“Elinizdeki, dilinizdeki, cebinizdeki, bedeninizdeki silahları yavaşça yere bırakın ve bir adım geriye çekilin!” çağrısında bulunan bir hareket var.
“Erkekliğimizi masaya yatırma ihtiyacından doğmuş bir hareket.” diyorlar kendileri bu hareket için.
Çok uzun bir süreden bu yana duyduğum en insanca çağrı bu.
“Gelin abiler, geriye doğru ilerleyelim beraber.” diyorlar.
“Bir adım geriye! Daha geriye! Kaybetmek özgürleştirir!” diyorlar.
Kim bu, abilerini ‘kaybetme’ye çağıran abiler?
Cevap: ELEŞTİREL erkeklik DATÇA inisiyatifi, EeDİ…
Diken’den Aydil Durgun, kendileriyle bir söyleşi yapmış. Söyleşi açıklamasına, “Datça’da akademisyen, yazar, aktivist bir grup erkek, Eleştirel Erkeklik Datça İnisiyatifi (EeDi) adlı bir hareket başlattı. Erkekler erkekliğe karşı çıkıyor.” diye yazmış.
Kendileri de web sitelerine, “Geriye doğru ilk adımımızı hep beraber ve herkesin huzurunda, herkesle atmak için, herkesi 8 Ekim 2020 Perşembe günü, saat 16.00’da (Taksiarhon Kilisesi) Hızırşah Kültür Merkezi’ne davet ediyoruz.” çağrısını yüklemişler.
Bu sözlerle çağrısı yapılan söz konusu toplantı, pandemi falan derken gerçekleştirilememiş gerçi ama bu hareket, harekete geçmiş yine de. Ne de iyi etmiş. Yolu açık olsun. Gerçi yolun açık, dikensiz falan olacağını nedense(!) pek sanmıyorum ama yine de temennimiz bu olsun.
***
“Kurtulmayı gerçekten istiyorum erkek dilinden fakat bu öyle bir içimize işlemiş ki nereden başlamak ve nasıl temizlenmek gerektiğini bulup çıkartamıyorum.” benzeri yakınmaları hepimiz duymuşuzdur zaman zaman yakınlarımızdan, dostlarımızdan. Şahsen benim çok duymuşluğum var. Bu arkadaşlar belki EeDİ’ye omuz verebilirler. Ya da bu hareket onlara başka fikirler verebilir. Kim bilir…
***
EeDİ katılımcıları, “Eril dünyanın paydaşları ve suç ortakları olarak vermemiz gereken bir hesap, kendisinden özgürleştirilmesi gereken bir “erkekliğimiz” olduğunu ve bu özgürleşmenin yolunun, önce yüzleşmekten ve hesaplaşmaktan geçtiğini biliyoruz. Bu sorgulama ve dönüştürme yükünü kendi omuzlarımıza almak için yola çıkıyoruz.” diyorlar kendi sitelerinden.
Sitede iki resim var. Birisi, içindeki erkek enstrümanlarını kusan, cinsiyeti belirgin olmayan bir baş resmi.
İkincisi Donkişot ile Sanço Panço’nun bildiğimiz karikatürize resmi.
Savaşacakları düşman, yel değirmenleri… Kendilerinin, “Bulaşıcıdır; erkekten erkeğe ve herkese geçer.” dedikleri “erkeklik”.
Erkekleri ‘kaybetme’ye çağırıyorlar.
“Kaybetmek özgürleştirir.” diyorlar.
Ne diyelim?
Ta yürekten “Kolay gelsin.” diyelim.
“Gözümüz, kulağımız sizlerde olacak.
Desteklerimiz de yanınızda.” diyelim.
İlginç bir gelişme bu.
Birçoklarının alaya alacağı, kendilerini eğlence konusu yapacağı ancak bana sorarsanız içinde bilgece bir şeyler barındıran bir gelişme.
Her tür desteği de hak eden bir gelişme.
Ve iyi, olumlu, örnek alınası bir hareket.
Dilerim beyleri etkilemeyi başarırlar ve “erkek” yetiştirmeye programlı ana babaları.
Kendileriyle yapılan söyleşiyi okumak isteyen için, ilgili sayfayı hemen şuracığa bırakıyorum: Diken²
Web sitelerine bakmakta, yazıları okumakta, okuyup düşünmekte de yarar var. Site linkini de buraya ekliyorum. internet siteleri ¹
--------------------------------
1. //eedatca.org/index.php
2. //www.diken.com.tr/elestirel-erkeklik-datca-inisiyatifi-erkekler-de-erkeklige-karsi-cikiyor/