“Deliler Teknesi” Dergisi aynı zamanda “Öykü Teknesi” kimlikli.
Derginin 79. sayısının dosya konusu “Edebiyat ve Mektup”. Hülya Soyşekerci’nin “Onat Kutlar’ın deneme tadındaki mektupları”yla, Emel Kayın’ın “İlhan Berk” ile mektuplaşmalarını anlattığı yazılar öne çıkan yazılar. Çeşitli yazarların değerli katkılarıyla doyurucu bir dosya konusu olmuş. Fırat Kasap’ın Çiğdem Ülker ile yaptığı röportaj ise deneme tadında. Sunumda yazarlık, okuryazarlık üzerine çok önemli saptamaları var. Okumakla ilgili yoğun tümcesini aynen almaktan kendimi alamıyorum: “Okumak; beynimizin şifası, aklımızın ilacı, kişiliğimizin tuğlasıdır” Aklına, yüreğine sağlık, diyorum. Son bölüm “Öykü Teknesi” de değerli öyküleriyle ayrı bir nefes aldığımız yer. Derginin sahibi ve sorumlu yazı işleri müdürü, yazar Sayın Aydın Şimşek’e nice yayınlara diyorum…
Faruk Duman kütüphanecilik mezunu bir genç yazar. Öykü ve roman dalında ödüllerin sahibi. Son kitabı “Sus Barbatus” da 2019 Orhan Kemal Roman Ödülü’nü kazanmış. Doğuda aylarca kalkmayan kar altında yaşam savaşı verenlerin çektiği çileler. Adını kitaba veren “Sus Barbatus” bir tür sakallı yaban domuzu. Bu domuz biraz da şans eseri yakalanmış. Romanda, hayvanın satışa hazır hale getirilerek açlıktan kurtulma hayali, destansı bir dille yazılmış. Aynı zamanda 80’li yılların bu ücra köydeki yansımaları. Bir film olarak çevrilebilir. Hatta bir müzikal olarak da kotarılıp sahneye konabilir…
Çağdaş Türk Dili Dergisi, “kamu yararına yararlı dernek” statüsünde olan Dil Derneği’nin yayın organı. 388. sayıda en önemli bölüm, yazar Ahmet Pekel tarafından, korona günlerinde Türkçemizin başına gelenlerin irdelenmesi. Yusuf Çotuksöken tarafından, son yılların yine önemli sözcüklerinden olan “liyakat”, geçmişi ve bu günü, en uygun Türkçe sözcük önerileriyle birlikte açıklanmış. Dil duyarlılığıyla yazılmış nice deneme, şiir ve öyküleriyle adına uygun bir dergi özelliğinde. Atatürk’ün ”Dil Devrimi”ne en sadık yazarlarının ürünlerini bu dergide bulabilirsiniz. Sürekli okumaktan bıkmayacağım, insanı kendine getiren, yol ve ufuk açıcı bir dergi. Ben sürdürümcüyüm. Salık veririm…
Bob Dylan, şarkıcı, söz yazarı, yazar. Dylan, Nobel Edebiyat ödülü de kazanmış, bu nedenle büyük tartışmalara neden olmuştu. 1960’ların başında piyasaya sunulan “Blowing in the Wind” adlı parçası, insan hakları ve savaş karşıtlarının marşı olmuştu. Hâlâ ürün vermeyi ve liste başı olmayı sürdürüyor. Bu marşın sözlerini kendi çevirdiğim Türkçesiyle birlikte sunuyorum.
***
BLOWİN’ IN THE WIND
How many roads must a man walk down, before you call him a man?
Yes, ‘n’ how many seas must a white dove sail before she sleeps in the sand?
Yes, ‘n’ how many times must the cannon balls fly before they’re forever banned?
The answer is blowin’ in the wind………
-
ESEN RÜZGARLARDA
Adam sayılmadan önce, bir insan ne kadar yol almalıdır?
Evet, ve bir beyaz güvercin kumlarda uyumadan önce, kaç denizde uçmalıdır?
Evet, ve tamamen yasaklanmadan önce, top gülleleri kaç kez fırlatılmalıdır?
Yanıt, esen rüzgarlardadır.
***
How many times must a man look up, before he can see the sky?
Yes, ‘n’ how many ears must one man have, before he can hear people cry?
Yes, ‘n’ how many deaths will it take till he knows that too many people have died?
The answer, my friend, is blowin’ in the wind.
-
Gökyüzünü görmeden önce, bir insan kaç kez bakmalıdır?
Evet,ve halkın çığlığını işitmeden önce, kaç kulağa sahip olmalıdır?
Evet, ve çok sayıda insan öldüğünü bilinceye dek kaç ölüm olmalıdır?
Yanıt, dostum, esen rüzgarlardadır.
***
How many years can a mountain exist before it’s washed to the sea?
Yes, ‘n’ how many years came some people exist, before they’re allowed to be free?
Yes, ‘n’ how many times can a man turn his head, pretending he just doesn’t see?
The answer, is blowin’ in the wind.
-
Denizde yıkanmadan önce, bir dağ kaç yılda oluşur?
Evet, ve özgür olmasına izin verilmeden önce, bir insan kaç yılda var olur?
Evet, ve görmezlikten gelerek, bir insan kaç kez başını çevirir?
Yanıt, esen rüzgarlardadır.