1930'lar. Türkiye ve Yunanistan yüzyıl başından beri iki ülke arasında yaşanan savaşlar nedeniyle yorgun. 1922 mübadelesinin üzerinden sadece sekiz yıl geçmiş. Dünyadaki siyasi konjonktür, iki ülkeyi dostluk zemininde buluşmaya itiyor. Bu koşullarda Yunan Başbakanı Venizelos 1928'de İsmet İnönü'ye kendi el yazısıyla bir mektup yollayarak iki ülke arasında dostluk ve saldırmazlık anlaşması yapılmasını teklif ediyor. Venizelos, mektubundan iki yıl sonra Ankara'yı ziyaret edecek ve taraflar arasında 30 Ekim 1930 tarihinde Ankara Antlaşması, resmi adıyla Dostluk, Tarafsızlık, Uzlaşma ve Hakemlik Antlaşması imzalanacaktı. Venizelos ayrıca tüm dünyayı şaşırtan bir hamle daha yapacak ve Mustafa Kemal Atatürk'ü Türk-Yunan barışına sağladığı katkı nedeniyle 1934'te Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterecekti.
İki ülke arasında yakınlaşmanın ilk adımları ise futbol ile atılacaktı. 1930'lardan 1940'lara dek iki ülke arasında çok sayıda dostluk maçı oynandı. Bunlar arasında 1930'da gerçekleştirilen Fenerbahçe-Aris, Galatasaray-Aris, Ayvalık-Pales Diyakos, 1931'de gerçekleştirilen Altay-Panatinakos, Altay-Apollon, Sisam-Karşıkaya, Fenerbahçe-Olympiakos ve Galatasaray- Olympiakos futbol kulüplerinin maçları ilk akla gelenlerdi. Ancak bu özel karşılaşmalar arasında birisi vardı ki, tarihe bitmeyen futbol maçı olarak geçti.O maç, 7 Aralık 1930'da Sakız adasının Lailapas takımı ile İzmir'in Karşıyaka Futbol Kulübü arasındaki karşılaşmaydı.
1925 yılında kurulan FC Lailapas, Yunanistan'ın en eski kulüplerinden biriydi. 1920'lerden 1940'lara başarılı bir grafik çizen takım 1950'lerin ortalarında mali zorluklar nedeniyle kapanmıştı. 2009 yılında küllerinden yeniden doğacaktı. 1912'de Karşıyaka Muaresei Bedeniye Kulübü adıyla kurulan Karşıyaka Spor Kulübü ise 1914'te Altay'ın kuruluşuna dek, İzmir'deki tek profesyonel spor kulübüydü. Armasının içinde ay-yıldız taşıma hakkına sahip olan üç kulüpten biri olan Karşıkaya Spor Kulübü, Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı'na kadar yabancılarla birçok çekişmeli maç oynamış; kuruluşundan Kurtuluş Savaşı’na kadar geçen sürede hiçbir maçta yenilmemiş, İtalyan ve Yunan şampiyonlarını birçok kez yenerek bu kulüplerin kapatılmasına sebep olmuştu.
Lailapas yöneticileri, Ankara Anlaşması'nın sağladığı dostluk ortamı sayesinde Karşıyaka futbol takımını Sakız adasında bir dostluk maçına davet etmeye karar verdi. 1930'un soğuk bir aralık günü Karşıyaka kafilesi Sakız limanında tezahüratlarla karşılandı. Maç günü stadyumu dolduran taraftarlar iki takımı da "Yaşasın/ Zito Türk-Yunan Dostluğu" sloganıyla selamlıyordu. Türk ve Yunan sporcular iki ülkenin milli marşlarını birlikte söylüyorlardı. Ancak müthiş bir coşku ile başlayan maç, şiddetli yağmur yüzünden sadece üç dakika oynanabildi. Hakem, maçı olumsuz hava şartları nedeniyle iptal etmek zorunda kaldı. O gün birbirlerini sadece üç dakika boyunca sahada gören futbolcular, tezahüratlar eşliğinde sahadan ayrıldı.
Yıllar sonra, Sakız doğumlu yazar Yannis Makridakis, ada tarihi üzerine araştırmalar yaparken yerel basında yaklaşık 80 yıl önce adada bir Türk takımı ile oynanan fakat yarım kalan bir futbol maçından söz edildiğini görecekti. Makridakis, 2000'lerin ortalarında kulübü yeniden diriltmek üzerine çalışan bir grup eski Lailapas yöneticisiyle temasa geçti ve bu tarihi maçın yeniden oynanmasını teklif etti. Öneri, yöneticilerin aklına yatmıştı. Takımın gönüllü teknik direktörü Mihalis Kottakis, elindeki belgelerle Karşıyaka Kulübü'nü ziyaret etti ve Türk tarafından olumlu yanıt alınması üzerine Sakız adasında heyecanlı bekleyiş başladı.
Ve tam 84 yıl sonra, Mayıs 2014'te Sakızlı Lailapas takımı ile Karşıyaka bir kez daha karşı karşıya geldi. Fafalion Stadı'ndaki maç, hakemin 3. dakikada çalan düdüğüyle başladı.Maçın ilk golünü Karşıyaka forması giyen teknik direktör Yusuf Şimşek atarken Lailapas forması giyen dönemin Karşıyaka Belediye Başkanı Mutlu Akpınar, Yunan takımı adına ilk golü atarak skoru 1-1 yaptı. Ardından yerlerini genç oyunculara bıraktılar. Fakat Türk ve Yunan taraftarlar maç bir kez daha oynansın diye 65'inci dakikada sahaya girerek skoru 5-5 olan maçı bir kez daha tatil ettiler. Tarihi karşılaşma Türk ve Yunan taraftarların orta sahaya iki ülkenin bayraklarını dikmesiyle tamamlandı. Kimse maçın bitmesini istemiyordu. Lailapas ve Karşıyaka takımları ise evlerine hem beraberlik skoruyla hem de Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi 'nin o yıl Sportif Davranış Dalı'nda vereceği Büyük Ödül'ün sahibi olarak döneceklerdi.
Futbol, kavuşması gerekenleri kavuşturmuştu.
Not: Bu tarihi maçın hikayesini yönetmen İlkay Yıldız'ın çektiği 87 Dakika adlı belgeselde izlemek mümkün; https://youtu.be/76w6cr7Nj18
Nesrin Balkan 2 Yıl Önce
Çok güzel bir hikaye. İnsan okurken hem keyifleniyor hem de duygulanıyor. Her zaman dostluk, iyilik kazansın
Suna durgun 2 Yıl Önce
Dostluk ve barıs ıcin yilmadan ısrarla direnmek gerektigini anladim sanat spor bu konuda eniyi iletisim aracı ayni denizi paylasıyor ayni havayi soluyoruz sonuçta....
Duygu 2 Yıl Önce
Tesekkurler