Uzmanlar, yalanın bir savunma davranışı olduğunu söylüyorlar.
Kişi kendini korumaya almak için yalan söylermiş. Köşeye sıkıştığında, doğruyu söylemek istemediğinde, cezadan veya ayıplanmaktan kaçmak istediğinde…
Durumu kurtarmak için söylenen bu yalanlara beyaz yalan diyoruz. Beyaz yalan masum bir şey. Hem zaten konumuz da bu değil. Konumuz, yalan söylemenin hastalık hali olan mitomani. Yalan söylemeden yaşayamamak hastalığı. Bu hastalığa sahip olanlara mitoman diyoruz.
Mitoman kişi, hiçbir neden yokken yalan söylermiş. Derdi, genellikle, kendini olduğundan farklı göstermeye çalışmak; olamadığı insanı olmuşmuş gibi yapmakmış. Örneğin kişi, üniversite okuyamamış ama bu içinde ukde kalmış. İşte o kişi, yeni tanıştığı insanlara üniversite mezunu olduğunu söylermiş. Diyelim ki eğitimsiz, kendisini tanımayanlara profesör olduğunu söylermiş. Diyelim ki adam evli, bekar olduğunu söylermiş. Diyelim ki avcı, aslan sürüsünün içine dalıp aslanların hepsini avladığını söylermiş. Bir gün genel müdür, bir gün ekonomist, bir gün psikolog, bir gün bankacı olduğunu iddia edermiş. Söylemekle, iddia etmekle kalsa iyi, söylediği yalana kendisi de inanırmış. Eğer yalanı yakalanır ve yüzüne vurulursa çok sinirlenir, bağırır çağırır, kırar dökermiş ve yalanını yakalayan bu kişiyle hemen ilişiğini kesermiş. Tu kaka! Terörist! Oh, oh, oh!
Mitomani, aynı zamanda ciddi bir kişilik bozukluğu gibi de görünüyor değil mi?
Ama daha da fenası var.
Bir mitoman, mitomaninin yanında sıklıkla kleptoman da olurmuş çünkü.
Kleptomani hırsızlık hastalığına verilen ad…
Bir kişide yalancılık hastalığı varsa buna, bonus olarak hırsızlık hastalığı da eşlik edermiş. Mevla’m kimselere vermesin!
***
Mitomani hastalık derecesinde yalancılık…
Kleptomani hastalık derecesinde hırsızlık…
Evde böyle birisinin var olduğunu düşünsenize.
Aman Tanrım! Kâbus!
***
Ya da ülkenin böyle birisi tarafından yönetildiğini düşünün…
Ona ayrı yalan, buna ayrı yalan, ülkedeki herkesi birbirine düşürür adam.
Ülkenin bütün varlığını çalar, başka yerlere götürür.
Kendini de ülkeyi de rezil rüsva eder, ülkenin de kendinin de inanılırlığını, güvenilirliğini bırakmaz.
Aman Tanrım! Kâbus ötesi!
***
İyi ki ailemizde böyle kişiler ve ülkemizde böyle yöneticiler yok.
Ama ama… Milletin gözünün içine bakarak sürekli yalan söyleyen birçok mitoman var sanki etrafta.
Sosyal medyada yalan haber yaymayı iş edinenler var mesela.
Bozuk para ile çalışan ve sana, su, kola, bisküvi vs. her istediğini veren otomatlar gibi, para ile çalışan ve ihtiyaca göre yalan twet satan-atan yalancılar var.
Dün söylediğinin bugün tam tersini söyleyenler ve önceki dediğini inkâr edenler var. Günde en az yüz beş kez yalan söyleyenler var. Sözlerinin arasında mikroskopla aransa bile tek bir doğru bulunamayacak olan kişiler var. Dahası, hiçbir sözü doğru olmayanlar var.
Fakat bunların hiçbirisinde kasıt yok tabiisim. Sonuçta hasta bu garibimler! Hem mitoman hem de kleptomanlar. Yalan söyler, söyledikleri yalana inanırlar. Yalanlarına inandıkları için yalan söylediklerini dahi belki bilmezler. (Öyle olmasa insanların gözlerinin içine baka baka, hiç utanıp sıkılmadan onca yalan nasıl söylenebilir?) Bana öyle geliyor ki, bu kişiler cümle aleme rezil olduklarını da görmezler.
Bu yalancılar yalan söylemezlerse uyuyamazlar. Söyledikleri yalana kimseler inanmazsa uyuyamazlar. Çalmasalar uyuyamazlar. O gün bir şey çalamamışlarsa komşunun duvarından bir tuğla alıp kendi duvarlarına koyarlar, aksi halde yine uyuyamazlar çünkü.
Sözün kısası, yalan ve hırsızlık bu hasta kişilerin varoluş biçimidir.
İsteseler bile başka türlü yaşayamazlar.
Sürekli yalan söyleyip hırsızlık yapan ve bunları yapıp ederken sık sık yakalanan kişinin-kişilerin ahlakı da onuru da olmaz. Varsa bile o ahlak, bir zaman sonra çürüyüp tükenir. Bu iki hastalığın ikisi de galiba biraz bulaşıcıdır ve galiba ikisinin de tedavisi yok gibidir. O yüzden kendilerinden hemen uzaklaşmak şarttır. Uzaklaşamıyor iseniz, o zaman da o kişiyi, o kişileri kendinizden, evinizden, toplumunuzdan, suyun başından bir an önce uzaklaştırmanız gerekir. Hatta gerekmekten de öte, bu bir mecburiyettir.
Alev Subaşı 2 Yıl Önce
Patolojik yalan”; antisosyal, narsisistik ve histrionik kişilik bozuklukları dahil olmak üzere çeşitli kişilik bozukluğunun bir belirtisi olarak görülüyomuş ." Şahsım " olarak ben narsistik olanından korkun derim :)) Kalemine Sağlık