Ajans Bakırçay
2024-06-13 10:20:56

İktidarın eli işçinin, çiftçinin, emeklinin cebinde!

Hüseyin Öge

13 Haziran 2024, 10:20

‘Cehalet, ayrıcalıklı sınıfın ustaca kullandığı bir silahtır.’

***

Tek Adam İktidarı ve onun uluslararası sermaye tarafından desteklenen güvenilir adamı Mehmet Şimşek eliyle uyguladığı ‘Orta Vadeli Ekonomik Program’ (OVP) kime hizmet ediyor?

Programın özü; sermayeyi daha da büyütmeye, halkı ise daha da çökertmeye yani daha da yoksullaştırmaya dayanıyor. Bu program; yerli ve yabancı tekelci sermayeye, uluslararası faiz baronlarına azami kâr sağlamada güvence veriyor, onlara ucuz iş gücü sağlıyor, vergi veya kredi borçlarını bir kalemde siliyor, faiz giderlerini düşürüyor.

Açlık sınırı, asgari ücretin şu an itibariyle 2 bin TL üstüne çıktı. Yani yoksullaşma daha da arttı önümüzdeki aylarda daha fazla artacağı çok açık. Temmuz ayında asgari ücrete ara zam yapılmayacağını hem Ekonomi hem de Çalışma Bakanı açıkladı. 4 kişilik bir aile için yoksulluk sınırı ise 60 bin TL’ye dayandı. Emeklilerin hali ise içler acısı. 10 milyona yakın emekli 10 bin TL ile geçinmek zorunda. Diğer 6 milyona yakın emekli de onun biraz daha üzerinde maaş alıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı; ‘kurban kesme fiyatlarını 11.500 TL’ olarak açıkladı. Kurban fiyatları 10 milyona yakın emeklinin aldığı maaşın çok üzerinde. Emekli çarşı pazara çıkamaz, et, peynir, zeytin yiyemez hale geldi. Buda yetmezmiş gibi emeklilere verilen 3000TL bayram ikramiyesinin artmayacağı açıklandı. Çiftçilerin de hali ise perişan. Çay üreticilerinden sonra buğday, arpa, yulaf üreticileri de büyük bir şok yaşadı. Çay ve buğday, arpa vb. taban fiyatlarına verilen komik zamlar üreticileri üretim yapamayacak, borçlarını ödeyemeyecek hale getirdi. Çiftçinin 200 milyar lirası çalındı. Çiftçiye verilen zam oranı %12.1, TÜİK’in açıkladığı resmi enflasyon ise % 75. Ne yaman çelişki! Üretim yapma, ithal et! Bu politika devrede. Türkiye buğday ithalatında dünyada 4. sırada. Çiftçi batarken, yerli ve yabancı ithalatçılar ceplerini doldurmaya devam ediyorlar.

Yoksulların hali pür meali bu iken tekelci sermeyenin işleri tıkırında. Büyük şirketlerin, bankaların kârları devasa oranda artmakta, devlet garantili kârları güvence altına alınmakta, işçinin, emekçinin boğazı sıkılarak elde edilen ürünler değeri gittikçe düşen TL’nin sağladığı avantajla ihraç edilmekte, ülkeye döviz girişi sağlanmakta, dolayısıyla devletin ve yerli tekelci sermayenin borç ödemeleri garanti altına alınmaktadır. Enflasyonda yükseliş durmayacak (İktidar çevreleri baz etkisi ile Haziran ayından sonra enflasyonun düşeceğini belirtiyorlar. Bu kimseyi yanıltmamalı. Çünkü reel anlamda enflasyon düşmeyecek), zamlar, vergiler peş peşe gelmeye devam edecektir.

Siyasi iktidar; enflasyonu düşürmek için ‘Tasarruf Tedbirleri Paketi’ açıkladı. Tasarrufu halk yapacak. Zenginler, muktedirler, kibir abideleri ise yan gelip yatacak. Öz itibariyle; kamuda çalışanların servisleri kaldırılacak, yeni kamu çalışanı alınmayacak, sadece emekli olanların yerine yeni personel alınabilecek, kamu kurumları gazetelere ilan vermede sınırlanacak, okullarda öğrencilere her gün bir öğün ücretsiz yemek verilmeyecek. 12. Kalkınma Planı kapsamında MESEM projesiyle çocuk işçiliği yaşı 12’ye indirildi. Yaz tatili yapması gereken çocuklar ‘nitelikli iş gücü’ olmaları için yönlendirilecek.

Her uygulama sömürü ve yoksulluğu arttırmaya yönelik. Çünkü kapitalist- emperyalist sistem; vahşi bir sistemdir, daima sömürü ve soygunu arttırmayı hedefler. Zenginler daha da zenginleşirken, yoksullar daha da yoksullaşır. Ülkenin yer altı ve yer üstü kaynakları hep onlar için kullandırılır.

Bu sistem değiştirilmeden, kaynakların halk için kullanılması sağlanmadan, sömürü ve soygundan kurtulmak mümkün değildir. Bunu yaratacak tek güç de halkın kendi kendini yönetme iradesine sahip olmasıdır. Çünkü başka bir dünya mümkündür.

Not; Milli Eğitim Bakanlığını hazırladığı Eğitimde Müfredat Değişimi gerici bir uygulamadır. ÇEDES programı ile başaramadıklarını bu programla hayata geçirmeye çalışıyorlar. Okullarda; dinci, gerici, tarikat ve cemaat örgütlenmesini yaratmak istiyorlar. Gerici eğitime hayır. Laik, parasız, bilimsel, nitelikli ve anadilinde eğitim istiyoruz.

Kayyumlar yine iş başında. Halkın iradesine Hakkâri’de olduğu gibi yine el koymaya başladılar. Siyasi iktidar halkın iradesinden elini çekmelidir. Kayyum siyasetine hayır.

Filistin’de katliamlar devam ediyor. Başını ABD’nin çektiği batılı emperyalist ülkelerin desteklediği siyonist, faşist Netenyahu Hükümeti kan içmeye doymuyor. Masum Filistin halkı ölmeye devam ediyor. İsrail’le her türlü (siyasi, diplomatik, askeri, ticari, kültürel) ilişkiler derhal kesilmelidir. Başta İncirlik ve Kürecik askeri üsleri olmak üzere tüm üsler kapatılmalı bir savaş örgütü olan NATO’dan çıkılmalıdır.

Yorumlar (1)

Ali ihsan Gezer 3 Ay Önce

Tebrikler. Somut durum bir güzel anlatılmış. Emeğine ve beynine sağlık Hüseyin hocam

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.