Ajans Bakırçay
2022-10-15 14:31:09

Yaşamak

Avram Ventura

15 Ekim 2022, 14:31

Her gün kullandığımız sözcükler vardır; kendimizi onlarla ifade etmeye çalışırız ama anlamları üzerinde çok durmayız. Sözlerimizin anlaşılıyor olması bizim için yeterlidir; oysa kimi zaman aynı sözcükler, o an bulunduğumuz duruma göre farklı anlamlar taşıyabiliyor. Üstünde durmadığımız, düşünmediğimiz, sorgulamadığımız yalın bir tümce içinde… Şöyle ki:

“Yalnızca nefes almak değildir yaşamak!”

Bir süre önce televizyon haberlerinde bir gencin yakınma sözleri içinde geçen bu tümce, doğrusu aklıma takıldı. Kuşkusuz bu sözcüklerin dışında gencin sergilediği beden dili, daha çok şey anlatıyordu. Nitekim yaşamak sözcüğüne yüklediğimiz anlamları düşündüğümüzde, bunların sıradan bir yakınmanın çok ötesinde olduğunu söyleyebiliriz. Öyle ki bu kavramın, doğduğumuz andan ölünceye kadar, hayatın anlamıyla birlikte her türlü duygu, düşünce ve eylemimizi de içerdiğini görebiliriz.

O halde nedir yaşamak?

Bana göre bu soruya en yalın bir yanıt olarak, her şeyden önce varlığımızı sürdürmektir, şeklinde verebiliriz. Bu kavram, soluk almakla birlikte beslenmek, sağlıklı ilişkiler kurmak, tüm olumsuz etmenlere karşı kendimizi korumak anlamına gelse de, diğer canlılarla olan farklılığımızı ortaya koymuyor. Öncelikle insan olarak, sürekli değişen beklentiler içinde olduğumuzu biliyoruz. Bu beklentilerden bir kısmı maddesel, bir kısmı da tinsel yanımızı besliyor. Bir yandan ömrümüz boyunca gereksinimlerimizi karşılamak için para ya da parayla ifade edilebilecek birikimleri sağlamaya çalışıyoruz. Öte yandan insanlarla ilişkilerimiz geliştikçe, doldurmak için özenle emek harcadığımız kimi boşluklar içimizde çoğalıyor. Sevgi, mutluluk, inanç, güzellik, iyilik, sanat gibi… Geleceğe beslediğimiz umutlar gibi… Düşündüğümüzde, bu kavramlardan her birinin hayatımıza bir anlam kattığını, bunlara yer verdiğimiz oranda yaşadığımızı hissediyoruz.

Toplumun büyük bir çoğunluğunun duygu ve düşüncelerini yansıtmaları gereken haber kanallarını bir yana bırakalım. Yakın çevremizden gözlemliyoruz. Daha eğitimlerini tamamlamamış gençler kadar, hayata yeni atılmış olanlar, karşılaştıkları ekonomik sorunlarla geleceklerine umutla bakamıyorlar. Soluk almanın, karınlarını doyurmalarının ötesinde her birinin farklı bir beklentisi, gerçekleştirmek istediği bir hayali mutlaka vardır. Elbette ki bunlara ulaşma yolunda gençlerin büyük bir çaba harcamaları gerekmektedir; ama onların bu yollarını açmak için gerekli olan ortamı sağlamakla hepimiz yükümlüyüz!

Behçet Necatigil’in Panik şiirinin son dizeleri geliyor dilimin ucuna:

“Şu dünyada insanca yaşamak da yoksa
Ne kalıyor geriye, yüzyıllardan?”

Sanırım bu dizeler tüm söyleyeceklerimi özetler niteliktedir. Yalnızca yaşamak değil, insanca yaşamak olmalı beklentimiz. Her ne kadar gençlerden yola çıktıksa da, bu arayışın her yaşta, hepimiz için geçerli olduğunu düşünüyorum.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.