Dört kadın öldürüldü.
2020 yılında öldürülen kadın sayısı, Anıtsayaç’ta, dört kadının adı henüz eklenmemişken bile 382.
Bu ne demek düşünsenize bir.
386 kadın. O kadınların anaları babaları, kardeşleri, çocukları, belki torunları, akrabaları, dostları… binlerce insan. Ve bu haberlerle çalkalana çalkana kadın öldürme haberlerine karşı duyarsızlaşan ve vicdanen çürüyen bir toplum.
Çürümemiş kadın toplumu ayağa kalkacak ve cesur kadınlar bağırıp çağıracak ancak adamlar, yine yargılanıyorlarmış gibi yapılıp yine cezasız bırakılacaklar.
Sokaklarda katil adamlar-adamsılar hep dolaşımda olacak.
Kendi kadın Dexterler’ini yaratmaya çalışıyor sanki memleket. Korkarım ki çalışıyor.
Geçenlerde bir kadın, “koca”sını dövmüş. Ya elinden zor almışlar ya da adam kaçıp canını zor kurtarmış. Bu belki de yeni bir başlangıç. Savunma içgüdüsünün harekete geçişi.
Bu gidiş, gidiş değil. Adamın biri karısından sopa yediği için değil, kadınları öldürmek bu denli kolay ve cezasız olduğu için.
O katil adamlara ne söylense az gelir.
Gün be gün, burnunun dibinde olup bitenlere karşı duyarsızlaşan topluma ne dense az gelir.
Hepimize ne dense az gelir.
Ekonomik koşullar insanları zorladıkça her tür saldırı, yaralama, öldürme olayları daha da artacak. Herkes öfkesini en yakınındakine yöneltecek. Herkes zincirin en zayıf halkasını kırmaya çalışacak. Herkesin dikenli tele yaklaşmayacak kadar aklı başında olmaya devam edecek ama herkes dikensiz teli koparmakta bir engel görmeyecek. Patronundan azar işiten adamın gidip evde karısını, karısının çocuğunu, çocuğun evcil hayvanını dövmesi gibi, bir dövme zinciri örülüp, büyüyüp, uzayıp gidecek.
Ne zamana kadar?
Güçsüz olanlar bir araya toplanıp bir güç oluşturabilene kadar. Güçsüzün güçlüsü olmak niyetine girilmeksizin bir araya gelinene kadar. Egoları soyunup kapının dışında bırakana kadar. Histerik davranışlar ehlileştirilene kadar. Yakılıp yıkılan Amazon ormanları yeniden yeşertilene kadar. Hakimler katillerin kravatlarına taviz vermez olana kadar. Aklı başında erkekler öküz hemcinslerini eğitip adam edene kadar. Anneler oğullarını cinsiyetçi yetiştirmeyi bırakana kadar.
Sürecek evet.
Yazık ki sürecek.
Bugün dört kadın.
Yarın beş kadın.
Peki, hukuktan umut?
Kesilmez. Kesilmez ama…
Şimdilerde artık herkes kendi infazını kendisi yapar oldu.
Sadece, infaz erkek cinse hak, kadın cinsten olana yasak.
Bu işin sonu nereye varır bilinmez.
Oysa bilinmek zorunda.
Kadınların eksilmeye tahammülü kalmadı.