Bildiğiniz gibi Eskişehir’de tüm toplu etkinlikler 10-25 Mayıs tarihleri arasında yasaklandı. Eskişehir valiliği, kentte 15 gün süreyle açık alanlardaki etkinlikleri yasak getirdi.
Bu kararla birlikte 12-15 Mayıs tarihlerinde yapılması planlanan ve şehrin en büyük festivali olan “Anadolu Fest” de iptal edildi.
Yasak kararına kısa sürede siyasiler, sanatçılar, demokratik kitle örgütü temsilcileri ve öğrenciler başta olmak üzere geniş toplum kesimleri tepki gösterdi. Kararın gençliğin yaşam tarzına müdahale etmek amacıyla alındığını düşünenler de oldu. Bu yasaktan sonra Eskişehir valisi Erol Ayyıldız’ın İsmailağa Cemaatine bağlı dernek yöneticileriyle çekildiği fotoğraf nedeniyle vali’nin tarikat bağlantılarıyla ilgili olarak ortaya birçok iddia ortaya atıldı.
Doğal olarak yurttaşları ikna edecek gerekçeleriniz yoksa bu ve benzeri soru işaretleri akıllarda yer alır. Alacak da tabii ki…
Ben de konu il idaresi ve kamu yönetimi olunca yıllarca ülkemizde valilik yapmış, dürüstlüğü ve demokratlığı ile bilinen büyüklerime işin aslını öğrenmek adına danışmaya karar verdim.
Genel olarak yasakçı zihniyetin yanlış olduğunu, işin kolayına kaçıldığını belirttiler. Bu yaklaşım siyasi erk’in taşradaki yansımasıdır. Oysa, etkinliğe izin verilir bunun yanında gerektiğinde uygulanmak üzere de güvenlik planları hazırlanır ve uygulanır. Sosyal hukuk devletinin gereği budur. Pek tabii ki vali’nin yasaklamak gibi bir hakkı vardır. Ancak biçimsel olarak uygun gibi görünse de işin bir de ruhuna bakılır.
Ayrıca topluma gerekçe ile ilgili de bilgi verilir. İnsanların inançları veya hassasiyetleri noktasında kimseyi üzecek bir durum yok.
Yıllarca tüm dünyanın saygı duyduğu birçok sanatçının eserleri, oyunları, filmleri, konserleri türlü sebeplerle yasaklandı. Peki… ötekileştirici olan bu yolu seçmek yerine değerlerimize sahip çıkmayı, onları yaşatmayı deneseydik daha güzel olmaz mıydı?
Sahip çıkmak yaşatmaktır…
Sahip çıkmak gelecek kuşaklara aktarmaktır…
Tabii bunun için ayrım yapmaksızın önyargısız tüm yurttaşlara eşit mesafede olmak gerekir.
Laik, demokratik sosyal hukuk devletinin tam anlamıyla tesis edileceği günlerin özlemiyle…