Ajans Bakırçay
2023-02-20 10:42:57

Ey Okur

Recai Şeyhoğlu

recaiseyhoglu1952@gmail.com 20 Şubat 2023, 10:42

RTE, "Böylesine büyük bir felakete hazırlıklı olabilmek mümkün değildir."

6 Şubat 2023 depremi için bu bahaneye sarılarak rahatlamaya çalışıyor.

2003 - 2022 yılları arasında toplanan 86 milyar lira tutarındaki deprem vergileri ile 96 metrekarelik 1,3 milyon yeni TOKİ konutu yapılabileceği söylenirken neden mümkün olmasındı ki diye yanıt vermek gerekmez mi AKP’li Başkana…

AFAD Başkanı Yunus Sezer ise deprem bölgesine müdahalede iki önemli engel ile karşılaştıklarını söyledi. Kış ve ulaşım…

İçişleri Bakanı da "AFAD’ın toplam personel sayısı 7 bin 300’dür. Takdir edilir ki 7300 personel ile Türkiye’deki bu büyük afeti veya herhangi bir afeti yönetebilmek mümkün değildir" dedi.

21 yıldır sanki muhalefette olanlar bizler değil de onlar…

Öte yandan İngiltere’de travma cerrahlığı yapan İlhan Alçelik’i AFAD yetkilileri İskenderun Hastanesi’nde Ankara’dan izin almadığı için çalıştırmıyor. Adana Hastanesi’nde de…

Hatay’a gönderildiğinde de AFAD yetkilileri bu kez "Hekime ihtiyaç yok" diyorlar Sayın Alçelik’e….

Kriz yönetiminde sınıfta kalan hükümet, "Üç gün yardım gelmedi, kaderimize terkedildik" diyen depremzede hemşirenin evine ise polis göndererek tutanak tutuyor.

Hayırseverlerin gönderdiği TIR’lara ve kamyonlara da el koyuyor. On binlerce insanın desteklediği AHBAP derneğinin dayanışma çabalarına engel oluyor.

AFAD’a değil, AHBAP’a güvenen insanlar cezalandırılıyor. Devlet Bahçeli’ye göre 'Devlet varken AHBAP’a ne gerek var!'mış. Yetmezmiş gibi bir imam da Cuma hutbesinde AHBAP Başkanı Haluk Levent’i hedef tahtasına koyuyor.

Depremin merkez üssü Kahramanmaraş Pazarcık’ta bulunan bir dayanışma derneğinin topladığı yardımların kaymakam tarafından da engellendiği yazılıp çizildi gazetelerde.

Şurası kesin ki, iktidar felakete uğramış halkına sahip çıkmakta sıkıntılar yaşıyor. Partizanlık konusunda tarih yazıyor.

Komiklikler de tükenmiyor bu arada.

AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Orhan Tatar’ın Haber Türk’e "Enkazda canlı kalmadı" deyişinden sonra beş kişi enkazdan sağ olarak kurtarılıyor.

Sahi…

AFAD’ın Afetlere Müdahale Genel Müdürü olan İsmail Palaoğlu’nun imam hatip lisesi mezunu olduğunu, sonrasında ilahiyat fakültesine başladığını, Tasavvuf anabilim dalında yüksek lisans yaptığını, Diyanet’te yüksek görevler üstlendiğini ve sonra da AFAD’a genel başkan yardımcısı yapıldığını biliyor muydunuz?

Diyanet’in başına bir opera sanatçısının getirilmesi gibi bir absürtlük değil midir bu?

Ya, Milano Başkonsolosluğu’nun İtalyanlardan deprem için AFAD ve Kızılay dışında Diyanet Vakfı’na da bağış göndermelerini istemesine ne buyrulur?

İki depremin 550 atom bombası gücünde olduğu, 6 binden fazla konutun yıkıldığı ve enkaz altında 100 binden fazla depremzedenin bulunduğu söyleniyor. (Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan)

Müdahalede çok geciken hükümetten ise bir tek istifa eden yok!

İçimizi rahatlatanlar ise yabancılar…

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, "Biz gerçek dostuz. Acınızı paylaşıyoruz ve sizi zor günde yalnız bırakmayacağız" diyor.

Nijerya Devlet Başkanı Muhammed Buhari’nin eşi Aisha Buhari, askeri uçakla 10 bin battaniye gönderdi.

Somalili milletvekilleri birer aylık maaşlarının yüzde 20’sini vererek 4 milyon dolar topladılar.

Kırgızistan, Kahramanmaraş’a kış koşullarına dayanıklı 120 çadır kurdu.

Hatay’ın Samandağ ilçesine bağlı Ermeni köyü Vakıflı halkının "Eksiğimiz yok, yardıma ihtiyacı olanlara gönderin" sözleri ise bana yağmacıları anımsattı. Muhtar Berç Kartun böyle konuşuyorken bizlerden birileri de evleri, marketleri yağmalıyordu.

Nakliye firmaları ve vinççiler ise 3 bin liralık iş için 9 bin lira fiyat çekiyorlardı aynı günlerde.

İleride torunlarımızın bizler için neler diyeceklerini düşündüğümde hem güldüğüm hem de üzüldüğüm oluyor.

Yaşadığımız bu günlerin unutulmaması, hep anımsanması ve de ders alınması için şimdiden ders çalışmaya başladım bile.

Elimden ancak bu geliyor.

"Ormanları betona çevirme gayretinde olanlar var.( 2019)" diyen Recep Tayyip Erdoğan’ın bir dediği bir diğerine uymayan bütün sözlerini kapsayan bir çalışma…

Bir eli yağda bir eli balda olanların kendi çocuklarını yurtdışında okuturken fakir halkın çocuklarının ise okuyamadıklarını kınar gibi konuşmasına karşın dört çocuğunu yurtdışında okutanın sanki kendisi değilmiş gibi konuşmasına partililerinden hiçbir itirazın gelmediğini torunlarımız bilsin istiyorum.

Ne dersiniz ey okurlarım?

Siz de el verir misiniz bu çalışmaya?

Torunlarımıza anonim bir dosya bırakalım hiç olmazsa…

Bizi ve bugünlerin yöneticilerini iyice tanısınlar ve ders çıkarsınlar.

Eminim sosyologlar için de önemli bir başucu kitabı olur bu.

Katkılarınızı rica…

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.