Ajans Bakırçay
2022-04-01 12:54:08

Tavsiye

Recai Şeyhoğlu

recaiseyhoglu1952@gmail.com 01 Nisan 2022, 12:54

Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Osman Bilen, dekanlık dışında 21 ayrı idari görev üstlenmiş.

Meral Akşener, RTE için 'Bay Kriz' demişti. Şimdi ise "Her Şeyoloji Uzmanı" diyor.

Her Şeyoloji Uzmanı Cumhurbaşkanının ülkesinde oluyor bu iş.

Osman Bilen de herhalde Her Şeyoloji Uzmanı. Baksanıza 21 ayrı görev üstlenmiş.

Sayın Dekan, fakültedeki 3 bölümün 2’sinin başkanlığını yaparken İslam Hukuku, Kelam, Hadis ve İslam Felsefesi Ana Bilim Dalı Başkanlıkları için de kendisini görevlendirmiş.

Ayrıca, Din Bilimleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğüne de vekâlet ettiği belirtilen Sayın Bilen’in veterinerlik fakültesi yönetim kurulu profesör üyelikleriyle beraber 21 idari görev aldığı konusu Meclis gündemine taşındı.

Anlaşılıyor ki Osman Bey çok BİLEN biri.

2015 yılında Sudan Hükümeti, 780 bin 500 hektarlık bir araziyi bize tahsis edecek biz de orada tarım ürünleri yetiştirecektik. Bunun için de Türk- Sudan Uluslararası Tarım Ve Hayvancılık A.Ş. kuruluyor ve bu şirkete 66.5 milyon lira yatırılıyor. Ne var ki aradan geçen 7 yılda şirket hiçbir faaliyet göstermiyor. Şirketin personel sayısı 2020 itibariyle sadece 1 kişi. (odacı) Personel yok ama Sudan’da şubesi var. Şirketin hem de bir başkanı, altı da yönetim kurulu üyesi var. Bu kişilere bir yılda huzur hakkı ve ikramiye adı altında 416 bin 695 lira ödenmiş.

Akşamları yatmadan önce Tayyip Erdoğan, manda yoğurdu/ kestane balı/ Medine hurması ve yulafı karıştırıp yiyormuş. Tokat’taki konuşmasında bunu anlatıyor ve de herkesin yemesini tavsiye ediyor.

"Manda yoğurdu hakikaten kalitedir, çok iyidir. Onun içine Medine hurması doğrarım. 3 ya da 5 tane… Ona biraz çay kaşığı kestane balı ve yulaf ezmesi atarım. Bu dörtlüyü karıştırarak yer yatarım" dedi. Televizyonlarda izledik.

Belli ki çok mutlu Cumhurbaşkanı. Keyfince yiyip içtiği için…

"Cumhurbaşkanlığı Sarayı kaçaktır. Bu kaçak Saray hukuku çiğnemektedir" denilip duruyorken ve Danıştay Savcısı, AOÇ’ye inşa edilen Saray’ın yapımına temel oluşturan Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun ilke kararına olumsuz görüş vermiş iken fakülte mezunu değil/ Beyazıt Muhasebe Yüksek Okulu’nda okuyup muhasebeciliği öğrenen Sayın Cumhurbaşkanın Saray’da gergin değil çok mutlu olduğuna dair bu 'karışım' muhabbeti ister istemez insanın aklına Marie Antoinette’i getiriyor.

RTE’nin tavsiyesinin "Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler" sözünden farkı var mı hiç?

(RTE’nin ekonomist değil muhasebeci olduğunu dile getiren Gazeteci Memduh Bayraktaroğlu’na da buradan selamlarımızı iletmiş olalım.)

Aynı günlerde Dünya Mutluluk Endeksi raporu açıklanıyordu.

150’ye yakın ülkede yapılan anketlerin sonunda mutlulukta 112. sırada olduğumuz açıklanıyordu.

Cumhurbaşkanı çok mutlu, halkımız mutsuz. Ortadoğu ülkelerinde olduğu gibi…

Halk, pahalılık altında eziliyorken o pahalı gıda ürünlerinden oluşan karışım tavsiyesinde bulunuyor.

Hani nerede kaldı, "Komşusu açken tok yatan benden değildir" sözü?

Aleviler ve Ateistler ahlaksızdır, diyen İslami Gençlik İlim Ve Hikmet Derneği Başkanı Rafet Ermiş, kendisinden kuran dersi almaya gelen 4 erkek çocuğuna tecavüz ettiği için 24 yıl hapis cezası aldı.

Bu haber bilindiği gibi sosyal medyada çok yer almıştı.

'Ahlâk ahlâk' deyip duranın yediği herzeye bak sen…

Demez misiniz?

Televizyon güzeli, eğlence dünyasının nesnesi Seda Sayan konuştu: "Kadınların mücevhere ulaşması ve alım gücü kolaylaştı"

Ya buna ne dersiniz?

Kadının yediğinin, içtiğinin, ne olduğunu öyle merak ettim ki…

Hangi yiyecek/ içecek insanı bu denli mayıştırır anlayamadım gitti.

8 Ağustos 2010

Devlet Bahçeli o gün "Erdoğan’ı Yüce Divan’a göndermezsem namerdim" demişti.

