Adların belirlenmesi bence uzun bir zaman aldı. Bu sürenin uzaması yerel seçimler öncesinde asıl odaklanılması gereken başlıkların zamanını daralttı.
Diğar yandan ise, doğru adların ellerindeki sihirli değnekle sorunları bir çırpıda çözüme kavuşturacakları izlenimi (isteyerek ya da istemeyerek) yaratıldı.
Yaşam için en temel gereklilikler sayılsa hava, su ve besin gelir ilk olarak usumuza.
Çok temiz olmasa da havanın ticareti şimdilik gündemde değil.
Su ve besin öyle değil.
Özellikle besinde onyılların birikimi olan neoliberal ekonomi saplantıları öç alırcasına bir başkaldırı sergiliyor. Besin üretiminde kendi kendine yeten az sayıdaki ülkeden biri olma ayrıcalığımızı yitireli çeyrek yüzyıl olmuştur. Pek az üründe öz yeterliliğimiz söz konusudur. Et ve tahıl başta olmak üzere pek çok kalemde dışalımcı ya da başka deyişle müşteriyiz.
Suyumuz bol olmasa da henüz su dışalımcısı olduğumuz da söylenemez. Bu temel gereklilikte öz yeterliliğimiz olduğunu sevinerek söyleyebiliriz.
Su gibi temel yaşamsal sıvının topluma ulaştırılması görevi öncelikle yerel yönetimlerindir. Musluktan temiz ve içilebilir su akıtılması temel görevi her nedense yerine getirilmiyor.
Birkaç yıl önce gittiğim Finlandiya’da damacanayla su dağıtımı yapılmadığı çekmişti dikkatimi. Musluktan akan su içilebilir olunca böyle bir ticarete gerek kalmıyordu besbelli.
Ekonomik kriz ve yerinde tutulamayan ederlerin suyu da etkilediğini deneyimliyoruz. Markadan markaya değişmekle birlikte bir damacana suyun 100 TL eşiğini zorladığını biraz şaşırarak ve epeyce de kaygıyla izliyoruz.
Musluktan akan suyun toplumda güven yaratamayışı damacana su tüketiminin pahalılığı da buna eklenince arıtma dizgelerini öne çıkartır oldu. Bu da bedelsiz ve sorunsuz bir yöntem değil.
Seçimlere doğru pek çok şey konuşulacaktır. Çok konuda sözler verilecektir.
Sıra musluktan içilebilir su akıtılmasına gelecek midir?
Yoksa zaten kanıksanmış bir konu olmasından da yararlanılarak bu konuya hiç girilmeyecek midir?
Önümüzdeki 2 ayda bu sorunun yanıtını alıp almayacağımızı göreceğiz.
Bu kısa sürede çıta yükselecek midir?
Gerek başkan adayları ve gerekse seçmenler başarılması olası bu hedef yerine başka uçuk sözlerin albenisine kapılacaklar mıdır?
Hemen her fırsatta “her şey insan için” sözünü dilinden düşürmeyenler yaşamın temel gerekliliği suyu gündeme getirmeyi akıl edecekler mi?
Ambalajlı suyun daha sağlıklı olduğu bir şehir efsanesidir oysa.
Ama, tüketime cam damacanayla ya da cam şişeyle sunulanların dışındakilerin sağlıklılığı sırası bir türlü gelmeyen tartışma başlığı olmalıdır.
İş dönüp dolaşıp kamu yararında düğümleniyor.
Kamu yararını rehber edinmeyen yerel yönetimlerin musluklardan içilebilir su akıtılmasını uslarına getirmeleri çok da yakın olasılık gibi görünmüyor.
Yanılmayı dileyerek...