Emin Çölaşan’ın, köşesinde Devlet Bahçeli’ye yazdığı mektubu yayımlamasıyla neredeyse linç edilecek oldu Sayın Çölaşan MHP ileri gelenlerince.
O mektubu okudum. Ne hakaret vardı ne aşağılama ne de ti’ye alma…
Anlıyorum ki bazılarının eleştiriye tahammülleri yok.
Öfkeli yanıt vermek yerine keşke anlamaya çalışsalardı yılların gazetecisini.
Yıllarca çoğunluğu Türk ve Müslüman olan halkımıza at ve eşek eti yedirmiş firmaların sahiplerine Emin Çölaşan’a öfkelendikleri kadar tepki gösterseler, o firma sahipleri ülkücülerden korkar belki cesaret edemezlerdi buna. Bilirler çünkü, ülkücülerin uyarılarına uymamanın doğuracağı sonuçları.
Yıllardır bakıyoruz, hep güçlü olanın yer alıyor MHP.
Hele hele son yıllarda…
Devlet Bahçeli’nin seçim meydanlarında Sayın Erdoğan için söylediklerini düşünüyorum. Bir de şimdi… İkiz kardeşler gibi… Bir elmanın yarısı gibiler…
Bu değişikliği/ değişimi anlamakta zorlanıyorum doğrusu.
Kubiş, Numan Kurtulmuş, Süleyman Soylu ve Savcı Sayan’ı anlayamadığım gibi.
Kırmızı bibere toz boya, köfteye at eti koyan, çikolataya/ bala/çaya/ zeytinyağına zararlı madde koyan firma sahiplerine esip gürlemek varken elinde sadece kalem olan bir gazeteciye saldırmanın ne derece ahlaki olduğunu MHP’liler düşünmeli bence.
Eminim, Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı Fesli Kadir’e bile bu kadar kızmadılar.
Çünkü Fesli Kadir’in arkasında güçlü birisi vardı. RTE! Kızamazdılar…
****
Son bir yılda 906 bin kişi daha borçlular listesinde yer aldı. Toplam borçlu sayısı ise 32 milyon.
Vatandaşın toplam kredi borcu miktarı 663,6 milyar liraya çıktı.
Vatandaşı bu kadar borcun içine sokan iktidar sahiplerine öfkelenseniz ya…
Adamın biri İstanbul / Maçka Parkı'nda Doktor Süleyman Dönmezler'e arkadan saldırıp kırık şişeyi boğazına saplıyor. Bu tür saldırılara karşı doktorların yanında yer alıp saldırganlara gözdağı versenize…
Tekirdağ’da densiz biri boşanmak isteyen karısını öldürüyor. Buna benzer kadın cinayetleri karşısında sessiz duracağınıza ezilen/ horlanan kadınlara sahip çıksanıza…
Bu gibi saldırıları protesto edenlerin yanında hiç yer aldınız mı örneğin?
Samsun’da, kendisini ambulansla hastaneye götüren sağlık elemanını elle taciz eden serserilere karşı da Çölaşan’a kızdığınız kadar öfkelensenize…
Zonguldak’ta, Valilik binasının dış cephesindeki Atatürk portresi ve Gençliğe Hitabe onarım bahanesiyle kaldırılıyor. Ata’nın 89 yıl önce Zonguldak’a ayak bastığı tarihi iskele sökülmek isteniyor. Atamızın Zonguldak’ta kalan izleri yok edilmeye çalışılıyor. Bunu düzeltmek adına bir girişiminiz oldu mu örneğin? İtiraz edebildiniz mi bu işi yapanlara ?
Cumhurbaşkanının İmam Hatip Lisesi'nden arkadaşı olan müteahhitin Kazlıçeşme’deki 16/9 olarak bilinen gökdelenleri için mahkeme 'traşlansın' kararı vermişti.
Karar uygulanmadı. Neden diye düşündüğünüz oldu mu örneğin? Tepkiniz oldu mu bu karara?
Okullar açılmayıp dururken kuran kursları açılıyor.
Okulların açılmamasının makul gerekçesi var. Salgın !
Peki… Salgın sadece okula giden öğrencilere mi bulaşıyor da okullar kapalı.
Kuran Kurslarına gidenler çocuk değil mi?
Kurslara giden öğrenciler maske takacak/ fiziki mesafe korunacakmış. Ateşölçerlerle sık sık kontrolleri yapılacakmış. Yerler de sürekli dezenfekte edilecekmiş.
Diyanet öyle diyor.
Diyanetin kuran kursları için gösterdiği özeni niçin milli eğitim bakanlığı öğrenciler için göstermiyor diye bu konuyu bakanlığa sormayı düşündünüz mü?
