Tüm emekçi halkımızı, adalet, eşitlik, emek, demokrasi ve barış yanlısı, gerçek anlamda insan olma çabası içinde olanları, dürüst, temiz ve vicdanlı olanları zor günler bekliyor.
Hazırlıklı olmalıyız…
Büyük çoğunluk evde. Okuyor, dinliyor, izliyor ve belki de bugüne değin olmadığı düzeyde haber ve bilgi peşinde koşuyor.
Ne var ki bir tür gerçekliği kanıtlanamayan bilgi, yorum ve söylentilerden kurtulmak mümkün olamıyor.
Kimilerince, Virüsün herkese, zengin, yoksul ayırmadan saldırdığı dillendiriliyor. Yaşanılanlar bunu doğrulamıyor. Kayıtlara geçebilen kaybedilenlerin büyük çoğunluğu yoksul. Evine ekmek götürme kaygısıyla, çalışmak zorunda bırakılanların virüsün saldırısına uğrama olasılıkları, evde kalanlardan çok daha yüksek. Yani hangi açıdan bakarsak bakalım emekçiler, emekliler, esnaf ve zanaatkârlar, köylüler tehlikenin mağdurları olmaya çok daha yakınlar.
Elbette şu ya da bu süreçte, bu günler geçecek. Ve hayat devam edecek.
Tüm işçi sınıfı, emek- Parti örgütleri, demokrasi ve barış yanlısı örgütler, haktan, haklıdan, eşitlik ve adaletten yana, vicdanlı tüm insanlar, bugünlerden geleceğe hazırlıklı olmalıdırlar...
İşsizlik her yaş gurubunu olumsuz etkileyecek, artacak. Özellikle gençler daha fazla etkilenecek. Üretim düşecek, fiyatlar artacak. Yani büyük çoğunluk için gündelik yaşamlar daha bir zorlaşacak. Geçim sıkıntıları daha fazla insanımızı etkileyecektir.
Ve emperyalist- kapitalist sistem, virüs sonrasını fırsata çevirmek için, her tür zor ve uygulamayı gündemine alacaktır.
Virüs sürecinden ve yarattığı sonuçlardan hırpalanan milyonlar, daha iyi yaşam koşulları ve demokrasi için birleşik bir mücadele yoluna girmezse, giremezse karanlık günler uzar.
Bu sürecin sonuçlarını, mahallede, sokakta, okullarda, fabrikalarda, tarlalarda örgütlü olarak verilecek mücadele belirleyecektir.