Bu sözün yalan olduğunu kim söyleyebilir?

Dedi çünkü.

Devam…

MHP’nin eski milletvekillerinden Sinan Oğan bir TV. Kanalında "Suriyeliler, hastanelere gittiğinde herhangi bir ücret ödemeden tedavi olabiliyor" dedi.

Tayyip Erdoğancı eski AKP milletvekili Resul Torun hemen yanıtladı Oğan’ı:

"Hayır, ücretsiz tedavi olmuyorlar, ücretini Sağlık Bakanlığı ödüyor."

Burada gülecek miyiz, cık cık cık mı diyeceğiz yoksa kafamızı duvara vurup beyin ayarı mı yapacağız bilemedim.

Ya siz?

Diplomasını merak etmez misiniz Sayın Torun’un?

Türkçe, yoksa ikinci dili midir bu arkadaşın?

Bundan üç ay önce kovulan Tarım Bakanının sözü ise tarihe geçecek türde: "Saman ithal ettiniz/ buğday ithal ettiniz diyenlere karşı şunu söylüyorum; Türkiye’de para var ki ithalat yapabiliyor."

Daha eskilere gidecek olursak…

O yılların maliye bakanı da şimdikilerden farklı değildi.

2007’de şöyle diyordu sırıtarak. "Satıyoruz satıyoruz bitmiyor, ne komünist bir ülkeymişiz!"

Kim buluyor bu adamları?!

Der gibisiniz… Doğrusunu isterseniz ben de sizin gibi düşünüyorum.

Nerden geldi bu tür?

Adam, Türkiye’nin komünist ülke olduğunu düşünüyor. Antropologlar, biyologlar, sosyologlar, nöroşirurjisiler uyuyorlar mıydı da gözlem altına almadılar o adamı anlamış değilim.

Günde 4500 aracın bile geçmeyeceği Çanakkale Köprüsü’nden günlük 45 bin aracın geçişi için baştan garanti verilmiş

İktidar sahipleri ise "Cebimizden bir kuruş bile çıkmadı" diyor.

Çanakkale Köprüsü’nden 22 Mart 2022’de 22 bin araç geçmiş. Hem de geçiş bedava olmasına karşın…

Bence siz okurlar bu satırları okuyorken internete (bilgisunara) girip soygun sözcüğünün anlamına bakın.

Tayyip Erdoğan’a baba diyen Berat Albayrak…

Tayyip Erdoğan’ın abi dediği Kemal Unakıtan!

Tayyip Erdoğan’a 'arkamda' diyen Nureddin Nebati!

Bir ara "Ben her zaman cahil halkın ferasetine güveniyorum" diyen bir rektör yardımcısının YÖK üyesi yapıldığına tanık olmuştuk.

Bir başka siyasi de "Okuma oranı arttıkça beni afakanlar basıyor" demişti anımsıyorsanız…

Geçelim…

Bursa Mithatpaşa Ortaokulu’nda "Kız ve erkek öğrencileri ayrı ayrı oturtun" talimatı verdiği gerekçesiyle görevinden uzaklaştırılan okul müdürü Haydar Akın’ın görevine iade edilmesi, ne anlama geliyor?

Pandemi devam edip duruyorken Diyanet İşleri Başkanının Ramazan ayında teravih namazlarının camilerde topluca kılınacağını açıklaması, din adamlarını bile çileden çıkarttı.

Emekli Müftü Gani Aşık, dayanamayıp konuşmak zorunda kaldı: "Cuma dışındaki farz namazların bile evde kılınması mümkün ve caiz iken Diyanet İşleri Başkanlığı’nın sünnet olan teravih namazının camilerde kılınacağı kararı alması, Covid-19 sarmalındaki halkın sağlığını hiçe saymaktır."

Hain Padişah Vahdettin’in Sakarya Savaşı’nın sürdüğü günlerde 19 yaşındaki beşinci karısına nikâh kıyıp düğün yaptığı aklıma geliyor olup bitenleri görünce…

"İki Suriyelinin aracına uyuşturucu ve sahte para koydukları iddia edilen altı polise tutuklama kararı/ enişteden küçük kıza istismar/ hastasına cinsel istismarda bulunduğu ileri sürülen anestezi doktoru tutuklandı/ iki cinayet bir intihar"

Bir gazetenin aynı sayfasında yer alan haberler bunlar…

Ve de her gün böyle…

Böylesi bir coğrafyada Cumhurbaşkanı çok mutlu, halkımıza yiyemeyeceği/ alamayacağı 'karışım'ı tavsiye ediyor.

Şükürler olsun ki sadece tavsiye ediyor.

Yukarıda değindiğim portrelerin 'gen' hartasını merak eder oldum.

Nasıl bir gendir bu da her yanımız onlarla kuşatılmış, hayretler içindeyim.

Neyse ki bugün NİSAN 1!

Hepsi şakaydı.

Yoksa ciddi mi sanıyordunuz?

Onların hepsi NİSAN 1 şakasıydı.

Mı acaba?

Yorumlar (1)

Gülseren Ünsün Engin 3 Yıl Önce

Cok guzel kaleminize sağlık.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.