Bu farklı muamele için bir girişimde bulundunuz mu hiç?
Kamu bankalarına yapılan atamalar konusunda MHP neden dut yemiş bülbül gibi?
Vakıfbank Yönetim Kuruluna atanan Abdülkadir Aksu, eski içişleri bakanı. Dilek Yüksel eski milletvekili. Sadık Yakut, eski milletvekili. Cemil Ertem, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı. Hamza Yerlikaya, milli güreşçi. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı. Spor Bakanının yardımcısı.
Sayın Yerlikaya, 4 ayrı devlet koltuğundan ayda 100 - 110 bin lira arası maaş almakta.
Bu konu, Bloomberg’e bile konu olmuşken MHP’nin sessizliği ilginç değil mi?
Ziraat Bankası Yönetim Kuruluna atananlar: Faruk Çelik, eski bakan. Mahmut Kaçar, eski milletvekili. Veysi Kaynak, eski milletvekili.
Halkbank Yönetim Kuruluna atananlar:
M.Taylan Aydın, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı. Maksut Serim, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı. Ebubekir Şahin, RTÜK Başkanı. Sezai Uçarmak, Ticaret Bakanı Yardımcısı. Mevlüt Uysal, İBB eski başkanı.
Ebubekir Şahin, üç ayrı devlet koltuğuna oturuyor olmanın karşılığında ayda 110 bin lira almakta.
'Kaynak yok' diye işçiye para vermeye yanaşmayan 'yüksek ahlak sahibi' siyasiler, sadece bir kişiye ayda 100 bin lira ödüyorlar.
Nerede siyasi ahlak? Nerde liyakat ?
Nerede MHP?
****
'Recep Tayyip Erdoğan- Cumhurbaşkanı' yazılı paketlerle milyonlarca kolonya maske dağıtıldı.
Bu masrafların devlet bütçesinden mi yoksa örtülü ödenekten mi karşılandığını bilen var mı?
Bilmiyorsak neden bilmiyoruz?
Ya da halkımızdan İBAN numarası vererek bağış toplanıp dururken 102 ülkeye tıbbi yardım yapılmasının mantığını çözebilen var mı?
Cumhurbaşkanı, devleti temsil eder. Cumhurbaşkanı üç ay kadar başkentte değil de İstanbul’daydı. Neden başkentte değil de İstanbul’da?
Merak edilecek konu değil mi?
Emin Çölaşan’ın mektubuna bırakın Devlet Bahçeli yanıt versin. Okuması yazması var. Belki esprili bir yanıt verecekti Başkan. "Sen kendi işine bak Emin Bey" diyecekti.
Baksanıza, Özgür Özel’e arkadan saldırıp yumruk atan milletvekiline bile özür diletti.
Hem ki, avukatı var Başkanın.
İşgüzarlığa gerek var mı?
Kendisini savunmaktan aciz mi Devlet Bahçeli?
Bence, Devlet Bahçeli’ye Recep Tayyip Erdoğan’ın kamu bankalarına yapılan atamalarıyla ilgili duyduğunuz ama dile getiremediğiniz gerçeklerin gerekçesini sorun. "Neden itiraz etmiyorsunuz bu atamalara sayın başkanım?" deyin.
Türk törelerinde bu denli liyakat dışı atamaların olmadığından söz edin.
Türk- İslam kültüründe 'komşusu açken tok yatanın benden değildir' sözünün geçerliliğinden söz edin.
Bu atamalara seyirci kalmak/ ses çıkarmamak ayıp değil mi?
****
Geçtiğimiz yıl 733 milyon lira zarar açıklayan ÇAYKUR’un 5 milyon kulplu cam bardak için 5 milyon 250 bin lira ödemesi size garip gelmiyor mu da bu işin üstüne düşmüyorsunuz?
Yapılan yolsuzluklara göz yummanın/ ses çıkarmamanın ayıp olduğunu bilmez misiniz?
Ve… Çok merak ettiğim bir konu…
Ankara’da icralık olan su borçlarının hepsini ödeyen 'İyilik Projesi' sahibi Mansur Yavaş gibi bir ülkücüyü neden alkışlamazsınız?
Türk töresinde yardıma muhtaç insanlara destek olmanın bir erdem olduğu bilinmez mi?
****
İyinin, doğrunun ve adaletin yanında yer almak gerek.
Her daim…
Emin Çölaşan, onlardan biridir.
Tehdit edilecek biri değil, eli öpülecek bir gazetecidir o.
Tıpkı Yılmaz Özdil gibi…
Tıpkı Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Aydın Keser, Ferhat Çelik, Murat Ağırel, Müyesser Yıldız gibi.