Ajans Bakırçay
2021-12-04 18:21:32

Kırıla İncine Öğrendiklerimiz

Aysel Korkut

04 Aralık 2021, 18:21

Liderler:

Birbirlerinden puan kapma yarışını bu günler için saf dışı bırakır ve sadece neyin ülke yararına olacağını düşünebilirlerse;

(Bunun gerçekleşmekte olduğunu bir süredir görebiliyoruz.)

Birbirlerine karşı açık olur ve birbirlerine ve BİZLERE güven verebilirlerse;

Hep birlikte ve öncelikle, öğrenci gibi aynı sınıfa girip birkaç gün -birkaç ders bile olabilir- İnsan Hakları eğitimi alır ve insan haklarıyla nikahlarını tazelerlerse;

Atatürk ilkelerindeki ‘milliyetçilik’ ilkesini restore edebilir ve o ilkeyi ırkçılıktan kurtarabilirlerse ve bu topraklar üzerinde yaşayan herkese Türk ve Müslüman olmayı dayatmaktan kurtulabilirlerse; 

Türk, Kürt, Laz, Süryani, Roman, Rum, Yörük, Alevi, Sünni, Hristiyan, Musevi, Yahudi, ateist, deist … her vatandaşın bu ülkede ‘insanca’ yaşama ve eşit vatandaşlık haklarından yararlanma hakkı olduğunu ve kimsenin kimseye zulmetme hakkı bulunmadığını önce kendilerine sonra tabanlarına anlatabilirlerse;

Kendi içlerinde ve tabanlarında sevgi, iyilik ve barış fikri geliştirebilirlerse; “Yurtta sulh, cihanda sulh.” Sözünü, eski saygınlığına kavuşturabilirlerse;

Düşmanlığın, nefretin, hırsın, talanın insanları sürekli huzursuz eden ve kötülük yaptıran duygular olduğunu ve bu duyguların insanları teslim alarak kendi ülkelerini dahi yıkıp yok etmeye kadar götürebildiğini, bu yüzden de içimizdeki dostluk, kardeşlik, iyilik ve dayanışmanın beslenmesi gerektiğini anlatabilir ve tabanlarını salt iyiliğe ikna edebilirlerse;

Ülkemizden düşmanlığı sildiğimizde, hep birlikte güven içinde yaşayabileceğimizi; bu topraklardaki sevgi, saygı ve neşeyi unutuldukları yerlerden çıkarıp suladığımızda, yeniden yeşerttiğimizde, hep birlikte mutlu olabileceğimizi büyük küçük herkese anlatabilirlerse;

Her sıkıştıklarında ‘vatan, millet, din’ diyenlerin oyunlarına gelip savaşlara su taşımaktan vazgeçmek gerektiği fikrini benimserlerse;

Kimseyi kara koyun gibi dışarıda bırakmamayı başarabilir, sağı, solu, ortası demeksizin bir araya gelebilirlerse;

Ortaklığın, ülkenin bataklıktan çıkarılması, kurtarılması, yeniden kurulması, kalkındırılması, demokrasiye dönülmesi ve dünya üzerindeki saygınlığının ülkemize tekrar kazandırılması… konularında olduğunu mutlak içselleştirebilirlerse;

Eylemlerinde birbirlerini yalnız bırakmaz, desteklerlerse; birbirlerinin yanlarında durur, birlikte hareket ederlerse;

Seçim güvenliği üzerinde çalışacak yetkin ekipler oluştururlarsa;

Güvenilirlikleri test edilmiş bilgisayar uzmanı gençlerden, teknik ekipler kurarlarsa;

İoanna Kuçuradi, Yılmaz Büyükerşen, Uğur Dündar, Zülfü Livaneli, Metin Akpınar, Özgür Demirtaş, Hüsnü Mahalli… gibi, kendi alanlarında usta, tecrübeli, temiz, güvenilir ve halkın saygısını kazanmış kişilerden danışmanlık desteği alırlarsa;

Bütün liderler hep birlikte, bir sonraki yazıda tek tek adlarını yazıp (Ülkemizin beyin jimnastiğine katkıda bulunmak için elbet.) önermeyi düşündüğüm kişilerle görüşür, yine hep birlikte bu kişi ve olaylarla yüzleşirlerse;

Her biri birer devlet memuru olan polisi, askeri, YSK’daki hukukçuları ve sandık görevlilerini, dürüstlüğe ve gerçek görevlerini yapmaya, görevlerini doğru yapmaya çağırır ve onları bunun zorunluluğuna ikna edebilirlerse;

