Vatandaş, herhangi bir densizin, her zaman tokatlayabileceği bir şamar oğlanı mıdır?
Vatandaş, kendi diyeceğinden başka hiçbir şeyi, görülmeye, duyulmaya değer bulmayan siyasetçilerin, içine onurunu ve etini koyup afiyetle yiyebilecekleri bir sandviç midir?
Vatandaş, herhangi bir hadsizin, üç yüz madencinin öldüğü bir ortamda bile tekmeleyebileceği bir köle midir?
Vatandaş, kadın düşmanlarının, kadınları eve kapatma politikaları yerleşsin diye, eski eşlerini vb. kışkırta kışkırta, her yerde, her an ve her gün öldürtebilecekleri kadınlar mıdır?
Kaşını, gözünü, bilgisini, fikrini, vesairesini sevmediği için, bir gecede işten atabileceği, taş yesinler diye açlığa terk edebileceği yüzlerce, binlerce insan mıdır?
Vatandaş, akreple duvarını yıkıp evlerine dalabileceği, kendi yatağında ve rüyalarının ortasında iken canlarını alabileceği günahsız çocuklar mıdır?
Vatandaş, kimilerinin, canları katliam isteyince katliamla, darbe isteyince darbeyle katledebileceği, talan isteyince her şeyini alabileceği kişiler midir?
Vatandaş, erkin, yaşamının her saniyesinde tehditle korkutup sindirebileceği, alttan ısıta ısıta kendine benzetebileceği, üzerinde akla hayale gelmedik kötülük planları kurabileceği birisi midir?
Vatandaş, eline güç geçmiş çiğ kişinin ‘sinek ordusu’ sandığı halkının, ‘sinek’ sayılan bir bireyi midir; ‘böcek sürüsü’ gibi davrandığı topluluğa ait bir böcek midir?
Vatandaş, itiraz ettiğinde, herhangi bir görevlinin, üstüne kimyasal gaz sıkıp öldürebileceği, copla dövebileceği, saçından tutup yerlerde sürükleyebileceği, işkence edebileceği, daha da olmazsa aralarına birkaç canlı bomba gönderip topluca imha ettirebileceği kişi-kişiler midir?
Vatandaş, birilerinin, verdikleri oyları beğenmeyip seçimlerini yeniletebileceği, her kötülüğü kendilerine reva görebileceği ve oy kullanma haklarının üstüne kolayca çökebileceği milyonlarca insan mıdır?
Vatandaş, aldıkları oyları yok sayabilme cüretini gösterebileceği, hak ettikleri makamları ellerinden alabileceği, yetmezmiş gibi demir parmaklıkların ardına kapatabileceği, halk tarafından seçilmişliklerini gasp edilebileceği yöneticiler midir?
Vatandaş, kendisinden yana değil diye milletvekilliklerini düşürebileceği, hapse atabileceği, kendisinin değilse milletin de değildir diyebileceği, bozuk para gibi harcayabileceği vekillerden birisi midir?
Vatandaş, birilerinin, hoşlanmadığı bir işi yaptıkları için düşman sayabileceği, özellikle çaresiz bırakıp yokluğa gömebileceği -ve intiharlarından bizzat şahsının sorumlu olduğu-olacağı- sanatçılar mıdır?
Vatandaş, birilerinin, kendini alkışlamadıkları için hayatlarından bezdirebileceğini, umut dallarını tek tek kırabileceğini, resmen zulmedebileceğini, kaba saba tiplere her gün biraz daha tırpanlatabileceğini, akbabaların eline düşmüş serçe kadar çaresiz bırakabileceğini düşündüğü ve bu düşüncesini, üstlerinde tek tek uygulayarak hayata geçirdiği muhalifler midir?
Hırsız, arsız, yüzsüz ve eğitimsizlerin ayakları altına atıp çiğnetebileceğini umduğu, eğitimli, donanımlı, bilgili insanlar ile bile isteye işsiz bıraktığı fukara gençler midir?
Ne yazık ki öyle evet. Eline güç geçen çiğ insanın ‘vatandaş’tan anladığı budur.
Vatandaş kuldur, köledir. Vatandaş, devlet= çok mühim ulu yönetici için var olandır. Vatandaş vergi verendir. Vergisinin nereye gittiğini sormaya cüret edememesi için, başının ezilmesi gerekendir.
Vatandaş, sıradan bir siyasetçiyi ‘mühim adam’ yapan değildir. Siyasetçileri besleyen değildir. Onlara bol para ve şatafatlı bir yaşam sunan değildir.
Ne yazık ki ‘vatandaş’ın, siyasetçilerin zihinlerindeki tanımı değil sadece, anayasalarımızdaki tanımı da sıkıntılıdır. Üstelik ilk anayasadan son anayasaya kadar hepsinde.
Oysa vatandaş…
Önce insandır. Sonra yine insandır. Aynı topraklar üzerinde ortak sevinçler ve ortak üzüntüler yaşayan, ortak görevleri bulunan, ortak hayalleri, ortak hikâyeleri olan insanlardan sadece biridir.
Vatandaş sinek değildir, böcek değildir, koyun değildir.
Köle değildir, asker değildir, esir değildir.
Birlikte sevinip birlikte üzülmeyi, hayalledikleri bir hikâyenin peşinden birlikte yürümeyi, hatta ortak hayaller kurmayı bile unutan toplumlarda vatandaşlık da saygınlığını, çekiciliğini yitirir. Hele bir de düzgün bir vatandaş tanımı yoksa ülkenin, vatandaşlar şamar da yerler, tekme de… Sürülüp süründürülürler de görev başında öldürülürler de…
Ve beyin göçü sürer gider, ‘vatandaş’ tanımı net ülkelere.
Alev Subaşı 3 Yıl Önce
26 yıllık meslak hayatımda bir zamanlar " Vatandaşlık ve İnsan Hakları " dersini anlatırdım.. Gerekliliğine çok inandığım bu dersi anlatırken ki coşkumu hatırladım Sonra Vatandaşlık ve İnsan Hakları dersi kaldırıldı.Bir 18 yıl olmuştur kaldırılalı. O günden sonra tıpkı yazınızda bahsettiğiniz yüzlerce kez yeniden yazdılar " vatandaş" ın tanımını.:(( Evrensel anlamda vatandaş tanımı kaldırdıkları kitaplarda kaldı