Ajans Bakırçay
2020-01-22 12:29:13

Doğaya ve Yaşama Sahip Çıkalım

Sedat Özgüven

22 Ocak 2020, 12:29

Doğaya İlişkin Görevlerimizi Yerine Getirmekte Geç Kalabiliriz...

Greta Thunberg 17 yaşında, küçük yaşlardan bu yana iklim değişikliği ve küresel ısınma ve yaratacağı olumsuzluklarla ilgilenen İsveçli bir kızımız... Başta iktidar sahipleri olmak üzere, politikacılara ve hepimize sesleniyor.

Birleşmiş Milletler İklim zirvesi COP24’te Greta, politikacılara şöyle söylenmişti: "Eğer böyle davranmaya devam ederseniz başarısız olacaksınız. Eğer başarısız olursanız da insanlık tarihinin en kötüleri olarak anılacaksınız."

İklim değişikliklerinin neden olduğu sıkıntılar söz konusu olduğunda hep Greta’yı hatırlarım. Avusturalya orman yangınları ve en üst düzeydeki politikacıların tutumları yine Greta’nın söylediklerini anımsattı bana.

Eylül ayından bu yana Avusturalya yanıyor. Bir kaç gün önce en büyük şehir olan Sydney de hava sıcaklığı 47 derece idi.

Avusturalya tarihinin en kurak zamanlarını yaşıyor. 6 milyon hektar alan kül oldu. Binlerce ev yandı, insan öldü, kayboldu. Toplam 480 milyon canlı yitirildi. Yani bir felaket yaşandı yaşanıyor.

Tüm bilimsel araştırmalar yangınların İKLİM KRİZİ ile olan bağlantısını gösteriyor.

Küresel iklim değişikliklerinin ve krizlerinin de ana nedeninin sera gazı emisyonlarında, insan faaliyetleri sonucunda gözlenen artış olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca, başta kömür olmak üzere fosil yakıtların yakılması, atmosferdeki karbondioksit oranının artmasındaki ana etkenlerden biridir... Bazı verilere göre, 2004 yılındaki insan kaynaklı sera gazı emisyonlarının %56’sı, fosil yakıt kullanımında ortaya çıkan karbondioksite aittir.

Ormansızlaşma da %17’lik bir paya sahiptir. Ne yazık ki yaygın olduğu gibi, Avusturalya hükümeti de bu gerçeği görmezlikten geliyor.

Dünyanın en büyük kömür ihracatçısı Avustralya'da hükümetin, sera gazı emisyonlarını düşürmeye yönelik en küçük bir girişimi olmadığı gibi, kömür ihracatını iki katına çıkarmayı planlıyor...

İklim değişiklikleri sadece sıcaklıkların artmasına neden olmuyor.

Kuraklık, seller, şiddetli kasırgalar gibi aşırı hava olaylarının sıklığı ve etkisinde artış, okyanus ve deniz suyu seviyelerinde yükselme, okyanusların asit oranlarında artış, buzulların erimesi gibi etkenler sonucunda bitkiler, hayvanlar ve ekosistemlerin yanı sıra insan toplulukları da ciddi risk altındadır.

Bizler yaşananları ve söz konusu tespitleri ciddiye almaz ve her tür araçla bu etkileri azaltmak ve yok etmek için çaba göstermez ve mücadele etmez isek sonuçlarına da katlanmak ve yok olmakla karşı karşıya kalırız...

HEP BİRLİKTE HAVAYA, SUYA, TOPRAĞA, DENİZE, AĞAÇLARA... DOĞAYA VE YAŞAMA SAHİP ÇIKALIM...

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.