Seçimin yapılmaması ve sıra dışı bir şeyler dayatılması karşısında nasıl davranacakları konusunu konuşur ve ortak bir karar alabilirlerse; ortak b planı, c planı, d planı, e planını da hazırda tutabilirlerse;

Ve seçildiklerinde, verdikleri sözlerin tamamını tutarlarsa;

Birey veya grup çıkarlarını öne çıkarmazlarsa, kendi çıkarlarına göre davranmazlarsa;

Ve aşağıdaki, her telden, güpgüzel insanlardan oluşmuş listenin benzeri bir oluşumla halkın karşısına çıkarlarsa…

Bu ülkeyi, halkı şamar oğlanına çevirenlerin ellerinden alabilir, ülke ekonomisini, ülke ahlakını, ülke onurunu bataklıktan çekip çıkarabiliriz. Halka refah, devletimize ve ülkemize, dünya üzerinde yeniden varlık ve saygınlık… kazandırabilir, başkaları yüzünden Türkiyeli olmaktan utanmak zorunda bırakılmayız. 

Gelir dağılımını hakça yapabilir, adaleti de adil dağıtabiliriz.

İnsanların hayatlarını kararttıktan sonra ‘pardon’ diyerek olaydan sıyrılmaların önüne geçebilir, en başta adalet kurumu olmak üzere, kurumlarımızı yeniden yapılandırabiliriz.

İstanbul Sözleşmesi’ne dönebiliriz. Kadınları ilerideki katillerine teslim etmemek için kadın dayanışma evleri açar, onları koruyabiliriz.

Çocuk gelinlerle ilgili gelenek ve görenekleri çağa uygun hale getirebiliriz. Çocuk tacizlerinin, ensestin, kadınlara reva görülen ikinci sınıf insan muamelesinin geleneklerle ilişkisini sorgulayabilir, aile yapımızın aksayan yönleriyle yüzleşebiliriz.

Eğitim sistemini son gelişmelere göre yeniden planlar, okullarımızı ayağa kaldırabiliriz.

Hem eğitimsiz bırakıp hem de insanları ‘eğitimsiz cahiller’ diye küçümsemekten vazgeçebilir, bu durumu değiştirebiliriz. 

Ancak eğitimli yurttaşların doğru seçimler yapabileceklerini ve demokrasinin de ancak yurttaşların tümü eğitimli olduğunda başarılı bir yönetim modeli olabileceğini -bunca tecrübeden sonra- iyice görüp anlamışken, ciddi ve kapsamlı bir eğitim seferberliği başlatabiliriz.

Çağa uygun yepyeni fabrikalar kurabiliriz. Çiftçiyi destekler tarımı tekrardan yeşertebiliriz. SEKA’yı, Telekom’u, Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsünü, Milli Kütüphaneyi ve satılan, kapatılan bütün diğer yerleri geri alabiliriz, yeniden açabiliriz.

Atatürk Hava Limanı’nı, TÜBİTAK’ı, Merkez Bankası’nı, üniversiteleri, basını, adaleti, bilimi, özgürlüklerine kavuşturabiliriz.

Her işi uzmanına teslim eder ülkemizi hızla kalkındırabiliriz. Mahkûm olduğumuz liyakatsiz insanların ülkemizi batırmalarını tekrar tekrar seyretmek zorunda kalmamak için önlemler alabiliriz. 

Tüketim toplumu giysisini üstümüzden çıkarıp üretim toplumu giysilerimizi giyebiliriz. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin önemini anlayabilir, gerekenleri yapabiliriz.

Başka ülkelere muhtaç olmadan yaşayabiliriz. Kendi kendimize yeten bir ülke olabiliriz.

Başka ülkeler tarafından ‘gelişmemiş ülke, kara para aklayan ülke, karanlık işler ülkesi, yasadışı işler ülkesi, pasaportlarına güvenilmez ülke, cehalet ülkesi, göçmen gönderir ülke, kokain rotası ülke, bilmem ne puanı düşük ülke, burnuna kadar borçlu ülke, borcunu ödeyemeyen ülke, ucuz insan gücü cenneti ülke, ucuz ülke vb.’ olarak görülmekten kurtulabilir, onurlu yaşamanın gururunu duyabiliriz.

Belli bir aşamadan sonra, yurdu terk edip giden gençlerimizi, yüzümüz kızarmadan geri çağırabiliriz.

(Bütün bunların olduğu bir ülkede kimse, başka ülkelerde okumak, dağa çıkmak, ülkeyi terk etmek, terör estirmek, ağzının tadını kaçırmak gibi şeyleri zaten istemez.)

