Gerçek anlamda insan olmak,
daha iyi yaşamlar,
demokratik, özgürlükçü ve insan haklarının saygıyla ele alındığı bir süreç yaratılamaz mı?
BU MÜMKÜNDÜR...
Dünyanın her yanında, kimi önemli farklılıklar olsa da, ezici çoğunlukların yaşamları hayli sıkıcı duruma geldi. İşsizlik arttı. Geçimler daha bir zorlaştı. Bu gelişmelerin ve gündelik hayatlara yansımaların temelinde, esas olarak emperyalist kapitalist sistemin içinde yaşadığı süreçler yatmaktadır.
İnsan yaşamlarını acı ve sıkıntı ile boğan bu süreçler, ülkemize daha bir acımasız yansımakta ve yaşanmaktadır. Zira ülkemizde her alanda, gelişmiş kapitalist ülkelerde şu ya da bu biçimlerde hâkim olan burjuva demokrasilerinin çok gerisinde bir durum yaşanmaktadır.
Ülkede tek adam yönetimi hâkimdir. Ülke hak, hukuk ve adalet yoksunu bir anlayışlar bütünü ile yönetilmektedir.
Bugün cezaevleri salt muhalif görüş, yazı ve açıklamaları nedeniyle tutuklanmış, suçsuz insanlarla doludur. Yargı özel bir şirket gibi yönetilmekte, talimatla cezalandırmalar ve soruşturmalar yapılmaktadır. Gözaltına alınan, tutuklanan yüzlerce insanın dava dosyalarının hazırlanması yıllarca sürmektedir. Siyasal alanda geriletilemeyen kimi muhalif politikacılar hakkında yıllarca önce attıkları twitler nedeniyle davalar açılabilmektedir. Onlarca muhalif parti yöneticisi cezaevlerinde rehin olarak tutulmakta, yasal anlamda, hiçbir hukuksal engel görülmeden aday olabilmiş ve seçilmiş belediye başkanları görevlerinden alınmaktadır.
Yönetimsel düzeylerde yaşanan kirlilik o denli artı ki, kendi içlerinde ve ortaklıkları geride kalmışlar arasındaki kavga ve karşılıklı suçlamalar büyük bir siyasal ayıba dönüştü.
Yaşanan tüm bu olumsuzluklar, elbette sıkıntı ve ruhsal bozuklukları olumsuz etkilenen sıradan insanlarımızın da bilinçli, bilinçsiz bir kısmını, yanlışlıklara ve insani duruşlara uymayan tutum ve davranışlara itmektedir.
Peki de kötülük ağırlıklı tüm bu gelişmelere dur demek, geriletmek ve her anlamda daha iyi yaşamlar, demokratik, özgürlükçü ve insan haklarının saygıyla ele alındığı bir süreç yaratılamaz mı?
BU MÜMKÜNDÜR…
Gerçek anlamda insan olma çabasında olan herkes,
Yaşadığı her alanda, hak, hukuk, adalet yanlısı örgütlü çabaları destekler ve içinde olursa,
Yaşamda yer aldığı her alanda, değişik biçimlerde iyinin, doğrunun, haklının yanında saf tutarsa,
Fabrikada, tarlada, okulda, mahallede, kahvede her yerde yaşanan haksızlıklara kayıtsız kalmaz ise,
Beni ilgilendirmez, bana dokunmuyor zayıflığına teslim olmaz ise,
Şu ya da bu biçimlerde Bilinçlerde oluşturulan korku duvarlarını yıkarsa,
Yönetenlerin yaşamlarımızı olumsuz etkileyen her tür karar ve tutumu karşısında,
Güçlü direnç ve itirazların yanında yer alırsa,
BU MÜMKÜNDÜR…