklerinin yaşandığı Dikili’de, ilkokul öğrencilerine ücretsiz süt dağıtılıp ulaşım ücreti alınmıyor, tüm yurttaşlar için halk ekmekte ucuz ve kaliteli hizmet sunuluyor, halk sağlığı merkezi kurulup yurttaşların sağlık sorunları nedeniyle Bergama veya İzmir’e gitme çilesi son buluyordu. Yenilenebilir enerji jeotermal ilk kez evlere taşınıp yurttaşların ısınma ve sıcak su ihtiyacı karşılanıyordu. Sonraları sıkça duyulacak “Ekoloji ve ekonomi dengesi” gözetiliyordu. 10 tona kadar su kullanımını halka ücretsiz yaptığı için görevi kötüye kullanma suçundan yargılandığı davadan çıkarken adliye merdivenlerinde “Su, temel yaşam hakkıdır para ile satılamaz!” açıklamasını yapıyordu. Halkçı başkan unvanı tesadüf değildi… Onun bu devrim niteliğindeki uygulamalarından belediye çalışanları da etkileniyor, özlük hakları yanında örneğin %15 zam isteyen sendika yöneticilerine, zam oranını %22 olarak uygulayacağı yanıtını veriyordu. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, 1 Mayıs İşçi Bayramı, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi yıldönümlerini tatil ilan etmişti, hem de bu yüzden yargılanmayı göze alarak… Yerel yönetimde ezber bozulmuştu bir kere…

Eylemleri ve hayata bakışıyla sadece belediye başkanlığını yaptığı Dikili’yi değil tüm Bakırçay bölgesini etkilemeyi başarmıştı. 12 Aralık 1989’da İzmir Cumhuriyet Meydanı’ndan başlayan “Bisikletlerle İzmir’den Kozbeyli’ye” eyleminde bisikletinin başında yer alıp Aliağa Belediye Başkanı Hakkı Ülkü’nün en büyük destekçilerinden biri oluyordu. Aliağa Termik Santrali projesini protesto etmek için İzmir’den Aliağa’ya kadar 50 kilometre boyunca 50.000 kişilik insan zinciri oluşturulmuştu. Eylem başarıya ulaşmış santralin yapımı çevrecilerin baskısı nedeniyle iptal edilmişti. Günlerce süren bu hareket çevreyi kirletecek bir yatırımı durdurmak amacıyla yapılmış örnek bir başarı öyküsüydü…

2012 yılına gelindiğinde ise bu kez 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında Atatürk Anıtı’na çelenk koymak isterken polis engeliyle karşılaştı. Kendisine son çıkan yönetmeliğe göre izin alınmadan çelenk bırakılamayacağı uyarısı yapıldı. Ancak Özgüven; “Atatürk anıtına çelenk koymak suçsa ben bu suçu her zaman işleyeceğim.” diyerek duruşundan ödün vermeyeceğini bir kez daha cesaretle gösterdi. AKP tarafından 2013 yılında görevden alındı. Yargılandığı bütün davalardan beraat etti.

Yıllarca her türlü zorluğa göğüs geren Özgüven, ne yazık ki 2014 yılında partisi tarafından aday gösterilmedi. Her sabah 6’da kalkıp gece geç saatlere çalışması unutulmuş olmalıydı…

O gece açılışı Gökmen Ulu, kapanışı Osman Başkan yaptı. Salondaki coşkulu kalabalığa bakılırsa “Komünist Osman” geçmişten geleceğe ilkesel bir köprü görevi görmeye devam ediyor. Belki de son yıllarda hasret kaldığımız ruhu yeniden canlandırıp hepimizi silkeliyordu. İhtiyacımız olan inanç ve motivasyonu doğrudan bizlere aşılayarak…


Son söz her zaman ki gibi Osman Başkanın; “Her şey söylendi, söylenecek bir şey yok. Yalnız biz, yeniden faşizme dönüşün sinyallerini veren bu iktidardan kurtulmak için birleşmeliyiz. Hep beraber dost olalım, birleşelim arkadaşlar!”

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.