Çevre dostu, düşük maliyetli bir kaynak olan jeotermal, elektrik enerjisi üretilmesinde, evlerin ısıtılmasında, mineral kaynakların elde edilmesinde ve turizm merkezlerinin oluşturulmasında kullanabilen, fosil yakıta göre çok daha temiz bir enerji kaynağı. Türkiye'nin doğal gaz ithalatında milyarlarca doların yurtdışına çıkmasını engelleyerek önemli bir mali tasarruf sağlama potansiyeli olan jeotermal enerji, doğal gaz kaynaklı hava kirliliğinin de önüne geçiyor. Tabii etkin ve verimli bir şekilde kullanılması halinde...
Jeotermal enerjinin çevre ve doğaya hiç mi zararı yok? Olmaz mı? Üretim sonucunda ortaya çıkan kimyasalların doğaya ve insana zarar vermemesi için, jeotermal akışkanlardan enerji elde edildikten sonra su, toprak veya hava ile etkileşime girmeden mutlaka yer altına geri "enjekte edilmesi" gerekiyor. Aksi halde su kaynakları, tarım alanları ciddi bir kirlilik tehdidiyle karşılaşıyor; bu da dolaylı olarak insan sağlığı için önemli bir risk oluşturuyor.
Doğal Hayatı Koruma Vakfı'nın raporlarına göre Türkiye, jeotermal enerji kaynakları bakımından zengin bir ülke; yaklaşık 1500MW’lık kurulu güç kapasitesi ile dünyada dördüncü konumda. (1)
Dikili ilçesi ise termal su kaynaklarının zenginliğiyle Türkiye'nin en önemli bölgelerinden biri. Bu coğrafi avantajı değerlendirme potansiyeli çok yüksek olan Dikili'de bugünlerde jeotermal denilince ne yazık ki yüzler ekşiyor, şikâyetler çığ gibi büyüyor.
Dikili Belediyesi'nin alt şirketi olan Dikili Jeotermal A.Ş ilçede yaklaşık 1800 aboneye sahip. Bu abonelerin 1400'ü aktif olarak konutlarında jeotermal ile ısınıyor. Daha doğrusu ısınmaya çalışıyor. 2021 -2022 kış döneminde, bugüne dek toplam 14 kez büyük arıza nedeniyle konutlar jeotermal ısıdan yararlanamadı. Olağanüstü soğuk geçen 2022 kışında pek çok abone artan elektrik fiyatlarına rağmen daha fazla elektrik kullanmaya mecbur edildi. Fosil yakıta dönenler veya bütçesi elvermediği için bu soğuklarda sıcak su torbasıyla ısınmaya çalışanlar bile oldu. Oysa ısınma da, barınmak, sağlıklı gıdaya erişmek gibi temel bir insan hakkı.
Dikili Jeotermal A.Ş yetkilileri ve çalışanları yaşanan ısınma sorununu çözmek için ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar. Buna bir itirazımız yok. Ancak yaklaşık 22 sene önce, dönemin mühendisliği ve teknolojisiyle yapılmış olan ve artık bugünkü ihtiyaca cevap vermeyen yetersiz altyapı sisteminin bir an önce yenilenmesi gerektiği de ortada. Zira geçici çözümlerle sorunun yönetilemez bir noktaya gittiğini görmemek mümkün değil.
Dikili Belediyesi'nin web sitesinde Başkan Adil Kırgöz ve şirket yetkililerinin yer aldığı, 2019 yılının Ağustos ayında yayınlanmış "Dikili Jeotermaline Önemli Dokunuş" başlıklı habere göre Kaynarca - Ilıca ısı merkezi arasındaki isale hattında yer alan borular daha üç yıl önce yenilenmiş. Haberde Başkan Kırgöz şu bilgileri veriyor:
''Döşenildiği tarih olan 2001 yılından bu yana ilk kez Kaynarca’da yer alan sıcak su boru hatları değiştiriliyor, yerine daha sağlıklı çapı 300 mm olan borular döşeniyor. Toplamda 516 metrelik boru hattının değişeceği alanda üretim ve geri dönüşüm hattı yenilenecek. Paket izolasyonlu çelik borular sayesinde ısı kaybı ortadan kalkacak. "Jeotermali daha sağlıklı, kentimize ve abonelerimize ulaştırmak amacıyla yola çıktık. İlk etapta 516 metrelik çelik boru hatlarını yeniliyoruz. Ayrıca sistemdeki patlak ve delikler tamir ediliyor. Eski boru ve yıpranmış hatlar yenilenerek ısı kaybını en alt seviyeye çekeceğiz. Yapılan işlemleri belediyemizin kendi öz kaynaklarıyla gerçekleştiriyoruz. İleriye dönük çalışmalarımızla abone sayımızı arttırmak için gerekli planlamaları da yapacağız." (2)
Eğer üç yıl önce borular yenilendiyse bugün neden jeotermal aboneleri ısınamıyor, ısınamadıkları gibi ayda 300- 400 TL civarındaki faturalarla karşılaşıyor?
Bugünlerde Dikili'de 1800'e yakın jeotermal abonesinin tek gündemi var; o da mevcut altyapıyı iyileştirmek için bundan sonra nasıl bir adım atılacağı sorusu. Yüzlerce aile "Hadi bu kışı geçtik, önümüzdeki sene nasıl ısınacağız" kaygısını dile getiriyor.
Ukrayna-Rusya savaşı nedeniyle doğalgaz konusunun ülkeler için nasıl bir ekonomik tehdit halini aldığını hepimiz görüyoruz. Doğal kaynaklarımızın verimliliğini artırmak, dışa bağımlılığı azaltmak, kendine yeterli ve verimli bir ekonomik değer üretmek için elimizde fırsatlar var. Jeotermal ve Dikili bunun en açık örneği.
Bu fırsatı heba etmeyelim.
----------------------------------
(1) https://www.wwf.org.tr/?10120/Jeotermal-enerji-tehdit-olmasin
(2) https://www.izmir-dikili.bel.tr/tr/dikili-jeotermaline-onemli-dokunus