Emekliye vermediğiniz zamla Afrika’dan tarla kiralayıp batıramazsınız!
İşçiye vermediğiniz zammı, kendinizi projeden attırıp F35 projesine gömemezsiniz!
Memura vermediğiniz zamla türlü cemaatler besleyemezsiniz!
Yandaşlarınıza verdiğiniz hizmeti vatandaş olan herkese vermek zorundasınız!
Vatandaşlar arasında ayrım yapamazsınız!
Çocuklardan esirgediğiniz bir öğün yemek parasını sağda solda çarçur edemezsiniz!
Çoluk çocuk, genç yaşlı çalıştırarak hepimizden aldığınız vergileri, kullanılmamak üzere Rusya’dan alacağınız silahlara yatıramazsınız!
Vatandaşın deprem vergileriyle sadece dayanıklı bina yapabilirsiniz, yol, köprü yapamazsınız!
Sokakta insanlar çöpten öğün çıkarmaya çalışırken binlerce araç konvoyuyla ortalıkta gezemezsiniz!
Ev kirasını ödeyemeyenler birer birer evsizler kervanına katılırken orada burada saraylar, kanallar, hanlar hamamlar, bahçeler falan yaptıramazsınız!
Çaresizlikten bedenlerini pazarlayan insanlar son sürat çoğalırken siz türlü unvanlarla tuttuğunuz işsiz güçsüz takımını besleyemezsiniz!
Vatandaşın vergisini keyfinizce har vurup harman savururken işçiyi- memuru- emekliyi bütçeye yük diye gösteremezsiniz!
İhtiyarlar çalışmak zorunda kalıp orada burada düşüp ölürken siz emekliye zam vermemekten söz edemezsiniz!
Biraz da siz kısın harcamalarınızı!
Biraz da siz az yiyin!
Biraz da siz besleyemeyin çocuklarınızı, biraz da kendi çocuklarınızı güdük bırakın!
Biraz da siz ısıtamayın evinizi, çaresizlikten biraz da siz intihar edin!
Ha bire şöyle ittiriyorsunuz insanları:
Ya gel yandaş ol ya kara para akla ya uyuşturucu sat ya yasadışı silah ticareti yap, din tüccarı ol, üfürükçü ol, falcı ol, hırsızlık yap, banka kartını kara paracılara kirala, güzellik merkezi falan aç, mafyaya katıl, olmadı kendi mafyanı kur, racon kes, tiktokçu ol saçmalayabildiğin kadar saçmala, kendini maskara et, hiç mühim değil, yeter ki çok kazan ve benden maaşına zam isteme!
Bu ittirmeyi, öyle görünüyor ki ülkede tek namuslu insan kalmayana kadar yapmaya devam edeceksiniz. İnsanlar “Benim memurum işini bilir!” tipli olsunlar, çalışanlar da emekliler de türlü yolsuzluklar öğrensinler, işlerini yürütsünler, siz de onların haklarını, bütçenin dibini bulana kadar tepe tepe harcayın, saçın savurun!
Oh ne âlâ!
Ama namuslu kalmakta ısrar edenlerle ne yapacaksınız?
Onların sabırları törpülene törpülene incecik oldu.
Sırça köşklerinizin pencerelerinden semt pazarlarını veya falanca sokağın çöp konteynerini göremediğiniz için, rahat rahat, “Elleşmen bana, maaşınızı yükseltecek yerlerim ağrıyor!” diyorsunuz ama bunu dememeniz sizler için iyi olur. Çünkü bu vatanın insanlarını çaresizlikle terbiye etme deneyinizin deney tüpü çok ısındı, çoktandır patlamanın sınırlarında dolaşıyor.
Halk, şimdilik birbirini hırpalamakla meşgul ama öfke her an size dönebilir ve deney tüpünüz her an elinizde patlayabilir.
İnsanların birdenbire, “Bizim vergilerimiz nereye harcanıyor da bize ancak bu kırıntı kalıyor?” diye düşünmeye ve sormaya başladıklarını düşünsenize…
Ekmek alacakken beş kuruşu yetmediği için alamadığında mesela…
Elleri yüzleri kir pas içindeki küçücük çocukları, çöpleri karıştırıp bulduklarını kemirirken gördüğü anda yüreği daralıp da ciğerine çok fazla hava çekiverdiğinde ya da…
Sizden cesaret alan ev sahibi, evinin kirasını beş kat arttırdığında ve kiracı vatandaş, o miktarı ödeyemeyeceği için sokakta yaşamak denen şeyle tanıştığında…
Kendisine verilmeyen zammın nereye harcandığı aklına takılıp da “Paralel ordu mu besleniyor, paralel milli eğitim kadrosu mu yapılandırılıyor, benim zammım onlara mı veriliyor?” gibisinden sorular sormaya başladığında ya da…
Kendini yakmak yerine ya sizlere patlayıverirse?
Olmaz olmaz demeyin, ne padişahları tahttan indirmiş bir halk bu halk; sessiz sessiz durur ama hani bir gün, artık duramaz olduğunda çok fena şeyler yapabilir!
Bir halkı çaresiz bırakmaya gelmez. Çaresizlik insanlara hele de kitlelere çok acayip şeyler yaptırabilir.
O yüzden, “Elleşmen bana, maaşınızı yükseltecek yerlerim ağrıyor!” demeyin. Kendinizden de kısmıyorsanız hele, göstere göstere yemeye devam ediyorsanız hele, asla demeyin, sakın demeyin!
Ağrıyan yerlerinizi acele düzeltin!
Harcamalarınızı acele dizginleyin!
İnsanların emeklerinin karşılığını verin!
Laga luga yapmayın!
Bık bık etmeyin!
Bizden söylemesi…
Alev Subaşı 12 Ay Önce
Koşarsın koşarsın da varamazsın hani; İçindеki umut varamadığın kadar büyür. Hasan Ali Toptaş Varamıyoruz.Varamadıkça daha bir umut büyütüyoruz.Kaleminize Sağlık