Kaybolan değerlerimizi yeniden kazanabiliriz. Büyüklere saygı, küçüklere sevgi fikrini geliştirebiliriz. Dürüstlüğü, doğruluğu, kul hakkı yememeyi, yalan söylememeyi, hırsızlık yapmamayı, haksızlık etmemeyi ülkece yeniden öğrenebiliriz.

Ve bunların bütününe iyi ahlak dendiğini ve iyi ahlakın da sadece iyi insanlarda doğuştan bulunabileceğini, geri kalanımıza da iyi bir eğitimle öğretilebileceğini öğrenebilir, ahlak ve etik eğitimine önem verebiliriz.

İnsanları, milletleri, dinleri, mezhepleri ötekileştirmemeyi öğrenebilir, öğretebiliriz.

Birbirimize saygı duymayı, saygı duyamıyorsak tahammül etmeyi öğrenebilir, öğretebiliriz.

Hep birlikte halay çekebilir, horon tepebilir, damat halayına durabilir, çiftetelli, zeybek, şakşuka, hüdayda… oynayabiliriz. Bayramları ortak duygularla kutlayabilir, düğünlerimize gidip birlikte eğlenebilir, dost meclisleri toplayabilir, büyük sofralar kurabiliriz.

Değilse…

Bilmiyorum. Gerçekten bilmiyorum.

Bilmek de istemiyorum.

Örnek Liste - Güzel Liste

Cumhurbaşkanı: Kemal Kılıçdaroğlu

Başbakan: Meral Akşener

Adalet Bakanı: Osman Kavala

İçişleri Bakanı: Selahattin Demirtaş

Maliye Bakanı: Ali Babacan veya Özgür Demirtaş

İnançlar ve Dinler Bakanı: Temel Karamollaoğlu

Milli Eğitim Bakanı: Alper Taş

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı: Erkan Baş

Turizm Bakanı: Ahmet Davutoğlu

Dışişleri Bakanı: Aydın Selcen

İnsan Hakları Bakanı: İoanna Kuçuradi

Çocuk Hakları Bakanı: Haluk Levent veya Hacer Foggo

Kadın Hakları Bakanı: Sera Kadıgil

Milli Savunma Bakanı: Barıştan yana birisi

Tarım ve Hayvancılık Bakanı: Neptün Soyer

Gençlik Bakanı: Taylan Yıldız veya Jahreyn

Bilim ve Teknoloji Bakanı: Ali Nesin

Kültür Bakanı: Zülfü Livaneli

Sağlık Bakanı: Şebnem Korur Fincancı

Ticaret Bakanı: Selçuk Geçer

Enerji-Sürdürülebilir Enerji Bakanı:

Gök Bilimleri Bakanı: Barış Özcan

Deprem Bakanı: Naci Görür

Çevre ve İklim Değişimi Sorunları Bakanı: Kuzey Ormanları Savunması’ndan birisi

Göç Bakanı: Eren Keskin

İmar Bakanı: Mücella Yapıcı

Sanayi ve Kalkınma Bakanı: Hayalleri olan bir makine mühendisi

Madencilik Bakanı: Kaz Dağları Savunması’ndan birisi

Ulaştırma Bakanı: Gemi filoları olmayan birisi

Spor Bakanı: Filiz Kerestecioğlu

Denizcilik Bakanı: Vicdanlı birisi

Merkez Bankası Başkanı: Selin Sayek Böke

Not 1: Değerli belediye başkanlarımızı bu listeye almadım, çünkü yerlerini sıkı korumak isteyecekleri hissine kapıldım.

Not 2: Kuşkusuz işinin uzmanı çok değerli pek çok başka insan da var ancak bir listeye herkesi sığdıramıyor insan. Hoş görüle.

Not 3: “Sen de kimsin, ne hakla böyle şeyler yazabiliyorsun, senin haddine mi?” diyecek olanlara yanıtım: Ben vatanını ve halkını seven, bu ülkeye ve ülke insanına reva görülenleri gördükçe canı çok ama çok yanan ve her an, her saniye, içine düşürüldüğümüz bataklıktan nasıl kurtulabileceğimiz üstüne kafa yoran, sözünün her satırını kırıla, incine öğrenmiş olan her vatandaş gibi sıradan bir vatandaşım. Vatandaşlık hakkımı kullanıyorum. Sizler de buyrunuz, hakkınızı kullanınız ki eksiklerimizi tamamlayalım, yanlışlarımızı görelim, düzeltelim, hep birlikte doğruya erişelim.

Yorumlar (1)

Alev Subaşı 3 Yıl Önce

Sevgili Aysel Hanım yüreğimizden geçenleri kaleminizden okumak mutluluk verici .Ayrıca Bakanlar Kurulu listenize bayıldım. Kaleminize Sağlık

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.