Dikkat ederseniz çok kullanılmaya başladı 'Katılım sağladık/ katılım sağlandı', 'cevaplandırdı', 'Cevap vermek istiyorum' gibi sözler.
Katıldık demek yetmiyor mu?
Yanıtladı/ yanıtladım desen daha doğru olmaz mı ?
Cevap vermek istiyorum diyeceğine cevapla be adam ne duruyorsun?
Diyeceğim geliyor her defasında.
Hem ki cevabın Türkçesi 'yanıt'. Ne diye 'cevap' der durursun ki…
Orhun yazıtlarına bak, göreceksin orada ‘yanıt’ı…
Hele hele 'lansman' diyenler yok mu?
Fırttırasım geliyor.
Cebinde döviz bulunduranların kendilerini enflasyona karşı korumak için bu yola başvurduklarını anlayabiliyorum da işin Türkçesi varken niçin insanımızın Türkçe dışında sözcükleri kullandıklarını bir türlü anlayabilmiş değilim.
Nedendir bu Türkçeden kaçış?
Türkçülerle İslamcıların iktidarında oluyor bunlar…
Daha başka anlayamadıklarım da var tabii ki…
Doğruluktan dürüstlükten, dinden imandan söz edenlerin iktidarında Saray’a çok yakın 5 inşaat şirketine 10 yılda 128 kez vergi indirimi yapıldığı ortaya çıkınca yüzüm kızarıyor.
Benim yüzüm mü kızarmalı?
AKP döneminde 5 bombacı terörist İBB’de işe alınmış. (5 Ocak 2023/Sözcü)
AKP’li Mevlüt Uysal İBB Başkanıyken 2017-2018 döneminde 30 bin 798 kişiyi işe alıyor. 5 bin 608’inden sabıka kaydı bile almıyorlar. Üstelik işe alınan 2 kişinin cinsel taciz kaydı bulunuyor. 6 kişi ise uyuşturucudan sabıkalı.
"Başını örtmeyen dinsiz değildir" diyen Ali Hamaney, keşke bir ara Türkiye’ye gelip de olup bitenleri yakından görse, Türkiye’nin siyasal İslamcılarını daha yakından tanısa…
"Çocuk istismarı, çocuğa yönelik istismar vakaları siyasetin konusu değildir" diyenin keşke kim olduğunu öğrense de İslam’ın kimlerin eline düştüğünü bir görse…
Bir ülkede her gün 195 çocuğun cinsel istismara uğradığı görülmüş bir şey midir?
Gelin görün ki bu bir Türkiye gerçeği! İstatistikler bizi yanıltmıyorsa…
Türkiye Psikiyatri Derneği, yaptığı araştırmada ülkemizde genel olarak istismara uğramış çocuk oranını yüzde 33 olarak veriyor. Utanç değil midir bu?
Gazeteler, 30 liralık ağrı kesiciyi kanser ilacı diye 9 bin dolara sağlık bakanlığına satan şirketin ortağının bir AKP Milletvekili olduğunu yazdı. İlacın sahte olduğunu kanıtlamaya çalışan müfettişe numune vermeyenin de sağlık bakanlığı olduğunu…
50 Avroluk ilacı 3 bin 750 liraya satmak isteyenler, iş takipçiliği yapıp ilaç ticaretinden komisyon alan AKP’li eski vekiller…
Bu haberleri okuduk ve öğrenmiş olduk.
Utanan kimler oldu, işte onu bildiğimiz yok!
Ankara’nın ortasında Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yapmış gencecik bir akademisyen öldürülüyor, MHP’nin sesi çıkmıyor. Daha doğrusu Cumhur İttifakı denilen AKP-MHP Ortaklığı, bu cinayet sonrası dut yemiş bülbül gibi… Aksine, olayın ortaya çıkması için CHP ve İYİ Parti çaba gösteriyor.
Daha başka…
Cinayete yardım ve yataklık yapan MHP Milletvekili Olcay Kılavuz dışında iki de özel harekât polisinin olduğu ortaya çıktı. Katil zanlılarına para gönderen parti il yöneticilerinin olduğu da işin cabası…
Düşündürücü bir cinayet anatomisi!
AKP İktidarı, toplumu feylesoflaştırmaya çalışıyor sanki…
Baksanıza, olan bitenlerin tümü düşündürücü!
Unutmadan…
Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yapmış olan Sinan Ateş cinayeti nedeniyle tutuklananlar arasında tetikçiyi İstanbul’dan Ankara’ya çakarlı transporter araçla getirenlerin iki özel harekât polisi olduğu ortaya çıktı. Süleyman Soylu’nun tavrı ne olacak bakalım…
Dut yemiş bülbül mü yoksa şakır şakır öten bülbül mü?
Bekleyip göreceğiz.